11 Kasım 2017 Cumartesi

KÜRLER SAYFASI 4

                                                             KÜRLER 4



1*****Kansız olanlar:
            Hemoglobin (HGB): Kadınlarda kan değeri; 14 +- 2 gr.yani 12 ile 16 arası demektir.16 üstü çok yüksek,12 altı kansızlık diye kabul edilir.Erkeklerde kan değeri; 16 +- 2 gr.yani 14 ile 18 arası demektir.18 üstü çok yüksek o da ayrı hastalık bulgusu olabilir,fazla kırmızı kandır.14 altı kansızlık diye kabul edilir.Bir ünite kan bağışlarsan 1 gr.hemoglobin bağışlamış oluruz.Bir ünite kan yani 450 mililitre bağışlanabilir. KANSIZLIĞIN BELİRTİLERİ: Halsizlik,çarpıntı,çabuk yorulma belirtileridir.12'den hemen 10'a veya 8'e düşerse hemen baygınlık hissi olur.Midesi kanayan bir insan otobüste bayılıp acile gelir.Sıvılarını vererek tansiyonunu yerine koyarsınız,o hastanın daha da düştüğünü görünce kan takviyeside gerekebilir.70 mililitre kilo başına düşünürsen 7*7=49==4900 yani 5 litre ye yakın vücutta kanımız var.Tabi bu 70 kilo sağlıklı bir insanda olması gereken kandır.HEMOGLOBİN NE İŞ YAPAR KANIN NERESİNDE BULUNUR: Hemoglobin oksijen taşımayı sağlayan bir molekül,pembe protokolfirin yani poltirin halkası denir.Bir alyuvarın içinde 200 ile 300 milyon hemoglobin molekülü var.Bu hemoglobin molekülün içinde demir de var,kana kırmızı rengi veren odur yani demir dir ve al yuvarlarımızın içindeki bir moleküldür. Hemoglobin, kansızlıkta vücuda çok az oksijen gittiği için yani az olan alyuvarları kalp daha fazla döngü yapsın diye daha çok çalışıyor.Çarpıntı bu yüzden hissedilir,durduk yere çarpıntı olur.Eğer egzersiz yaparsa daha çok fazla çarpıntı olur,az kanı daha çok dolaştırsın ve daha çok oksijen taşıyabilsin diye,yeterince taşıyamadığı için oksijen eksikliğine bağlı halsizlikler,yorgunluklar hepsi oradan ortaya çıkar.Üşümede demir metabolizması bunu yapabilir,hani üşüyebilir ama üşüme kısmı asıl kansızlık,hele kronik böyle bir kansızlıkta üşümeyi çok beklemeyiz.Sonuçta hacim belli ama akut bir kan kaybı olduğunda,vücut hayati organlara kanı pompalayabilsin diye uçlarda, damarlar da kasılma yaratır.O yüzden üşümeye başlar insanlar,şoka giren insan iyice üşür ama kronik kansızlıkta çok beklenilen bir şey değildir.Beyaz toplar=Ak yuvarlar, Sarı toplar=Trombositler,Kırmızı toplar=Al yuvarlar yani Eritresit.Bunlar normalde böyle toparlak küre gibi değil,şöyle Zeki müren göbeği gibi ortaları çukur şekilde aslında,mikroskoptaki görüntüleride öyledir.Toparlak olduğunda zaten bir başka hastalık oluyor,mercimek gibi yani ortalarında çukur olduğunu düşünün AK YUVARLAR: 5 çeşit olur vücutta,her birinin farklı fonksiyonu var ama vücudun savunma hücreleri diye düşünün,asker hücrelerde bunların içinde yani al yuvarların içindedir.Al yuvarların içinde bir mikrop bir zararlı uyaran geldiğinde etiket yapıp, istihbarat teşkilatı gibi etiket yapan hücrelerde bunların içinde,alerjik durumlarda savaşan da bunların içindedir.TROMBOSİTLER: Bir kanama olduğunda o kanı durdursun diye gerekli olan hücreler,pıhtılaşmaya yardımcı olan,pıhtılaşma faktörleride bu trombositlerin üzerinde zaten gelişmeye başlar.Trombosit birinci kanamayı durdurma işini yapar ve üzerinde de pıhtı gelişimini sağlar.Fazla çalışırsa pıhtıya yol açar,eksikliği yada iş yapamaması kanamaya yol açar.AL YUVARLAR 2: En önemli olarak oksijeni taşır,kanın oksijen taşıma kapasitesini bunlar sağlıyor. Hayatımız birazda al yuvarlarımızın elinde,çünkü oksijen gitmezse çok uzun bir ömrümüzün olmadığını biliyoruz.Bir kan kaybı olduğunda midemiz kanıyor yada adet kanaması olduğunda,kanama sırasında kanı kaybediyoruz.Kanı kaybederken alyuvarı, ak yuvarı ve trombositi de kaybediyoruz.Kemik iliği hemen bunlarla ilgili hormonlarını yakmaya başlıyor,normal bir tesmostat gibi sabit tutuyor.Bu hücreleri ama ne zaman ihtiyaç var,kemik iliğini kamçılayan hormonları serbestleştirerek kırmızı kan yapımını,trombosit ve lokosit yapımını da uyarıyor,kırmızı kan eksildiği anda da uyarılıyor.Eğer bir anda hızlı bir kan kaybedersek kanın bütün hacmini kaybederiz.Bir,iki,üç bardak su gibi kan kaybetmiş gibi bu kaybolur.Bunların üst sınırı 10.000 gibi görülür,alt sınırı 4.000 milimetre küpte hücre vardiye düşünün. Trombositlerde 150.000 ile 450.000 milimetre küpte sayı olarak bulunur.Bunların eksikliği ve fazlalığı hastalık bulgusudur.Akyuvar: 10.000 civarında,Trombosit: 150.000-450.000 civarında,Alyuvarlar: 4.000.000 civarında ama kemik iliğine baktığınızda bunların sayısı daha fazla,ak yuvarların,al yuvarların sayısı daha azdır. Çünkü bunlar 4 ay kadar yaşıyor,öbürleri 10 saat falan yaşıyor.Trombositler 10 gün yaşıyor,7-10 gün öyle olunca bunların kemik iliğindeki sayı daha az kandaki kısmı daha fazla ama vücutta bir denge var.Hemen sıvıları etraftan alır,kan hacmini yine hızlıca o beş litreye getirmeye çalışır.Beş torba kan bağışlamış gibi aslında,beş torba kan kaybetmedi onun yine kan hacmi beş litre gibi düşünün,sadece al yuvar yönünden biraz daha seyreldi.Onun kanı al yuvarların sayısı ve hemoglobin miktarı azaldı.Önce sıvı olarak dahi yarım saat de bile sıvı kısmını yerine koyacak damar dışındaki sıvıları kana çekerek,ama kemik iliği uyarıldığı andan itibaren de eğer kişide demir,B12 ve folikasit vitamini tamsa anında al yuvarların sayısını eski haline getirecek,anında dediğim yaklaşık 5 ile 7 gün içinde bir al yuvarın yapılabildiğini düşünün,bir hafta içinde o belli bir seviyeye gelecek,kan kaybı çok değilse ve bu dediklerim yerinde ise hemen kan hemoglobin normal düzeye gelecek ama kronik olarak biz kan kaybedersek al yuvar kaybediyoruz.Demirimiz giderek depolarımız boşalacak demir kalmayacak,demir kalmazsa al yuvar yapılamayacak,yapılamayınca sadece sıvı kısmı eklenmiş gibi olacak ve hani burada bakarsanız,burada rengi açılmış gibi düşünün,kanda rengini açılmış göremezsiniz zaten ama biraz seyreldiğini düşünebiliriz.Hemoglobin niye önemli palesemi dediğimiz akdeniz kansızlığı hastalığı var.Akdeniz kansızlığı taşıyıcılarında hemoglobin düzeyi normalin altında olur.12 olmazda onlar için normal 11,5-11,00-10,5 olabilir.Alyuvar sayıları 5,5-6 milyon bile olabilir,sayısı çoktur ama içindeki hemoglobin azdır.Sayıya bakarsanız kansızlığı yok dersiniz.O yüzden kansızlık tanımı kararı için,hemoglobin değerli yada bir anda bir su kaybetseniz,ishal oldunuz yada hiç su içmediniz çok sıcak havada,kısa süreli bir kanın sıvı kısmı gidebilir ve konsantre haline gelebilir.O zaman işte hemotopik dediğimiz bir şey var,kan tahlilinde onun sayısı artar.Hiç kansız demezsiniz halbuki,hemoglobine bakarsanız anlarsınız,yani al yuvarların sayılarına değil hemoglobin değeri bize kansızlığı gösterir.Demirden zengin deyince kırmızı et özellikle önemli,kırmızı et deki hemoglobin en rahat emilebilen hemoglobin,birde baklagillerde özellikle olan bitki demiri var,ama bitki demirinin değerliliği fazla,üç değerli demir deriz ve emilimi için işlemlerden geçmesi gerekir.İşte o çaydı,yoğurt kalsiyum v.s.bunlar emilimini daha da güçleştirir.Bitki demirinin emiliminin zor olduğunu düşünün,daha da az olduğunu en iyisinin kırmızı et olduğunu düşünün,yiyecekle alabildiğimizin en iyisi kırmızı et de vardır.Haftada bir gün yetebilir,kansızlık yoksa pişme şekli fark etmez aynı işe yarar. Dalak içinde aynı şey geçerli,et gibi demirden zengin diye düşünün,demirin emilimi kalori ile eş değerdir.Ne kadar çok alırsak o kadar demir emilir.Demir eksikliği kansızlığı görülen hastalara+2 değerli demir dediğimiz demir ilacı verilir.

BİR GÜNDE;

10 LİTRE KEÇİ BOYNUZU PEKMEZİ } = 2 KAPSÜL DEMİR İLACI
22 TABAK ET PORSİYON                 } = 2 KAPSÜL DEMİR İLACI

NOT: Kapsül+pekmez ve et tüketilirse kilo yapar.İlaç kullanmayı kesdikten sonra bu gıdalarla denge de tutabilirsiniz.

            Eşim kasap onun yerine bedava et buluyorum et yiyeyim derseniz.4,5 kg. biftek yani 22 tabak eti ve 10 lt.pekmezi bir günde tüketmemiz lazım,bu iki kapsüle eş değer olsun diye biz bu iki kapsül demiri veririz.Üç hafta sonra kan değerleri yarıya kadar düzelecek ikinci ay tamamen düzelecek deriz.Emilim kusuru yoksa hastada, yani 7 gr.hemoglobini olan birisi üç hafta sonra 9-10 gr.lara çıkar.İkinci ay 12 gr.çıkar daha sonrada depoyu doldurmak isteriz.Depoları doldurmak içinde bir kapsüle ineriz,bir dört ay daha veririz.Adet kanaması ise buna sorun olan musluğu kapatamadığımız için,yukarıdan yüklemeye devam etmemiz lazım.Her ay 6-7 gün mü sürüyor,o günlerde de birer demire devam edin,yoksa yine bir-iki yıl sonra demir eksikliği kansızlığınız olacak deriz.Yiyeceklerden tedavi olmak imkansız,yiyeceklerimiz bizi sağlıklıyken sağlıklı tutabilir,ama yiyeceklerimizle tedavi yapmak imkansız.Demir haplarını aç karnına alırsanız,ilacı aç karnına al 1-1,5 saat sonra birşeyler yeyip içersek emilimi maximum olur.Tok karnına bazen karın ağrısı sıkıntı yapabiliyor, nadiren de olsa tok karnınada verebiliyoruz.O dönemlerde beraberinde yoğurt v.s. yemeyin diyebiliriz.FEVRİTİN DEMEK depo demek,her kansızlık demir eksikliği demek değildir.Demir eksikliği kansızlığının göstergeleri var.1-) Serum demiri,2-) Total demir,bağlama kapasitesi,3-) Fevritine bakarız.Fevritin 5 demek depo demirleri yok gibi birşey,10 nanogramın altı çok düşük demek,bu hastada demir eksikliği kesin var yani depo hiç kalmamış.Eğer hemoglobinde düşükse bunun ismi DEMİR EKSİKLİĞİ KANSIZLIĞI dır.Fevritini düşük yerine koysada tekrar hemen düşüyor,Demir bağlama yüksek 437-440'larda,hemoglobin 8-9 çıkıyor.Düşük emilim ile bir sıkıntı var mı diye hemotolojiye ve gastroentolojiye de bakılır.Endoskopi ve kronoskopi yapılır,fevritin 38'e çıkıyor verilen kan iğneleri sayesinde,bir-iki ay sonra geri 2,3,4,5 en fazla 5 fevriti çıkarsa,endoskopide mikroplar yani mide de mikroplar çıkarsa,fevriti düşük yerine koysada tekrar düşüyor,depolar hemen kısa sürede boşalıyor.Hemoglobin düşük kansızlığı var artık,demir bağlamam yüksek aç insan yemeğe nasıl saldırıyor, vücut onun gibi demir bulmak için bağlama kapasitesini arttırmış.*Hamileliğin kendisi demir eksikliği yaratan bir durum,emzirme döneminde de devam ediyor, hamileler destek almalıdır.*Bundaki sorun inatçı bir demir eksikliği var gibi duruyor, hele de hamilelik dönemine depolar boş girdiyse eğer,demir eksikliği kansızlığı gelişmesi kesin,yerine demir olarak koymak kesindir.Erkekler de ise muhakkak midesine,kalın bağırsağına bakarız,gizli gizli bir yerden kanıyordur.Çoğunda birşey bulamayız ama içimiz rahat eder,bir ur olmadığını anlarız.Bayanda da bakmışlar yine adet kanaması çok uzun değil diye,ekstra bir kan kaybı varmı,zaten hamilelik ve emzirme süreci bile bir kan kaybı için yeterli,bebeğe de kullanılıyor çünkü,bu demir yinede oral demir tedavisi ile yani ağızdan demir tedavisi ile üç haftada bunu yarı yarıya,ikinci ayda tamamen düzelmeli ve desteğe devam edilmelidir.Demir hapı kullanılırken fevritin yüksek çıkabilir,10 gün demir hapını kestikten sonra hala yüksekse demir,depoları dolmuş demektir.Eğer kayıp sürüyorsa az görünür ama gizli gizli damar çatlaklarından ek kayıp olabilir.O yüzden nadiren böyle uzun süren hastalarımız oluyor,o zaman tedaviyi devam ettirmek gerekiyor yani yerine koymayı bırakmamak lazım.İlaçları sürekli kullanıyor,özellikle o ağızdan alınan takviyeyi devamlı yaptırıyor olmanız lazım.O iğnelerle ani bir yükseltmeyi sağladıktan sonra devam ettirici tedaviyi sürdürmek lazım,çünkü kaybın yerini bulamadığımız için vermeye devam edeceğiz. KRONİK HASTALIK KANSIZLIĞI dediğimiz başka bir durum ortaya çıkarsa fevritin çok yüksek oluyor.ÇAY,KAHVE,KALSİYUM,SÜT,YOĞURT içindeki bazı maddeler bu tip şeyler demir emilimini azaltır.Yaşlı bayanlarda kızarmış ekmeği çaya batırıp ve başka hiç bir şey yemeyenler de demir eksikliğini çayın demir eksikliği yaptığını ortaya konmuştur.Hafta da bir gün et yeseniz diğer günleri baklagillerinizi yeseniz,sizde kanama yoksa demir eksikliği gelişmez.İskender'inizi de yoğurtla yeyin, üstüne çayınızı için hiç önemi yok,bunlar zaten kayıp yoksa demirin bile içindeki az bir miktarı emiliyor,daha fazlası emilemiyor ve o da yetiyor.Aslında bizim gündelik kayıplarımıza,o yüzden bunda bir sıkıntı yani yoğurtlu iskender de bir sıkıntı yok, demir eksikliğiniz varsa hani depolarınız boşalıyor boşaldı diyelim,ama kansızlığınız yok o aşamada dikkat edebilirsiniz.Ya yoğurt ile yemeyeyim madem et yiyorum,et yoğurt ile beraber yenirse demirin emilimi zorlaşır.Çay ile beraber yendiğinde de aynı olur.Onun yerine C vitamini alırsak özellikle asit demir emilimini arttırıyor.Asitli gıdalar C vitamini asforbik asit o yüzden asitli olduğumuz müddetçe C vitamini de olsun başka bir şeyde olsun asitli gıdalar demirin emilimini arttıracak,o yüzden C vitamini önerilir.Doğalıda portakal suyu ile içilmesi önerilir,bazı inatçı kansızlığı olanlarda bunlara biraz daha dikkat edebilir.Hayatımız boyunca sabah kalktık portakal suyunu içelim tabiki sağlıklı ama özellikle bu iş için yapmaya gerek yok,birde mide ilacı kullananlar asit ortadan kaldırılıyor.Onlarda da düşünün hani demir emilimi normal besinlerden aldıklarıda komşusuna göre daha az emilecektir.Küçük şişe içindekiler üç değerli demir bileşikleri bitki demiri gibi düşünün iyi emilmiyorlar. Bazen hani böyle inatçı bir türlü düzelmedi diyenlerde daha çok,o üç değerlileri tercih edenler,iki değerli demir standart bizim demir tedavimizdir,en iyi emilen kısmı odur.Kandaki hemoglobin miktarının az olmasına anemi adı verilir ve Akut kansızlık ani kan kaybı olursa olur.(Doktorum)
            Kereviz-ıspanak kürü uygulansın,etle yoğurdu aynı anda tüketmesin,kahve ve süt içmesin.Andız pekmezi astım,bronşit,kansızlık,halsizlik için de doğal enerji kaynağıdır. Soğuduktan sonra süzerek suyunu temiz bir şişeye koyunuz.Sabah aç karnına veya kahvaltıdan bir saat sonra bir su bardağı içilir.Akşam aç karnına veya akşam yemeğinden bir saat sonra bir su bardağı içilir.Onbeş gün müddetle sabah ve akşam içimleriyle gün atlamadan devam edilir.Onbeş gün sonra on gün ara verilir.On gün aradan sonra aynı şekilde tekrar sabah ve akşam olmak üzere onbeş gün devam edilir. Toplam otuz günlük uygulamayla kür tamamlanmış olur.200 gram kerevizin yumrularının yerine kerevizin sadece taze ve yeşil olan yapraklarını ve saplarını da kullanabilirsiniz.Üç adet saplı (dallı ve yapraklı kısımları,yaklaşık 150 gram) kereviz yeterli olabilecektir.Bu takdirde haşlama süresi üç dakikadır.Üç dakika tamamlandıktan sonra 200 gram ıspanak ilave edilerek beş dakika daha haşlamaya devam edilir.Ilıdıktan sonra süzülür ve temiz bir şişeye doldurulur.Tüketim şekli yukarıda belirtildiği gibidir.Kerevizi çoğu zaman pazarlarda bulmak mümkün olmamaktadır.Ancak, son yıllarda süpermarketlerde dondurulmuş olarak hem taze ıspanağı hem de taze kerevizi bulmak mümkündür.Kereviz-ıspanak kürü için derin dondurulmuş bu sebzeleri de aynı amaçla kullanabilirsiniz.Etkisi aynıdır.Süpermarketlerden aldığınız derin dondurulmuş ıspanak veya kerevizi aynı şekilde buzdolabınızın derin dondurucu kısmında veya buzluğunda korumak zorundasınız.İhtiyacınız olan miktarı aldıktan sonra fazla bekletmeden tekrar derin dondurucunuza veya buzdolabınızın buzluk kısmına koymak zorundasınız.Çünkü derin dondurulmuş sebzeler şoklanarak koruma altına alındığından, buzdolabınızın normal bölmelerinde en fazla iki gün içerisinde tazeliğini ve tedavi edici gücünü yitirmektedir.(i.s.)
            Kansızlığı olanların dikkat etmesi gereken bir şey var.Demire bağlı anemisi olanlar çay,kahve ve süt vücuttan demir atar.Çay,kahve ve sütten uzak durması lazım.Üç aylık bebeği olanlar yani emzirenler,çocuğunda kansızlık varsa anne sütü ile yardımcı olabilirsiniz.Kereviz-ıspanak kürü yaparsanız,demir deposu boşalmış olanlar, demir bağlama kapasitem düşük diyenler kereviz-ıspank kürü,emzirenlerde anne kullanacak,anne kullandığı zaman bir miktarda sütü üzerinden bebeğe takviye olacaktır.(i.s.)
            Üzüm pekmezi kan yapmaz ama kemik dostudur.Üzüm çekirdeği kansızlığa iyi gelir ve hücre yenileyicidir.
            Civan perçemi kansızlığı giderir.
            Bal kabağı kansızlığı önler.
            Mürdüm eriği ve dut kurusu kansızlığa iyi gelir.
            Kuru üzüm kan yapıcıdır,içinde yüksek oranda demir vardır,karaciğer için çok faydalıdır.Tarçınla hoşaf yapın yada normal yeyin,karaciğeri çok güçlendiricidir.Sarılık geçirenler,alkol kullananlar,karaciğerinde bağlanma olanlar,yorgunluğu ve kansızlığı olanlar için iyidir.
            B12 vitamini kansızlığı önler,kalp hastalıklarında yararlıdır.
            Yüksek tansiyonu olan hamile bayanlara,Dünya'ya getirecekleri bebeklerin ileride (esansiyel hipertoni) yani sebebi bilinmeyen yüksek tansiyon hastalığına yakalanmasını istemiyorlarsa hamilelik dönemlerinde özellikle dikkat edecekleri şey anemiye düşmeyecekler,yani kansızlık özellikle demire bağlı kansızlık şikayetleri olursa,hamilelik esnasında Dünya'ya getirecek bebekleri ileri yaşlarda (çok yüksek %95 oranda) sebebi bilinmeyen yüksek tansiyon hastası oluyorlar.(i.s.)
            Dünya'nın en sağlıklı pekmezi keçiboynuzu pekmezidir.Kansızlığa karşı çok iyidir ve çocuklarda alerjik astım varsa birebirdir.(i.s.)
            Göz tansiyonu için; Taze sıkılmış domates suyunu günde bir çay bardağı dolusu içiceksiniz.Hem kan şekerinizi bir miktar düşürür.Günde iki defa da limon melisa çayı içerek,bir taşla iki kuş vuracaklar.(i.s.)
            Kansızlık için kullanılan demir hapları sürekli kullanılırsa ishal yapar,bağırsak floranızı bozar.(i.s.)
            Üzüm çekirdeği kansızlığa iyi gelir,incir ve zeytinyağını alın karıştıp yeyin.Dünya'nın en güçlü kan yapıcı demir eksikliği varsa,yosun sprunella dır.Kan yapıcı en büyük özelliği olan üzüm çekirdeği+incir+zeytinyağ dır.Siyah çay yerine ısırgan çayı iç,demir ıspanaktan 54 kat fazla sprunella da var.(maranki)
            Kışın ellerinde morarma olan ve buz gibi olanlar: Çok az bir kansızlık vardır, ileri derece değildir.Bazı insanlar çok az kansızlığı ağır geçirirler.Normalde bayanlarda hemoglobin 12'nin altına düşmemesi lazım ama bu 11,5'sa bundan etkilenebilirler. Anemiden kurtulması lazım bunun içinde kereviz-ıspanak kürü yapacak (i.s.)
            Yumurtalıklarım üretim yapmıyor diyenler için; 10 gün bir soğan kürü uygulayacaksınız.Sonra incir kürüne geçin 21 gün uygulayın,arkasından da günde iki defa olmak üzere bir ay teşteredişli aslanpençesi çayını içecek,neden teşteredişli aslanpençesi çayını öneriyoruz hormon dengeleyicidir.FSH'ın çok düşükse normal seviye ye çıkartır,yüksekse de normal seviye ye indirir.Aynı şekilde bu lutisyen hormonu içinde böyle,bazı insanların kan miktarı azdır.Anemi değil normal sağlıklı bir insanda 6,5 litre kan olur bütün vücudunda ama bunun miktarı azalır.5,5 litreye kadar düşebilir hatta 5 litreye bile düşebilir.Miktar olarak kanı azdır,işte bu incir kürünü uygulayanlar kan miktarları yani kemik iliği bol miktarda kan üretmeye başlayacaktır.(i.s.)
            Kemoterapinin 3.gününde kan tahlili isteniyor,burada Trombozit,Lokosit ve Hemoglobin düşmüş mü diye bakılıyor.Bunun üçünü yukarıya fırlatan yani dengeye getiren kereviz-ıspanak kürüdür.(i.s.)
            Yüksek tansiyonu olan hamile bayanlara,Dünya'ya getirecekleri bebeklerin ileride (esansiyel hipertoni) yani sebebi bilinmeyen yüksek tansiyon hastalığına yakalanmasını istemiyorlarsa hamilelik dönemlerinde özellikle dikkat edecekleri şey anemiye düşmeyecekler,yani kansızlık özellikle demire bağlı kansızlık şikayetleri olursa,hamilelik esnasında demir,fevretin ve hemoglobin normal seviye altına düşmemesi lazım.Özellikle demir hamilelik esnasında,uzun vadede demir eksikliği yaşıyorlar ise; Dünya'ya getirecek bebekleri ileri yaşlarda (çok yüksek %95 oranda) sebebi bilinmeyen yüksek tansiyon hastası oluyorlar.Bu neye benzer,duvar örerken birer boşluk bırakılırsa,o sağlam bir genetik yapıyı geliştirememiş oluyorsunuz.Bebeklerin temellerinin sağlam atılması lazım,bunun için özellikle hamilelik esnasında demir eksikliği çekmeyecek bayanlar.Çay ve süt vücuttan demir atar.(i.s.)
            Hemoglobin A1 C1'ini düşürmek için; Sinirli otu 5-6 gr. al,6 dk.kısık ateşte kaynat,günde bir defa ılıdıktan sonra iç,kan şekerini düşürmek içinde yardımcıdır.(i.s.)
            Saç dökülmesi (kansızlık yoksa) 1 tatlı kaşığı lavanta 7-8 dk.kaynat,kükürtlü ve doğal zeytinyağlı sabunla yıkayın.Yıkadıktan sonra bir miktar havlu ile kurula,sonra bu kür ile saç diplerine sür kalsın.Rahatsızlık verirse bir saat dursun yıka,hastaneye gidip testosteron hormonuna baktır.Kiloda almışsa troidler yavaşlamıştır.Bu saçlarıda döker kiloda aldırır,troidler yavaş çalışırsa az yemeği bırak su içseniz yarar.(i.s.)
            Saç dökülmesi: Mutlaka bir doktora gidin anemiye bağlı olabilir,demir eksikliği veya hemoglobin seviyesi düşüktür veyahutta testosteron hormonu bayansa yüksektir,onlarda da erkek tipi saç dökülmeleri görülür.Lavanta suyuyla banyodan sonra ıslatıcaksınız,bu sebebi bilinmesi lazım önce,demirinizi düzeltmediğiniz müddetçe bizim önerdiğimizin bir faydasını göremezsiniz.Lavantayı çay gibi demleyip,en son su olarak döküyoruz,saç diplerine kadar ıslatıyorsunuz.Durulamaya gerek yok,isterseniz durularsınız ama yarım saat beklemesi lazım.(i.s.)
            Bağırsaklarında timör olan hasta iki ay sarımsak yutmuş timörün gittiği görülmüş; Bu mümkündür,sarımsağın antiseptik özelliği var ve bağırsaklarda poliplere sebebiyet veren,bir çok antijen bakteri enfeksiyon var.Siz doğal bir gıdayla,sarımsakla bağırsaktaki bu enfeksiyonları temizlersiniz.Tabiki enfeksiyonların sebebiyet verdiği o dokulardaki harabiyat,patalojik durum,polip v.s.geçebilir.Her üç ayda bir 1-2 şer sarımsak yutarak yatarsanız ve bunu 15-20 gün sürdürürseniz,bağırsak florasına en iyi düzeltenlerden birisidir.Sindirim sistemi problemleri genellikle bağırsaktaki enfeksiyonların varlığına bağlı gelişir ve oradaki florayı bozar.Yani bizim bağırsaklarımızın içinde emilimi yapan,villuslar dediğimiz,emilimi yapan tüycükler var.Bu tüycükler,eğer uzun süre bakteri ve enfeksiyonların varlığı o tüyleri harap eder.Tıpkı eskimiş halı gibi olur,halıyı nasıl dürdüğünüzde,tüycükler nasıl yoğun ise bağırsaktaki tüycüklerde o kadar yoğundur.Bu tüyler ne kadar azalırsa,vücuttaki emilim o kadar az olur.Bayanlarda görülen,sindirim sistemine sebebiyet veren kabızlık ve şişkinliğe sebebiyet veren durum; Bu artı durum neyi oluşturabilir? Tekrar hangi problemleri doğurabilir? Bayanlarda görülen kansızlığı ve demir eksikliğini de beraberinde getirir.(hayatı farket)
Lahana yaprakları üzerinde Batsilus Bipidus bakterisi,bir tek anne doğum yaparken,rahim kanallarında ortaya çıkıyor,daha bilim bunun sebebini bulamadı.Bu Lahana yapraklarının üzerinde de aynı bakteri var,işte onlardır B12 vitaminine dönüştüren,B12 eksikliği dikkat dağınıklığı,sinir zayıflığı yapar,halsizlik yapar,aynı zamanda kansızlık demektir,B12 eksikliğine bağlı anemi demektir.Kimyon tohumu,B12 oluşumu üzerinde etkili değildir,sadece damak tadı içindir.Bunun üzerine ağır bir taş koyucaksınız,önce elinizle iyice bastırın sonra taşı koyun.Bu 5-6 saat sonra suyu aşağıdan yükselmeye başlayacaktır.Taşı üzerine mutlaka koyun,çünkü gaz çıkışı da başlıyor burdan,gaz çıkacak dolayısıyla bunu şişirecek,suyunun üzerinde yüzmeye başlar ve yüzeyi küflenir olmaz.O taş devamlı üstünde ağırlık yapacak,üzerini bezle kapat,sakın sıkı kapatmayın çünkü gaz çıkıyor.Karanlık bir yere dolap içine koyucaksınız ara ara bakıcaksınız.Temiz çalıştıysanız bunun üzeri küflü olmaz,çok titiz olacaksınız,temiz olucaksınız.Bu 7 güne kalmaz 5-6 gün içerisinde,B12 içeren suyunu bol bol da tüketin,B12 açığınızı kapatmak için yeterlidir.(i.s.)
Tere,Roka,Nane,Maydanozu sarartmayın,toksindir,zehirdir.Sakın sararmış olanlarını tüketmeyin,yemeye kalkarsanızda şiddetli bir ishal yapar sizde,sararmış yeşilliklerden uzak durun.(i.s.)
Kan değerlerim düşük: Bir insanda Kan değerleri düşük demek,hangi değerleri düşük; 1-) Alyuvarlar (Hemoglobin = HGB): Alyuvarlar,Akyuvarlar (Lökosit) ve Trombositler olmak üzere,kanda dolaşan 3 tür hücre mevcuttur.Solunum organından dokulara Oksijen,dokulardan solunum organına ise Karbondioksit ve Proton taşıyan Protein,Eritrositlerin içerisinde bulunur.Oksijen +2 değerlikli Demir içeren hem molekülleri ile bağlar.5.000.000 adettir. 2-) Akyuvarlar-Lökosit (White Blood Cells-Leukocytes = WBC): Kemik iliğinde üretilen Lökositler kanın dışında Lenf sistemi,Dalak ve diğer vücut dokularında da bulunur.Kanın beyaz küreleri olarak bilinen Lökositler,vücudun mikroplara karşı savunmasında başlıca rolü oynayan hücrelerdir.4.000-8.000 adettir. 3-) Trombositler (Platelet = PLT): Kanın renksiz hücre parçaları olarak bilinen (Kan pulcukları) vücutta kanamanın durdurulması ve Damar yatağında kanın pıhtılaşması işlevini görür.150.000-400.000 adettir.Bu üç değeri yükseltmek o kadar kolay ki eskiden Hemoglobin ve Lökosit düştüğü zaman ne oluyor? Napojen diye bir ilaç veriliyor,Hemoglobin düşüyor.Mesela A diye ilaç veriyor,Trombositler düşük B diye ilaç veriyor,Trombosit düşüklüğüne de pek bir ilaç da yok ama ne yapıcaksınız,bir taşla 3 kuş vuracaksınız.Kanım düşük diyenler,Hemoglobin,Lökosit ve Trombositi yükseltiyorsunuz.Kereviz-Ispanak kürü 150-200 gr.Kerevizi 2 bardak suda,en az 10 en çok 15 dk.haşla,ağzını açın üzerine 150 gr.taze Ispanak ekleyin,şöyle bir karıştırın su değsin,5 dk.da öyle kaynatın suyunu için,kan değeri düşükse zaten Doktor Kemoterapi vermez.Hemoglobini düşüktür,Lökosit düşüktür,Trombosit düşüktür verilmez.Onkologlar bile Kereviz-Ispanak kürü yaptırıyorlar.Kan illa Kemoterapiye bağlı değil,kan değerlerim düşük diyorsanız,Kereviz-Ispanağı uygulayacaklar.Kan yapsın diye Ciğer yedirirler,her gün kan yapması için Ciğer yersen Kolesterol,Trigliserid tavan yapar olmaz.Pekmezde güzel hoş da kaşık kaşık olmaz,çekirdeğiyle beraber siyah üzüm müthiş etkilidir.Kaynatıp pekmez gibi düşünürseniz olmaz o kadar tatlı ki mübarek,üç kaşık alın kan şekeriniz fırlar.Normalde diyabet hastasının kullanacağı bişey değil bunlar ne yapsınlar? Ciğerde ağır metaller birikiyor,birde Kolesterol ve Trigliserid bombası,ne olacak şimdi adamın bütün yağ Metabolizması bozulacak,Ciğerin şiş kebablarıda ayda bir kere ya yenir ya yenmez.Sağlıksız beslenme,şunu söyleyenler olacak G.antep'te Çukurova'da 15-20 Ciğer yiyenler var.Bunu tüketenler yanında bol miktarda Soğan ve taze Tere tüketiyorlar.Sumaklı Soğan ve taze Tere işte o zaman Ciğerin etkisi ne oluyor? Yüksek Kolesterol ve yüksek Trigliseridin Bağırsaklar üzerinden emilimini engellemiş oluyorsunuz.Bu şekilde yediğinizde problem yok,şiş kebabın üzerine Sumaklı Soğan ve Tere yaparsanız problem olmaz.(i.s.)
            Ispanak içerisinde 13-14 tane Antidepresan özellik taşıyan Sebonman Metabolikler var muhteşem bir şey,Anksiyete ve Panik atağa karşı,ancak bunu tamamlayabilmek için ikinci bir şeye ihtiyaç var Ispanakta nedir? Maydanoz,Ispanağı tek başına tüketirseniz vücuda demir almaz,hatta attırmasına da sebeb olur.Size Ispanaktaki bu özelliği nasıl kazandıracağız.Ispanakta bir miktar demir var,hani bir bilim adamı virgül hatası yapmış"Demir bombası" falan diye hiç alakası yok,Ispanak bütün bilinen sebzeler içerisinde Protein oranı en yüksek olan sebzedir.Kası yapan Proteindir,içindeki Demirden dolayı değil,onun TEMEL REİS gücü,en zengin Proteinlere sahip olmasıdır.Antidepresan ve Anemi dedik,Anemi Kansızlığa karşı mutlaka ama mutlaka Kerevizle beraber kullanmak zorundasınız.Ispanağın içerisindeki Demirin alımını fonksiyonel kılan Kerevizle buluşmasıdır.Ispanağın içerisinde Folik Asit var,Folik Asit ne yapıyor Agouti Genini metinliyor.Yani onu in aktif hale,çalışamaz hale getiriyor.AZİZ SANCAR hocamız DNA Metilasyonu ile ilgili Nobel ödülü aldı.Agouti Geninin önemli görevlerinden biri nedir? Şişmanlatmak,Obezite,Obeziteyi tetikler,onun için eğer kilo almaya karşı yatkınlığınız varsa,lütfen haftada birkaç kez Ispanak tüketin.Normal yemeğini yapabilirsiniz ama içine çok fazla çalçadır şudur budur olmayacak,Ispanak fonksiyonel bir gıdadır.(i.s.)


2*****İshal:
            Keçi boynuzu şıp diye ishali keser,aynı onun gibi ayvada ishali keser, kaybedilen demiride alırsınız.
            Hamileyken kabızlık sorunu çekenler yani kabızlık için,keçiboznuzu öyle bir nimettir ki kurusu ama,meyve olarak onu kemirerek yiyorsunuz.İshalseniz ishalinizi keser,kabızsanız kabızlığınızı önler ve ishal içinde kabızlık içinde kemirerek ye (i.s.)
            Kansızlık için kullanılan demir hapları sürekli kullanılırsa ishal yapar,bağırsak floranızı bozar.(i.s.)
                        Çölyak gluten alerjisidir,bağırsaklardaki emilimi gerçekleştiren tarakların iflas etmesidir,bağırsakların ağaçsız çöle dönmesidir.Paryavşanı,bodur otu bitkilerini çay gibi içsin.Viluslar emilimi sağlayan tarakların adına denir.Bağırsak florası tamamen bozulduysa yiyecekleri tutan,viluslar yani taraklar dümdüz olur.Devamlı ishal olur veya kusarlar,kusma ve ishal emilim olmazsa olur.Glutensiz beslenirse bu taraklar yeniden oluşmaya başlar.(hayatı farket)
            Şeker açlığı (Hipoglisemi): Kan şekeri düşmemiş oluyor,Hipoglisemiye düşmemiş oluyorum.Özellikle bayanlar mens dönemine başlamadan önce,müthiş bir şeker açlığı çekiyorlar.Resmen saldırıyorlar tatlıya yani dolayısıyla bunu ortadan kaldırabilirsiniz.Hiç mi o dönemde tatlı yemiyeceksiniz? Tabiki yersiniz de fakat artık gıdalar doğal olmadığı için,Buğday yedişer kromozonlu olmadığı için,yiyorsunuz ekmeğinizi şişkinlik yapıyor,vücut sindiremiyor zorlanıyor,Diyabette işte bu yüzden artıyor.Çocuklarda Tip 1 Diyabet o kadar çok arttı ki,Kanser,MS o kadar çok arttı ki,bu bitki cinsel performansı da arttırıyor.Hem şeker açlığını ortadan kaldırıyor,bunun çayını yapıcaksınız.Evvel Allah bunu için saatinize bakın,5 dk.sonra şeker açlığınız ortadan kalkacak,migrenin başlayacağı,migreni olanlar iyi bilirler,şeker açlığı başladımı,migren başlayacak demektir.İshal şikayetiniz varsa,bu çayı içebilirsiniz,sadece çiçeğinden tabi ama kabızlık yaparmı? Hayır yapmaz.Mesela Romatizma hastasısınız,Romatizma hastalarının şikayetlerinide hafifletir.Genel olarak ağız kokusunu da giderir,Karaciğer şikayetlerine de iyi bir yardımcıdır.Şiroz hastasıdır,Karaciğer yağlanmasıdır,Hepatit B C si vardır.Rahatlıkla içebilir ama ben bunu özellikle,şeker açlığı hisseden bayanlar için,erkeklerde de aynı,TV karşısına geçip bir-iki çikolata falan yiyorlar.Çikolata yenmez mi? Tabiki yenecek ama hep ölçü olacak,onun için Yasemin Çiçeği Çayı,orta yaş üstü eğer üst üste bir kaç gün çikolata tüketirseniz.4-5 gün böyle üst üste tüketin,Baklava,Şöbiyet,Kadayıf,6.gün tatlısız duramazsınız,vücut artık istiyor.Kan şekeriniz yüksekse mesela; 130-140 larda seyrediyor değil mi? Yasemin Çayı tüketin,1 tatlı kaşığı Yasemin Çiçeği alın,1 bardak suda cezve içine atın,bunu yaklaşık olarak 7-8 dk.kısık ateşte,üzerinide kapatın kaynıyo kaynamıyor gibi,çünkü içerisinde uçucu yağlar var.Aç karnına günde iki defa,bir öğlenden evvel-bir öğlenden sonra veya bir öğlenden sonra-bir akşam yatmadan içebilirsiniz.Rahatlatıcı özelliği de vardır,(Yasemin Çiçeğinin en az 7-8 farklı türü vardır) tatlıya olan ihtiyacınızı kesecektir.Şeker tüketme ihtiyacınızın frenine basıyor,birde süresini uzatıyor.Yani burdaki Ghrelin Hormonu,açlık duygusunu veren bu hormonu kontrol ederek,sizin geç acıkmanıza sebebiyet veriyor.Bu bitki yağ yakarmış,Metabolizmayı hızlandırırmış,lütfen hepsi yalan,uydurmadır.Metabolizmayı yavaşlatan ve hızlandıran bir organımız var sadece,boyun kısmında Troid,kelebek şeklindedir.O dur Metabolizmayı hızlandıran,mesela; Troidiniz hızlı çalışıyorsa,triodu hızlı çalışana bakın bunlar kilolu değildirler,zayıflardır.Yavaş çalışanlar biraz tombişleşiyorlar,kilo alıyorlar.Neden Metabolizma hızını yavaşlatıyor,tükettiğiniz gıdaları yakamıyorsunuz.Bundan dolayı önce troidiniz sağlıklı çalışıyormu,çalışmıyormu buna bakıcaksınız.(i.s.)
            Gluten: Çok yakın akraba evliliğine nasıl müsade etmiyorsanız,hem Kur-an'da yasak hemde bilimsel olarak bu mümkün değil,sakat,gerizekalı çocuklar Dünya'ya geliyor.Aynı şey doğada da böyle,tohumlarda da böyle,yani çok yakın şeyleri birbirleriyle dölleyemezsiniz.Siyaz Buğdayı doğal,Karakılçık Buğdayıda doğal hadi bu ikisini dölleyelim olmaz.Bunların genetik yapısına bakıcaksınız.Uyuyor mu? Uymuyor mu? Uymuyorsa yapmıyacaksınız.Gluten (Tahıl unlarından nişasta alındıktan sonra,geriye kalan yapışkan madde) problemi ise 1950-1960'lı yıllarda böyle bir problem yoktu.İşte bu çaprazlama yapıyorsunuz ya Buğdayda,gen uyumsuzluğundan dolayı inaktif olması gereken Gluten,reaktif Gluten haline geliyor.Reaktif Gluten de ne yapıyor,işte sizin bağırsak floranızda Villus (Latincede tüy anlamına gelen,ince Bağırsağın iç yüzeyinde bulunan ince kılçıklardır.İnce Bağırsaklarda yer alan Villuslar adı verilen yapılar,bir çeşit tüydür ve besinlerin emilim ile kana geçmesini sağlar.) ları yok ediyor.Ondan sonra ishal oluyorsunuz,gaz yapıyor,şişkinlik yapıyor.Gıdayı kontrol etmek biraz zor olabilir ama en azından Anadolunun doğal ürünlerini kullanın bu da yeter.(i.s.)
            Şeker hastaları Keçiboynuzu pekmezi kullanamaz.Bunlar ne yapacaklar,Keçiboynuzunun doğal halini yani meyvasını iki tane rahatlıkla tüketebilirler.Onu biraz kemirmek gerekiyor,kaliteli Keçiboynuzları var,Harnup diyoruz onlara,bunlar şekerinizi yükseltmez.Keçiboynuzunu doğal haliyle tüketirseniz ishali önler,kabızsanız kabızlığı önler.(i.s.)
                Kızılcık: Buna Batı Karadeniz'de bu Kızılcığa,Kızılcık demezlerde "Kiren" derler.Batı Karadeniz Kireninin bir özelliği vardır.Ülseratif Kolit şikayetiniz mi var.Batı Karadeniz Kızılcığı,bu aşılı hiç mi faydası olmaz,İshalseniz biraz fayda eder ama hatta Kızılcık sopası derler,Batı Karadenizin toprağı çok farklıdır,iklimi çok farklıdır.Bu iki şeyden dolayı Allah oraya Ekşikara diye mayhoş bir dut vermiştir.Dut ağacının yaprakları biliyorsunuz küçüktür ama bu Ekşikaranın ki İncir yaprağı gibi kocaman geniş ve yerken dikkatli olmak lazım.Kırmızımsı,morumsu,ısırdığınızda yerseniz bundan bir kaç tane,Aft diye bir şey bir daha çıkmaz ağzınızda,böyle bir nimet,bu nereden geliyor.Batı Karadenizin toprağında ve oranın ikliminden,toprağın kimyası,mübarek o toprakta ne bakteriler var,onların salgıladığı Proteinler,o ağacın kökleri üzerinden alınıyor.Metabolize ediliyor,neler oluyor neler,hangi birini araştıracaksın ama yaradan bunu sana sunmuş bunu değiştirme yani işte onun için onlarıda yakışıklı hale getirirler.Piyasada iri iri dutlar var,tadı yok,tuzu yok,açın Bakara 11 okuyun "Benim nimetlerimi değiştirmeyin" diyor.Batı Karadenizin Kızılcığı Morbus Crohn'da (Crohn hastalığı bağırsak sisteminde sürekli iltihaba neden olan kronik bir enflamatuar bağırsak hastalığıdır.Bu,Ülseratif Kolit,enflamatuar bağırsak hastalığına benzer.Fakat Ülseratif Kolit genellikle kalın bağırsak ve rektum iç tabaka ile sınırlıdır.Crohn hastalığı genellikle sağlıklı doku ile çevrili yamalar,bağırsağın herhangi bir yerinde olabilir ve dokuların derinliklerine yayılabilir.Belirtileri kronik kanlı veya sulu ishal,karın ağrısı,ateş ve iştah kaybıdır.Crohn hastalığının tedavisi yoktur.İlaç ve diyetler durumu kontrol etmek ve bazen uzun süreli remisyon oluşmasını sağlamak gerekir.Crohn hastalığı olan bazı insanlar hayatlarının bir noktasında sindirim sisteminin bir parçası çıkarmak için ameliyat gerektirir.Ancak,cerrahi müdehale hastalığın tedavisi değildir.) Ülseraktif Kolit'de çok faydalıdır.Ancak bilinmesi gereken bir şey daha var,Ülseraktif Kolitte olsun,Morbus Crohn'da olsun,tıp bunu zamanla ortaya koyacaktır.Çünkü biz Kimyacı,biz hastalığın Kimyasına farklı gözle bakarız.Bunun kimyası nasıl dersin,Fermantasyon diyoruz bak,Fermantasyon ekşime,halk diliyle konuşacak olursak Maya ile Fermantasyon yapabilirsin,yapıyormusun bunu,yapıyorsun,Ekmek mayalıyorsun.Maya başka türlü neyden yapabilirsin,bakterilerle yapabilirsin,bakteriyel Fermantasyon,birde Enzimatik Proteinlerle bunu yapabilirsin.Bir dördüncüsü var,bunlar insan bağırsağında da gelişiyor ve Ülseraktif Koliti azdırıyor.Onun için hangi Fermantasyon olduğunu kişiyle konuşarak,sorgulamanız lazım.Tükettiği gıdalar,hangilerinde daha çok etkileniyor,ona göre Morbus Crohn'a diyeceksiniz ki böyle beslenin,Ülseraktif Kolite şöyle beslenin,şimdi bu işin 4.boyutu var.Fermantasyonda ekşime,Enzimatik var,Bakteriyel var Maya ile olanda,bir başka şey daha var.Biofilm bir Protein zinciridir,bunlar sebebiyet veriyor,işte bunu çözmeniz lazım yani şu an üzerinde çalıştığım konulardan bir tanesi bu,bizim kürlerimizle Ülseraktif Kolitte başarılı olmamızın nedeni,Biofilm tabakasının neden olduğunu,Fermantasyonu ortadan kaldırıyoruz,olay budur.(i.s.)
            Bağırsak düzenleyici hap kullananlar: Bağırsak düzenleyici hap kullanıyorum; Bu gün bağırsakla ilgili şikayetler günümüzde hat safhada,İBS (İrratable Bowel Sendromu),hareketli Bağırsak sendromu,orada kullanacağı şey Ebegümeci çayı unutmasın İBS'de bu var.Ülseratif Kolit (Kolonun (Kalın barsak (Bağırsak)) içini örten tabakada veya rektumda iltihaba (Şişlik ve ağrı) neden olan bir hastalıktır) aldı başını gidiyor,Morbus Crohn (Crohn hastalığı bağırsak sisteminde sürekli iltihaba neden olan kronik bir enflamatuar bağırsak hastalığıdır.Bu,ülseratif kolit,enflamatuar bağırsak hastalığına benzer.Fakat ülseratif kolit genellikle kalın bağırsak ve rektum iç tabaka ile sınırlıdır.Crohn hastalığı genellikle sağlıklı doku ile çevrili yamalar,bağırsağın herhangi bir yerinde olabilir ve dokuların derinliklerine yayılabilir.Belirtileri kronik kanlı veya sulu ishal,karın ağrısı,ateş ve iştah kaybıdır.) aldıbaşını gidiyor,yani Bağırsak florası ile ilgili şikayetler arttı.Neden arttı? Buğdayı değiştirdiler,yerli ve yabancıyı birleştirdiler.Gluten oranı yükseldi % 5 civarındayken % 15'e çıkartıldı.Glutenin ve Gliadin dediğimiz iki tane Proteinden oluşur Gluten,şimdi Gliadini bağırsaklarda bu ne yapıyor? Sindirilmeye başlıyor,yüksek oranda Gluten içerdiği için hazım probleminiz var ya şimdi bu neye benzer biliyormusunuz.İnsanın 5 kiloyu birden yiyebilir mi? Yiyemezsen zorluyorsun.% 15 çokta güzel bir örnek değil bu,% 5 normal sindirirken Gluteni bir problem yok ama % 15'e çıkarttığınız zaman,enzimatik olarak bunlar parçalanamıyor.Dolayısıyla vücut baş edemiyor,Bağırsaklarınız gaz yapmaya başlıyor,şişkinlik yapıyor.Şimdi sindirelemeyince bu sefer diğer gıdalarda sindirilmeden geçiyor.Al başına belayı,yani dolayısıyla burada işte Gluteni düşük normal olan gıda yani ekmekten tüketiceksiniz.Siyez Buğdayı alın,Kara Kılçık Buğdayı alın,Kavlıca Buğdayı alın,Sarıkız Buğdayı,bunların hepsi doğal,olmadı kendiniz öğütüverin,değirmenler var gayet ucuz orada kendiniz yapın ekmeğinizi,Gluten yükseldi ya şişkinlik yapıyor.Bağırsaktaki bakterilerde bunu tüketemiyor ya parçalanıyor,zorlanıyor.Efendim al sana Probiotik,yepyeni bir gıda sektörünün kapısını aralıyorlar.Eskiden Probiyotik mi vardı? Bu kadar envai çeşit bakteriler,bu bakterilerin mutasyona uğramadığı ne malum,Mutant bakteri olmadığı,ne tür Proteinler üretiyor bilmiyoruz ki doğal Ata tohumundan yapılmış ekmekleri tüketin,evel Allah bişeyiniz kalmaz,sindiriminiz düzene girer.İBS'um var diyenler içinde geçerli bu,o kadar çok arttıki bu en çok etkilenen çocuklar.Bu Gliadin metabolize oluyor,Egzorfiny dönüşüyor bağırsaklarda,bakteri parçalıyor bunu,Egzorfiny de doğru kana karışıyor.Beyine,işte ikinci beyin dediğimiz şey bu,Bağırsaklarda çok fazla sinir hücresi var,Nöron var,Beyinde de var ya Nöron,esas Beyinde,onun için Bağırsaklara ikinci beyin demesinin sebebi bu,doğru ama esas sebebi? Bağırsak Florasındaki bakterilerin bu gıdaları,uyarıcı Egzorfiny gibi,Opioid,Opinion varya uyuşturucu,hani şu Haşhaş çiziyorsunuz.İşte ona o Reseptörleri aktive ediyor,çocuk tahammülsüz oluyor bunu alınca,gidiyor Egzorfiny uyarıyor.Hareketli çocuk okulda,geçimsiz,bir türlü kendisini sosyal yaşamın içine ayak uyduramıyor.Çocuk sakinleşmek istiyor elinde değil,olamıyor,kızmayın çocuklara,yani öyle çekiştirmekle,azarlamakla,sus bakim otur yerine demekle olmuyor.Çocuk koşmak açılmak istiyor,koşuyor koşuyor bir türlü rahatlayamıyor.İşte çocuk bundan dolayı rahatlayamıyor,dolayısıyla çocuklarınıza,evlatlarınıza mümkün olduğu kadar,kendinizde dahil olmak üzere doğal,tabiata aykırı olmayan gıdaları,Allahın bize lütuf ettiği bu Anadolu topraklarının nimetlerinden faydalanarak doğal beslensinler.(i.s.)



3*****Kronik ishal:
            Kabızlıkta da etkili ama özellikle ishal olanlar,nar çiçeği öğütsünler,çok kabız olan ve çok ishal problemi yaşayanlar bunun tozunu çekin,üzerine bir-iki damla limon sıkın,bir çorba kaşığı sabah-öğle-akşam içirin ishali 20 dk.içinde durduracaktır.Çocuklara verilebilir,kışın bağışıklık sistemi güçlendirmek için içtiğiniz çaylar içine atabilirsiniz.(maranki)
            Bağırsak düzenleyici hap kullananlar: Bağırsak düzenleyici hap kullanıyorum; Bu gün bağırsakla ilgili şikayetler günümüzde hat safhada,İBS (İrratable Bowel Sendromu),hareketli Bağırsak sendromu,orada kullanacağı şey Ebegümeci çayı unutmasın İBS'de bu var.Ülseratif Kolit (Kolonun (Kalın barsak (Bağırsak)) içini örten tabakada veya rektumda iltihaba (Şişlik ve ağrı) neden olan bir hastalıktır) aldı başını gidiyor,Morbus Crohn (Crohn hastalığı bağırsak sisteminde sürekli iltihaba neden olan kronik bir enflamatuar bağırsak hastalığıdır.Bu,ülseratif kolit,enflamatuar bağırsak hastalığına benzer.Fakat ülseratif kolit genellikle kalın bağırsak ve rektum iç tabaka ile sınırlıdır.Crohn hastalığı genellikle sağlıklı doku ile çevrili yamalar,bağırsağın herhangi bir yerinde olabilir ve dokuların derinliklerine yayılabilir.Belirtileri kronik kanlı veya sulu ishal,karın ağrısı,ateş ve iştah kaybıdır.) aldıbaşını gidiyor,yani Bağırsak florası ile ilgili şikayetler arttı.Neden arttı? Buğdayı değiştirdiler,yerli ve yabancıyı birleştirdiler.Gluten oranı yükseldi % 5 civarındayken % 15'e çıkartıldı.Glutenin ve Gliadin dediğimiz iki tane Proteinden oluşur Gluten,şimdi Gliadini bağırsaklarda bu ne yapıyor? Sindirilmeye başlıyor,yüksek oranda Gluten içerdiği için hazım probleminiz var ya şimdi bu neye benzer biliyormusunuz.İnsanın 5 kiloyu birden yiyebilir mi? Yiyemezsen zorluyorsun.% 15 çokta güzel bir örnek değil bu,% 5 normal sindirirken Gluteni bir problem yok ama % 15'e çıkarttığınız zaman,enzimatik olarak bunlar parçalanamıyor.Dolayısıyla vücut baş edemiyor,Bağırsaklarınız gaz yapmaya başlıyor,şişkinlik yapıyor.Şimdi sindirelemeyince bu sefer diğer gıdalarda sindirilmeden geçiyor.Al başına belayı,yani dolayısıyla burada işte Gluteni düşük normal olan gıda yani ekmekten tüketiceksiniz.Siyez Buğdayı alın,Kara Kılçık Buğdayı alın,Kavlıca Buğdayı alın,Sarıkız Buğdayı,bunların hepsi doğal,olmadı kendiniz öğütüverin,değirmenler var gayet ucuz orada kendiniz yapın ekmeğinizi,Gluten yükseldi ya şişkinlik yapıyor.Bağırsaktaki bakterilerde bunu tüketemiyor ya parçalanıyor,zorlanıyor.Efendim al sana Probiotik,yepyeni bir gıda sektörünün kapısını aralıyorlar.Eskiden Probiyotik mi vardı? Bu kadar envai çeşit bakteriler,bu bakterilerin mutasyona uğramadığı ne malum,Mutant bakteri olmadığı,ne tür Proteinler üretiyor bilmiyoruz ki doğal Ata tohumundan yapılmış ekmekleri tüketin,evel Allah bişeyiniz kalmaz,sindiriminiz düzene girer.İBS'um var diyenler içinde geçerli bu,o kadar çok arttıki bu en çok etkilenen çocuklar.Bu Gliadin metabolize oluyor,Egzorfiny dönüşüyor bağırsaklarda,bakteri parçalıyor bunu,Egzorfiny de doğru kana karışıyor.Beyine,işte ikinci beyin dediğimiz şey bu,Bağırsaklarda çok fazla sinir hücresi var,Nöron var,Beyinde de var ya Nöron,esas Beyinde,onun için Bağırsaklara ikinci beyin demesinin sebebi bu,doğru ama esas sebebi? Bağırsak Florasındaki bakterilerin bu gıdaları,uyarıcı Egzorfiny gibi,Opioid,Opinion varya uyuşturucu,hani şu Haşhaş çiziyorsunuz.İşte ona o Reseptörleri aktive ediyor,çocuk tahammülsüz oluyor bunu alınca,gidiyor Egzorfiny uyarıyor.Hareketli çocuk okulda,geçimsiz,bir türlü kendisini sosyal yaşamın içine ayak uyduramıyor.Çocuk sakinleşmek istiyor elinde değil,olamıyor,kızmayın çocuklara,yani öyle çekiştirmekle,azarlamakla,sus bakim otur yerine demekle olmuyor.Çocuk koşmak açılmak istiyor,koşuyor koşuyor bir türlü rahatlayamıyor.İşte çocuk bundan dolayı rahatlayamıyor,dolayısıyla çocuklarınıza,evlatlarınıza mümkün olduğu kadar,kendinizde dahil olmak üzere doğal,tabiata aykırı olmayan gıdaları,Allahın bize lütuf ettiği bu Anadolu topraklarının nimetlerinden faydalanarak doğal beslensinler.(i.s.)



4*****Kabızlık:
            4-5 barut ağacı kabuğu,1 tatlı kaşığı başlı rezene,3-4 yaprak sinameki,kabızlık kuvvetli ise 5 yaprak sinameki yeterlidir.Sinameki asla yalnız içilmez,rezene mutlaka yanında olmalı ve sinameki ölçüsü çok önemlidir.Küçük yaprakları sayarak koyulmalıdır yoksa yarar yerine zarar görürüz ve sinamekisiz tuvalete çıkamazsınız.
            Kabızlık için çay tarifi: 10 gr.anason,20 gr.mürver çiçeği,30 gr.sinameki,10 gr. kakule,bir kupa bardağına koyarak 6-8 dk.demlensin
            Hindistan cevizi kabızlığa iyi gelir.
            Susam karın ağrılarını azaltır,kabızlığı giderir,hazmı kolaylaştırır ve gaz söktürücüdür.Susam çeperli olduğu için kabızlığı giderir ve kuru ciltlerin nemlenmesine yardımcı olur.
            Hamileyken kabızlık sorunu çekenler yani kabızlık için,keçiboznuzu öyle bir nimettir ki kurusu ama,meyve olarak onu kemirerek yiyorsunuz.İshalseniz ishalinizi keser,kabızsanız kabızlığınızı önler,bu böyle bir nimettir.İshal içinde kabızlık içinde kemirerek ye,sütü de artırır bir miktar.Keçiboynuzu bulamazsanız zeytinyağlı prasa, prinçsiz ve havuç koymayacaksınız.Bir çorba kasesi kadar zeytinyağlı pırasayı sabah-öğle-akşam alışkanlık haline getirin,aç karnına bir haftada düzene girecektir.(i.s.)
            İncir küründeki haşlanmış olan incir tanelerini bir kabızlık şikayeti varsa tüketebilir kabızlığıda önler.(i.s)
            Bebeklerde kabızlık şikayeti varsa; İlk olarak mamanızı değiştirin,bir defa aynı mamayı sürekli kullanmak doğru değildir.Sonra 1 çay kaşığı keçi boynuzu pekmezi verin,7 aylık bebeğe günde iki defa 1 çay kaşığı yeterli olacak ve kabızlığını da önleyecektir.Bulamıyorsanız keçi boynuzunu kaynatıcaksınız.(i.s.)
            Her gün 800gr-1 litre yani 4 bardağa yakın,çok rahat yeşilçay içebilirsiniz.Hatta içine biraz elma kabuğu,iki karanfil atın ve bunu için.Üç hafta içinde her saç taranmasına dökülen saçlarınız dökülmeyecektir.Ciltteki o sivilceler kalkacaktır ortadan,pırıl pırıl olacak cildiniz.Kilo vericeksiniz,bacaklarınızdaki o selülitler yok olacaktır.Bir tutam karanfil,1 tutam zerdeçal,1 tutam yeşilçay,(tarçının tozunu kullanma) bunu günde 4 defa içiyorsunuz.Bu karışımı sıcak içelim,sıcak içersen bağırsakları yumuşatır,soğuk içerseniz kabızlık etkisi yapar,tutucu olur.(maranki)
            Hemoroidi olanlar kabız olmamaya dikkat edecek,kabızlıkta hemoroidin bir tetikleyicisidir.(i.s.)
            Narın kabuğunu güneşte kurut hem gribe karşı hemde kabızlığa karşı kullanın; Gribe karşı: Nar kabukları ile beraber karabaşı karıştır ve kaynat suyunu iç
Kabızlığa karşı; Nar kabukları ile defne yaprağı karıştığı zaman kabızlığa karşı çok iyi bir çözüm getiriyor.3 tane lira büyüklüğünde nar kabuğu ile 3-4 tane defne yaprağını 5-6 dk.kaynat iç.Yarım narı tanelerinin çekirdekleri ile beraber yerseniz bir şey olmaz,ama bir narı tanelerinin çekirdekleri ile beraber yerseniz şiddetli kabızlık yapar,bağırsak düğümlenmesine kadar götürür.(i.s.)
            Bağırsaklarında timör olan hasta iki ay sarımsak yutmuş timörün gittiği görülmüş; Bu mümkündür,sarımsağın antiseptik özelliği var ve bağırsaklarda poliplere sebebiyet veren,bir çok antijen bakteri enfeksiyon var.Siz doğal bir gıdayla,sarımsakla bağırsaktaki bu enfeksiyonları temizlersiniz.Tabiki enfeksiyonların sebebiyet verdiği o dokulardaki harabiyat,patalojik durum,polip v.s.geçebilir.Her üç ayda bir 1-2 şer sarımsak yutarak yatarsanız ve bunu 15-20 gün sürdürürseniz,bağırsak florasına en iyi düzeltenlerden birisidir.Sindirim sistemi problemleri genellikle bağırsaktaki enfeksiyonların varlığına bağlı gelişir ve oradaki florayı bozar.Yani bizim bağırsaklarımızın içinde emilimi yapan,villuslar dediğimiz,emilimi yapan tüycükler var.Bu tüycükler,eğer uzun süre bakteri ve enfeksiyonların varlığı o tüyleri harap eder.Tıpkı eskimiş halı gibi olur,halıyı nasıl dürdüğünüzde,tüycükler nasıl yoğun ise bağırsaktaki tüycüklerde o kadar yoğundur.Bu tüyler ne kadar azalırsa,vücuttaki emilim o kadar az olur.Bayanlarda görülen,sindirim sistemine sebebiyet veren kabızlık ve şişkinliğe sebebiyet veren durum; Bu artı durum neyi oluşturabilir? Tekrar hangi problemleri doğurabilir? Bayanlarda görülen kansızlığı ve demir eksikliğini de beraberinde getirir.(hayatı farket)
            Yemekle beraber su içmeye devam ederlerse kabız olmaya devam ederler.(hayatı farket)
            Şeker açlığı (Hipoglisemi): Kan şekeri düşmemiş oluyor,Hipoglisemiye düşmemiş oluyorum.Özellikle bayanlar mens dönemine başlamadan önce,müthiş bir şeker açlığı çekiyorlar.Resmen saldırıyorlar tatlıya yani dolayısıyla bunu ortadan kaldırabilirsiniz.Hiç mi o dönemde tatlı yemiyeceksiniz? Tabiki yersiniz de fakat artık gıdalar doğal olmadığı için,Buğday yedişer kromozonlu olmadığı için,yiyorsunuz ekmeğinizi şişkinlik yapıyor,vücut sindiremiyor zorlanıyor,Diyabette işte bu yüzden artıyor.Çocuklarda Tip 1 Diyabet o kadar çok arttı ki,Kanser,MS o kadar çok arttı ki,bu bitki cinsel performansı da arttırıyor.Hem şeker açlığını ortadan kaldırıyor,bunun çayını yapıcaksınız.Evvel Allah bunu için saatinize bakın,5 dk.sonra şeker açlığınız ortadan kalkacak,migrenin başlayacağı,migreni olanlar iyi bilirler,şeker açlığı başladımı,migren başlayacak demektir.İshal şikayetiniz varsa,bu çayı içebilirsiniz,sadece çiçeğinden tabi ama kabızlık yaparmı? Hayır yapmaz.Mesela Romatizma hastasısınız,Romatizma hastalarının şikayetlerinide hafifletir.Genel olarak ağız kokusunu da giderir,Karaciğer şikayetlerine de iyi bir yardımcıdır.Şiroz hastasıdır,Karaciğer yağlanmasıdır,Hepatit B C si vardır.Rahatlıkla içebilir ama ben bunu özellikle,şeker açlığı hisseden bayanlar için,erkeklerde de aynı,TV karşısına geçip bir-iki çikolata falan yiyorlar.Çikolata yenmez mi? Tabiki yenecek ama hep ölçü olacak,onun için Yasemin Çiçeği Çayı,orta yaş üstü eğer üst üste bir kaç gün çikolata tüketirseniz.4-5 gün böyle üst üste tüketin,Baklava,Şöbiyet,Kadayıf,6.gün tatlısız duramazsınız,vücut artık istiyor.Kan şekeriniz yüksekse mesela; 130-140 larda seyrediyor değil mi? Yasemin Çayı tüketin,1 tatlı kaşığı Yasemin Çiçeği alın,1 bardak suda cezve içine atın,bunu yaklaşık olarak 7-8 dk.kısık ateşte,üzerinide kapatın kaynıyo kaynamıyor gibi,çünkü içerisinde uçucu yağlar var.Aç karnına günde iki defa,bir öğlenden evvel-bir öğlenden sonra veya bir öğlenden sonra-bir akşam yatmadan içebilirsiniz.Rahatlatıcı özelliği de vardır,(Yasemin Çiçeğinin en az 7-8 farklı türü vardır) tatlıya olan ihtiyacınızı kesecektir.Şeker tüketme ihtiyacınızın frenine basıyor,birde süresini uzatıyor.Yani burdaki Ghrelin Hormonu,açlık duygusunu veren bu hormonu kontrol ederek,sizin geç acıkmanıza sebebiyet veriyor.Bu bitki yağ yakarmış,Metabolizmayı hızlandırırmış,lütfen hepsi yalan,uydurmadır.Metabolizmayı yavaşlatan ve hızlandıran bir organımız var sadece,boyun kısmında Troid,kelebek şeklindedir.O dur Metabolizmayı hızlandıran,mesela; Troidiniz hızlı çalışıyorsa,triodu hızlı çalışana bakın bunlar kilolu değildirler,zayıflardır.Yavaş çalışanlar biraz tombişleşiyorlar,kilo alıyorlar.Neden Metabolizma hızını yavaşlatıyor,tükettiğiniz gıdaları yakamıyorsunuz.Bundan dolayı önce troidiniz sağlıklı çalışıyormu,çalışmıyormu buna bakıcaksınız.(i.s.)
            Şeker hastaları Keçiboynuzu pekmezi kullanamaz.Bunlar ne yapacaklar,Keçiboynuzunun doğal halini yani meyvasını iki tane rahatlıkla tüketebilirler.Onu biraz kemirmek gerekiyor,kaliteli Keçiboynuzları var,Harnup diyoruz onlara,bunlar şekerinizi yükseltmez.Keçiboynuzunu doğal haliyle tüketirseniz ishali önler,kabızsanız kabızlığı önler.(i.s.)
            Kabızlıkta Dereotu da etkili ama en etkilisi,bu Sinamekeyi falan kullanmayın,Zeytinyağlı Pırasa,Havuçsuz ve Prinçsiz yapacaksınız.Bir kase günde iki defa küçük kase öğünlerden önce bunu tüketin,sonra yemeğinizi yiyin.Kabızlığa bağlı Hemoroid varsa Dereotu onu önler.Ama ağrı veren,sızı veren bir Hemeroid söz konusuysa orada Çoban çantasını kullanacak.(i.s.)



5*****Anjin:
            Çocuklarda kuru öksürük için siyah turp içini oy,bardak üzerine koy ve içine kestane balı doldur.Turp sapını kes,ağzını kapat beklet bardağa akacak,ılık su içine koyabilirsin.2-3 gün bu turpu kullanabilirsin,içindeki bal biterse tekrar ekle,akşamdan balı koy,sabaha yarım çay bardağı dolar.Altı aylık bebekten her yaş için kullanılabilir, günde 1 tatlı kaşığı yeter.Bebeklerde gaz için, kuru ve alerji öksürük,geçmeyen öksürükler,bronşiti olan,anjini olan insanlar içindir.(maranki)


6*****Dizanteri:
            Ayva iştah açar,kan kusmasına iyi gelir,dizanteriye karşı çok faydalıdır.


7*****Doğal pastil:
            Taze zencefilin ince kabuklarını soy üzerine bal,bir kaç damla limon ile ağızda em, sonra üzerine sıcak su iç yeterlidir.Boğazdaki gıcık,mikroplar ölür,ses kısıklığını açar.
            Taze zencefili boğaz ağrısı olanlar veya başka rahatsızlığı olanlar,bir parça zencefilin kabuğunu soyup ağzında pastil gibi emin,boğazındaki batmayı,ses kısıklığını, mikropların üremesini engeller.Zehir gibi acıdır,mikropta üretmez,ağızda ciddi bir yanma hissedeceksiniz.Bir kaç damla limon üzerine birazcık limon damlatabilirsiniz,sinüslere kadar açılır.Belirli bir süre sonra sakızlaşıyorda zencefil+bal+bir kaç damla limon doğal pastildir.Günde 3-4 kez yapın etrafta salgın varsa bile boğazımızı koruyacağız.

           
8*****Bademcik:
            Bademcik için çinkolu,C vitaminli,ekinezyalı pastiller var onları tüketebilirsiniz. Bademciğin şiştiği günlerde fazla süt ürünleri,mayalı gıdalar,fazla tatlı ve unlu gıdalar tüketmemenizde fayda var.
            Adaçayını çocukara akşam yatmadan birde sabah okula giderken verirseniz,boğaz enfeksiyonuna karşı ve bademcik iltihaplanmasına karşı çok güçlü bir silahtır.(i.s.)
            Faranjit için: Kış mevsimindeyiz burada yapacağınız şey,Adaçayı gargarası,özellikle çocuklar için,yetişkinler içinde bulunmaz bir nimettir.Hem gribi önler,hem Bademcik iltihaplanmasını,hemde boğaz enfeksiyonuna karşı bulunmaz bir imkandır.Adaçayını 1-1,5 tutam yani 8-10 gr.alıcaksınız,bunu bir bardak suda 8-9 dk.kaynat kısık ateşte ve ılıdıktan sonra bunu süzüceksiniz.Eğer ileri bir boğaz enfeksiyonunuz varsa sabah-öğle-akşam,özellikle yatmadan önce içiniz.Çocuklarınızı okula gönderirken,sabah evden çıkarken gargara yapıp gönderirseniz,özellikle gribe karşı,soğuk algınlığına karşı çok büyük oranda yardımcı olacaktır.(i.s.)

           

9*****Kramp:
            Karanfili 2-3 dk.fokurdatmak lazım yoksa aromasını vermez.Bir fincan karanfil çayı içersen şişliği azaltır ve krampları çözer.
            Civan perçemi mide kramplarına karşı çok etkilidir.(i.s.)
            Madensuyu gazlı bir içecek olduğu için,mideyi şişiriyor ve bunun arkasından genirme başlıyor,insanlar rahatladıklarını zannediyorlar.Madensuyu sağlıklıdır çünkü mineral bakımından zengindir ama bazı kimselerin bunu içmemesi lazım.Yüksek tansiyon gibi bir probleminiz varsa,asitbaz dengesini kurmakta zorlanıyorsanız,burada madensuyunun tüketilmemesi lazım.Madensuyu mideyi şişirip geri bırakıyor,lastiği biraz gerdirip bırakma gibi bir şeydir.Bunu alışkanlık haline getirmeyeceksiniz,doğal kaynak ürünüdür bunu bol bol tüketelim falan diye bir şey yok.Ayağına kramp giren birine doktor önermesi ile krampın geçmesi ise; Sofralarımızdaki tuz 1950-1960 lardaki kullandığımız tuz değil,zengin mineralli tuz yok neredeyse,saf haldeki sodyum clorür gibi halbuki sofra tuzu yani yemekte kullandığımız tuzun çok zengin olması lazım.Mineraller bakımından,selenyumdan tutun,stronsuyuma kadar,kalsiyumdan tutun,magnezyuma  kadar.Bir kere alkali ve toprak alkali bütün minarelleri içermesi lazım,dolayısıyla bunlar olmadığı için,insanlarda mineral açığı çok fazla,bağışıklık sisteminin güçlenmesi için mineraller çok önemlidir.Kansere karşı koruyucu etkisi var,mineralleri günümüzün insanları bunu alamıyor.(i.s.)
            Ani mide kramplarına kekik,1 tatlı kaşığı kekiği kaynat ılıdıktan sonra yudum yudum iç(i.s.)
            Karın Şişliği: Bir defa Limonlu suyu asla aklınızdan çıkarmayın.Sabah kalktığınızda yarım bardak suya,yarım Limon sıkıp için,bütün geceden kalmış,bütün bağırsaklarda birikmiş gazı dışarı çıkartıyorsunuz.Bunu her insan yapsa iyi olur,çok faydalı,birde şuna dikkat edin,diyelim ki yemek yediniz şişkinlik var,ne olacak yine Limonlu su,rahatlıkla bunu yemeğin üstüne kullanabilirsiniz.Baktınız şişkinlik yaşıyorsunuz yarım bardak suya,tam bir Limon sıkın o zaman,yemeğin üzerineyse hem hazmıda kolaylaştıracaktır,hem kanınızı sulandıracaktır,kanın akışkanlığı artacaktır,dolayısıyla kalbin yükü hafiflemiş oluyor.Tansiyonu varsa tansiyona da yardımcı tabi,Limon suyu neden tansiyonu düşürür? Kan sulandığı için değil,o akışkanlığı sağlıyor,daha rahat akıyor kan,orada çok az düşürebilir ama esas Limon suyu neden Tansiyonu düşürür diye bir tıp doktoruna,Bir kimyacıya bunu anlatmamız lazım.Yüksek Tansiyon ilaçlarından bir tanesi nedir? Kalsiyum Kanal Blokeridir.Kalp kaslarına veya Damarlarınıza Kalsiyum emilirse ne olur? Daha sert olur,esnekliği azalır,genişlemesi zorlar,Kalsiyum böyle yapıyor.Dolayısıyla biz Kalsiyum emilimini bloke edersek,Kalsiyum Kanal Blokeri demek; Hücre kaslarını,işte orada kaslara gidecek olan Kalsiyumu Bloke ediyorsunuz.O zaman kas ne olacak,yumuşak kalacak,sertleşmeyecek,hatta biliyorsunuz bu kramp falan girdiğinde,fazla Kalsiyumu yüksek olanlarda kramplar girer.İşte bu Limon suyu ne yapıyor? Limonun içerisinde Sitritasit var,Kalsiyumla beraber asit birleştiği zaman bağırsaklarda ne yapıyor? Kalsiyum Sirat oluşuyor.Bu da mineral gibi emilmesini engelliyor.Yani Kalsiyum Sitrat olarak gıdalardan aldığımız Kalsiyumu ne yapıyoruz? Dışarı atıyoruz.Bağırsaklar tarafından emilmiyor ve Kalbe de Kalsiyum az gidiyor.Bir yerde onu frenlemiş oluyorsunuz ve bu sayede de Tansiyonunuz düşmeye başlıyor.İşte ilaç olarak verilen Yüksek Tansiyon ilaçlarında No... ile başlar,o ilaç Kalsiyum Blokeridir.Aldığınızda Kalp kasları Perikard da ve Miyokard da Kalsiyum emilimine engel olur.Bu sayede de Damarlarınız Kalsiyumu da emmiyeceği için ne oluyor? Rahatlıkla genişleyebiliyor.Halbuki Kalsiyumu fazla emerse,esnekliğini kaybeder,sertleşicek,kasılınca ayağınız bile hareket ettiremiyorsunuz.Kalsiyum damarlara fazla emilirse ne olacak? Esnekliğini kaybedecek,çünkü kan pompalayınca Damar genişler,her pompalayışında Damar genişler,dolayısıyla Kalsiyum emdiği için Damar,aynı zamanda Damar da emiyor.Ne oluyor? Bu esnekliği yapamıyor,dolayısıyla Tansiyonunuz yükseliyor.Düşük Tansiyon için aynı şeyi söyleyebilirmiyiz.? Limon suyu Düşük Tansiyona iyi gelmez,Tansiyonu daha da düşer,halk arasında iki seksen uzanır.Onun içtimi gitsin uzansın divana,çünkü daha da düşecektir.Şişkinliği olan Düşük Tansiyonlular Limon suyu içmeyecek,birde başka kimler kullanmasın? Kemik erimesi olanlar var,Kemik erimesi Kalsiyum eksikliğidir.Limon suyu iç dersen,diyelimki Yüksek Tansiyon hastası ama Limon suyu düşürür diye Limon suyunu içerse bu sefer gıdalar üzerinden aldığımız Kalsiyum,Bağırsaklarda Limon suyu onu bağlayacak,Kalsiyum Sitrat oluşacak yani Mineral oluşuyor,onu da engelliyor.Bağırsaktan geçemiyor o zaman ne olacak? Kemik erimesinde Kemiğin ihtiyacı olan nedir? Kalsiyum,bunu azaltmış oluyorsun,demek ki Düşük Tansiyon var,başta Kemik erimesi olanlar Limon suyunu tercih etmesin,Susam yağı,Kırkkilit bitkisi Kemik erimesinde muhteşem yardımcıdır.(i.s.)


10****Kiprikleri ve kaşları dökülenler:
            Bu dökülmeleri durdurmak için,doğal soğuk preslenmiş badem yağı kullanacaksınız.(i.s.)


11****Beyaz saçlılar:
            B1 vitamini takviye ettirsin ve haftada 2-3 kere bir kase,bir diş sarımsaklı yoğurt tüketsin.(i.s.)


12****Kuaförden yanan saçlar:
            100 cc susam yağı,10 cc macademia yağı,10 cc civan perçemi yağı,10 cc oğul otu yağı,5 cc dexpanthenol

           
13****Saç dökülmesine karşı:
            50 cc badem yağı,2,5 cc ısırgan otu,2,5 cc biberiye,2,5 cc at kestanesi,2,5 cc alman papatyası,5 cc dexpanthenol
            Kafası kaşınanlar: Çamyağı çam terebenti değil,sarımsak yağı,böğürtlen yağı,bu yağları karıştırsın başına masaj yapsın,saçındaki o kepeklenmeler ortadan kalkacaktır. Çamyağı,ısırgan yağı ve sarımsak yağı,bu üçünü karıştıracak,birazda zeytinyağ ekle saçına sür,bone ile kapat,saç dökülmelerini de engeller.(maranki)
            Saç dökülmesinin ilacı çam yağıdır.Saç çıkarmada,dökülen saçları korumada işe yarar.(maranki)
            Saç dökülmesi (kansızlık yoksa) 1 tatlı kaşığı lavanta 7-8 dk.kaynat,kükürtlü ve doğal zeytinyağlı sabunla yıkayın.Yıkadıktan sonra bir miktar havlu ile kurula,sonra bu kür ile saç diplerine sür kalsın.Rahatsızlık verirse bir saat dursun yıka,hastaneye gidip testosteron hormonuna baktır.Kiloda almışsa troidler yavaşlamıştır.Bu saçlarıda döker kiloda aldırır,troidler yavaş çalışırsa az yemeği bırak su içseniz yarar.(i.s.)
            Saç dökülmesi: Özellikle bu bayanlarda ise,hormonlara bağlı bir dengesizlik varmı ona bakılması lazım.Bayanlarda testosteron hormonunun yükelmesi neticesinde,erkek gibi saç dökülmesiyle karşı karşıya kalabilirler.Saç telleri incedir,çok fazla güneşte kalmak,denizden çıktığınızda mutlaka duş alınki tuzlu su saçlarınızda kaldığı takdirde saçların çatlamasına neden olur.Uçları çatlar,çatlayan saçta ne oluyor dökülmelere neden olabiliyor.(i.s.)


14****Genç kızlarda saç dökülmesi:
            Hormonlarda problem yoksa anemiye bakılması lazım,demir eksikliği,demir deposu şiraz üzümü yesin,Testere dişli aslanpençesi çayı içsin hormon dengelenmesinde çok iyidir.(i.s.)


15****Saç kıran:
            Çam yağı,badem yağı,sarımsak yağı,sızma zeytinyağ saçkırana iyi gelir.Çörek otu yağı ile el kremi ise saçları onarır yani yıpranmış boyalı saçlara,tiftik tiftik olan saçlara iyi gelir.
            Saçkırana dıştan sarımsak bir yere kadar fayda eder.İlk başta kafasını boşaltacak stres yapmayacak,en çok fayda edecek şey hidrojen peroksitit yani saçı açan kuaförlerin kullandıkları,bunu eczanelerden oksitli %3'lük olanını kulak pamuğu ile daldır saçkıran neredeyse oraya süreceksiniz.Sabah,öğle,akşam yüzünde de olabilir,oraya sür kaybolur gider.(i.s.)


16****Saç çıkması için ve saç dökülmesine karşı:
            Bir kase kadar ısırgan,1 tatlı kaşığı çörek otu,1 su bardağı zeytinyağ,15-20 dk. benmari usulu kaynaması lazım.Haftada bir-iki kere sürmesi yeterlidir sonra streç ve havlu ile sarılsın,süz 8 saat beklet öyle sür,2 veya 24 saat üzerine streç


17****Kepekli saçlar:
            Lavanta şampuanını kullansın,paraben içermeyen,bazı kimyasallar içermesin, kükürt içerikli gıdalardan bir müddet uzak durun,Mesela; Turp,brokoli,lahana, karnıbahar,sarımsak (sarımsak yerine prasa yiyebilir),soğan,bunlar hep zengin kükürt içerir.Birde sedef hastaları kükürt içeren gıdalardan uzak duracaklar.Hele hardal tohumu sedefi nasıl azdırır tetikler.Lahana,soğan,sarımsak,özellikle çok zengin kükürt içeriyor.(i.s.)
            Kafası kaşınanlar: Çamyağı çam terebenti değil,sarımsak yağı,böğürtlen yağı,bu yağları karıştırsın başına masaj yapsın,saçındaki o kepeklenmeler ortadan kalkacaktır. Çamyağı,ısırgan yağı ve sarımsak yağı,bu üçünü karıştıracak,birazda zeytinyağ ekle saçına sür,bone ile kapat,saç dökülmelerini de engeller.(maranki)
            Kepekler için: Birincisi ısırgan bulunmaz bir nimet,5-6 gr.bir tutam yani,bir su bardağı sıcak suda 7-8 dk.demle beklet,bunu süz suyu ile saç diplerini ıslat,çok hafif parmak uçlarıyla bununla masaj yaparsınız.(i.s.)
            Kepekli saçları olanlar; Isırgan veya Lavanta şampuanı kullan (i.s.)


18****Parlak ve canlı saçlar:
            Bir avokado,2 çay kaşığı zeytin yağ,1 yemek kaşığı bal,bone ile beklet terleme ile gözenekleri açılıp daha iyi olur.Yıkarken su dökmeden önce şampuanla ov soğuk su ile yıka hacimlensin ve yağını kaybetmesin
Suyu az içmek: Saçlarınız,cansız böyle donuk mat duruyorsa,bilinki suyu az içiyorsunuz demektir.Su çok önemli BEYAZ KAN bir nevi,1-1,5 litre su içsinler.Az su içildiği zaman böbreğiniz zorlanır,kanın viskozite ‘si yükseliyor,yani akışkanlığı yavaşlıyor,kalbe daha çok yük biniyor.Vücuttan toksinlerin atılabilmesi için yeterli düzeyde su tüketmeniz lazım.(i.s.)


19****Saçı güçlendiren,dökülmesini önleyen saç maskesi:
            İki bıldırcın yumurtası,3 yemek kaşığı ceviz yağı (cevizyağı saça göre olabilir),1 yemek kaşığı bal,1 tatlı kaşığı arı sütü (arı sütü yoksa bal da yeterlidir),saç diblerini açın aynı boya sürer gibi nemli bir pamukla sürün,en az 10 dk.saç diblerine masaj yapın,sonra uçlarına getirin ve streçle yada saç bonesi üzerine bir tülbentle sabaha kadar kalabilir hiç bir zararı yoktur yatın,ertesi sabah uyanınca saçınızı yıkayın, yıkadığınız şampuanın içine 1 tatlı kaşığı bal ilave ederlerse saçın nem almasını sağlarlar.Hemen yıkadığı için yapış yapış olmaz,biraz çok dökülüyorsa içerisine 1 çay kaşığı kadar çam terebentin de ilave edebilirsiniz.


20****Saçları çok ince,her yıkamada dökülüyor ve çok zor uzuyor:
            Bir kahve fincanı ısıtılmış hakiki zeytinyağı,2 çorba kaşığı bal,2 çorba kaşığı kefir suyunu karıştır.Saç dibine sürerek,iki saat tuttuktan sonra yıka


21****Kafası kaşınanlar:
            Çamyağı çam terebenti değil,sarımsak yağı,böğürtlen yağı,bu yağları karıştırsın başına masaj yapsın,saçındaki o kepeklenmeler ortadan kalkacaktır.Çamyağı,ısırgan yağı ve sarımsak yağı,bu üçünü karıştıracak,birazda zeytinyağ ekle saçına sür,bone ile kapat, saç dökülmelerini de engeller.(maranki)


22****Kel kalmamak için (yağlı ve kepekli ise):
            Yağlı yenmeyecek,peynir,süt,sucuk,salam,pastırma,sosisden uzak durun,yoğurt istediğiniz kadar yiyebilirsiniz ama kaymağını tüketmeyiniz.Tereyağdan,katı yağlardan uzak durun,buna biraz özen gösterin ve lavanta çayının suyuyla her banyoda her banyodan sonra bir tatlı kaşığı,iki bardak suda 7-8 dk.kaynat,ılıdıktan sonra süz %100 zeytinyağlı sabun saçınızda kullanın veya kükürtlü sabunla saçınızı yıkayacaksınız. İkisinden biri normal,bunları kullanın her banyodan sonra yani saçınızı yıkadıktan sonra, banyodan çıkmadan önce lavanta suyuyla saçınızı ıslatın,saç diplerinde kalsın durulamayın.Havluyada sarın,yarım saat öyle bir beklesin sonra kurulayın,lavanta kepeklenmeyi de durduracaktır.(i.s.)
            Saç dökülmesi: Özellikle bu bayanlarda ise,hormonlara bağlı bir dengesizlik varmı ona bakılması lazım.Bayanlarda testosteron hormonunun yükelmesi neticesinde,erkek gibi saç dökülmesiyle karşı karşıya kalabilirler.Saç telleri incedir,çok fazla güneşte kalmak,denizden çıktığınızda mutlaka duş alınki tuzlu su saçlarınızda kaldığı takdirde saçların çatlamasına neden olur.Uçları çatlar,çatlayan saçta ne oluyor dökülmelere neden olabiliyor.(i.s.)


23****Erkek kelliği olanlar:
            Kombu çayı içsin,yeşil çay içsin (maranki)
            Saç dökülmesi: Özellikle bu bayanlarda ise,hormonlara bağlı bir dengesizlik varmı ona bakılması lazım.Bayanlarda testosteron hormonunun yükelmesi neticesinde,erkek gibi saç dökülmesiyle karşı karşıya kalabilirler.Saç telleri incedir,çok fazla güneşte kalmak,denizden çıktığınızda mutlaka duş alınki tuzlu su saçlarınızda kaldığı takdirde saçların çatlamasına neden olur.Uçları çatlar,çatlayan saçta ne oluyor dökülmelere neden olabiliyor.(i.s.)

           
24****Ödem:
            Dut kurusu ödem çözücüdür,fazla şişliğiniz var yada adet öncesi tatlı isteğiniz var buna bire birdir ve hazmı kolaylaştırır.
            Beyaz uzun turp vücutta ödem şişkinlik varsa birebirdir,astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına iyi gelir.
            Bir tutam mısır püskülü,1 tutam ısırgan otu,8-10 kiraz sapı,8-10 tane taze maydanoz yaprağı,3-4 defne yaprağı,yarım su bardağı kıyılmış beyaz lahana,1 lt. kaynamış su ile 5 dk.kaynatın ve soğuyunca günde 2-3 kez iç
            Çok şiş olduğunda bir parça karnıbahar ye ve üzerine bir fincan rezene iç şişlik kalmaz.
            Limon suyunu şişkinlik hissedenlerde içebilir,şişkinlik de ortadan kalkar.(i.s.)
            Yeşil çay kilo vermeye yardımcı olur ve ödemleri giderir.
            Karanfili 2-3 dk.fokurdatmak lazım yoksa aromasını vermez.Bir fincan karanfil çayı içersen şişliği azaltır ve krampları çözer.
            Akciğer kanseri için radyoterapi ve kemoterapi alırken herhangi bir bitkisel tedavi olamaz,bir tek radyoterapi alırken soğuk pres keçi boynuzu pekmezi,neden ışın aldıkları zaman ödem yapıyor; Akciğer efüzyon su topluyor ve işte bunun toplamaması için keçi boynuzu pekmezi sabah-akşam bunu kullanacaklar.(i.s.)
            Ödem kürü; 5 gr.ısırgan otu,5 gr.funda yaprağı,5 gr.zencefil,5 gr.yoğurt otu,5 gr.sarısolmaz otu yani altınotu,5 gr.kiraz sapı,5 gr.zeytin yaprağı,5 gr.kekik YAPILIŞI: Yarım litre suda 3 dk.kaynat 3 taşım yani üç takla at bırak,yemek önceleri sabah-akşam birer bardak iç,üç hafta en azından bir ayda 3 kilo vereceksiniz.İdrara bakın, sıçrayan tanelerin üstündeki parlayan yağları göreceksiniz.(maranki)
            Domates idrar söktürür,vücutta çok ödem olduğu zaman faydalıdır.Vücutta biriken toksinlerin atılmasını sağlar,çok iyi bir zehir temizleyicisidir.Yani toksinin atılmasını sağlar,kolesterol düşürücü etkisi vardır.(e.s.)
            Ayaktaki ödem için: Lahanayı 1 büyük yaprak al 1 dk.suda haşla,20-25 dk.ödemli bölgede beklet etki ettir geçer.Gözdeki ödem için ise; Siyah demli çayı pamuğa dök,5 dk.oda sıcaklığında olacak onu gözlerini kapatarak beklet.(i.s.)
            Akciğer Solması: Özellikle keçiboynuzu pekmezi,akciğerin sağlıklı çalışmasında,akciğerde ödem oluşmasında muhteşem bir yardımcıdır.Ama beraberinde uygulamanız gereken,yulaf samanı çayı var.Bu konuda yulaf samanı çayıyla beraber yeşil kurutulmuş olacak,yulaf samanı çayı ile keçi boynuzupekmezi aralarında en az 3 saat fark olacak.(i.s.)
            Gluten: Çok yakın akraba evliliğine nasıl müsade etmiyorsanız,hem Kur-an'da yasak hemde bilimsel olarak bu mümkün değil,sakat,gerizekalı çocuklar Dünya'ya geliyor.Aynı şey doğada da böyle,tohumlarda da böyle,yani çok yakın şeyleri birbirleriyle dölleyemezsiniz.Siyaz Buğdayı doğal,Karakılçık Buğdayıda doğal hadi bu ikisini dölleyelim olmaz.Bunların genetik yapısına bakıcaksınız.Uyuyor mu? Uymuyor mu? Uymuyorsa yapmıyacaksınız.Gluten (Tahıl unlarından nişasta alındıktan sonra,geriye kalan yapışkan madde) problemi ise 1950-1960'lı yıllarda böyle bir problem yoktu.İşte bu çaprazlama yapıyorsunuz ya Buğdayda,gen uyumsuzluğundan dolayı inaktif olması gereken Gluten,reaktif Gluten haline geliyor.Reaktif Gluten de ne yapıyor,işte sizin bağırsak floranızda Villus (Latincede tüy anlamına gelen,ince Bağırsağın iç yüzeyinde bulunan ince kılçıklardır.İnce Bağırsaklarda yer alan Villuslar adı verilen yapılar,bir çeşit tüydür ve besinlerin emilim ile kana geçmesini sağlar.) ları yok ediyor.Ondan sonra ishal oluyorsunuz,gaz yapıyor,şişkinlik yapıyor.Gıdayı kontrol etmek biraz zor olabilir ama en azından Anadolunun doğal ürünlerini kullanın bu da yeter.(i.s.)
            Hasit (Has) denir ona Şiroza bağlı,Albumin (Karaciğer tarafından salgılanan bir tür proteindir.Vücuttaki toplam proteinin yaklaşık % 60'ını oluşturur,kan plazmasında bulunan en yaygın proteinlerden biridir.Kanın Damarlardan sızmasını engeller,dokuları besler,vücutta hormon,vitamin,ilaç ve Kalsiyum gibi iyonları taşır.Değerleri ise; Kan:3,4 ve 5,4 g/dl İdrar:0 ile 8 mg/dl aralıklarındadır.) de düşmüş,iki litre-üç litre sıvı alıyorlar,bunu Vişne suyu ile önleyebilirsin.Periton (karın zarı) burada su birikir ödem yapar.Bu su birikirkende çok ağrı sızı verir.Tek çözümü bunu enjektörle,tıp bunu çeker alır.3-4-5 litre su çıkıyor oradan ve tekrar toplanırkende,aldıktan 10-15 gün sonra tekrar almak zorunda kalıyorlar Peritondaki sıvıyı,bunu durdurabilirsiniz? Başka bir sıvı ile yani Vişne suyunu içerseniz,karın zarında su tekrar birikmez."Nokta vuruşu" derler,Peritondaki sıvı birikimini Vişne suyu ile yok ediyorsunuz.Şimdi çok biriktiyse bunu atabilmek için tabi bir kaç ay gerek yok,alsınlar ondan sonra siz Vişne suyunu içmeye başlayın.Peritonda sıvı birikmeyecek,mesela Plevra yani Akciğer zarı,Plevran sıvı,Plevrada ödem yaparsa Akciğerden de su alıyorlar ama Vişne suyunu içirirsen,o su alınmaz yani çalışmaz,herşeyde bir denge var,ona onu proglamlamış.Plevral sıvıyı,Plevrada biriken sıvıyı Vişne suyu ile engellersiniz.(i.s.)
            Ödem için Kiraz sapı yoksa alternatif Mısır püskülüdür.(i.s.)



25****Balgam:
            Keçi boynuzu 6-7 tane kır,güveli bölümlerini at,8-10 dk.3 bardak suda kaynat birazını sabah birazını akşam iç
            Karabaş otu balgam söktürür,damar sertliğinde faydalıdır,beyin hastalıklarında faydalıdır.
            Hindistan cevizi mide ağrılarını hafifletir,balgamı keser.
            Mahlep afrodizyak olarak kullanılır,balgam söktürücüdür,nefes darlığına iyi gelir.
            Kuru üzüm göğüs hastalıklarına iyi gelir ve balgam söktürücüdür.
            Anason balgam söktürücüdür,boğaz ağrılarını hafifletir.Akciğerleri rahatlatır, sinüzite iyi gelir,şişkinliği azaltır.Hazımsızlığa iyi gelir,bronşit tedavisinde kullanılır.
            Geniz akıntısı yok ama kuru öksürük var; Gece öksürükten duramıyorum ama gündüz birşey yok; İnatçı öksürük vardır,doktora gidersiniz yok bişey derler halbuki var.Var efendim adam boşuna mı öksürüyor demek ki var,sebebi bilinmiyor.Burada yapacağınız şey,1-Sabah-akşam Keçiboynuzu pekmezi bir tatlı kaşığı,1 sabah,1 akşam,öğleden sonra ve öğleden evvel de Hatmiçiçeği,bunu 5-6 dk.kaynatıp suyunu içiceksiniz.Sebebi bilinmeyen öksürük,bir türlü geçmeyen öksürük,o inatçı öksürük nasıl geçicek,birde şu vardır.Bakın bunlar hep çeşit çeşit,bu Mukoza Winston's vardır.Yani Akciğer alviol kanallarında mukoza vardır.Balgam gibi bunu bir türlü dışarı atamazlar,işte bu öksürüğü tetikler.Ben öyle insanlar tanıdım ki bu tür mukozal salgıdan dolayı,gögüs kafesi kemiğini kıranlar var.O kadar şiddetli öksürük yaptırır ama biz şimdi genel olarak,bunlar çok ekstrem şartlar,dediğim gibi Keçiboynuzu Pekmeziyle,bu Hatmiyle,bu işi rahatlıkla çözersiniz.Akciğerlerde senkrozyonun dışarı atılabilmesi için,bu mukozanın dışarı atılabilmesi için,Keçiboynuzu mükemmel bir yardımcıdır,ama ondan çok daha güçlüsü taze tere tüketmektir.15-16 saplı tereyi güzelce soğuk suda yıkayınız,üzerine limonda sıkabilirsiniz,tabakta bunu taze taze yiyeceksiniz.Akciğer organının bağışıklık sistemini siz C Vitamini alarak,Portakal meyve tüketerek alamazsınız.C Vitamini Limonda da var,Portakalda da var,Çilekte de var,Kayısıda da var,taze meyvenin hepsinde var.C Vitamini yeterli değil yani,bu gün Akciğerin bağışıklık sistemini güçlendirmek istiyorsanız iki şey var.Keçiboynuzu Pekmezi,ikincisi ise bu taze tere,yani bu muhteşem bir şeydir.Taze Tereyi 5 gün,günde iki defa 15-16 sap taze yapraklı saplarıyla beraber,güzelce soğuk suda yıka,Limonda sıkılabilir.Diyeceksiniz bu balgam nerden geliyor,böyle balgam söktürüyor.Özellikle sigara içenler bakın her ay bu 5 gün tere kürünü yapsınlar,nasıl rahatlayacak,nefesiniz % 100 açılacaktır.Kronik öksürüğünüz varsa Andız Pekmezi bulunmaz bir nimettir.Hatmi-Andız Pekmezi,bunun ikisini bir arada kullanın,andız pekmezi çok bulunmuyor,onun için Keçiboynuzu Pekmezi diyoruz.(i.s.)
            Dut pekmezi: İnflamasyon için yani inflamasyonda Dut pekmezi çok etkilidir.Özellikle Romatizma hastaları,Diyabetleri yoksa çok etkilidir,birde Balgamda söktürür.(i.s.)
            Gözlerinde agresif rot (Yeni doğan 5 aylık bebek): Anne üzerinden bebeğe takviye yapılsın,CRP (Kimyasal Reaktif Protein-Kanda İltihap)'de sıkıntı yoksa Domates suyu içecek,beyaz Dut kurusu annede Diyabet yoksa,1 yemek kaşığı veya 1-1,5 yemek kaşığı Dut kurusunu 1,5 bardak suda 8-10 dk.kaynat,ılıdıktan sonra süzün,bir sabah,bir akşam içeceksiniz,21 gün uygula yeterlidir.Domates konservede olur,sabah-akşam 4-5 yemek kaşığı alsın çok faydasını görür.Balgam hırıltısı içinde Keçiboynuzu pekmezi verebilir.Çok rahatlıklada balgam söker.Anne acı-baharat tüketmesin.(i.s.)



26****Sinüzit:
            Tuzlu suyu burna çek sinüzit için yararlıdır.(maranki)
            Söğüt: Hiç ummadığınız söğüt,bu çok bilinen suda çözüneni bile var.(Aspirin) Salisilik asit,bu söğüt ağacından,söğüt ağacının yapraklarından ve kabuğundan elde edilir.Salisilik asit ilacın kan sulandırıcı özelliği ve ağrı kesici özelliği var.Salisilit asitten veya asidik salisilik asit,bir ölçü aldığınızda ağrı kesici özelliği var,iki ölçü aldığınızda anti infilamatuardır yani infilamasyonlara karşı,daha doğrusu romatizmal şikayetlerde,Mesela; çok fazla alındığında da sinüzit etkisi yapar.Bunu bitki olarak kullanmak istersen 2 yaprak yeterli olacaktır.(i.s.)
            Sinüzitten kurtulmak için; Çok sıcak ve çok soğuk su ile banyo yapmasın,yellerden korunsun kaçınsın,deniz suyunu burnuna çeksin,bol bol soğan tüketsin,zencefil ve udihindi karıştırıp çayını içsin (muammer yıldız)
            Bir avuç kır papatyasını yarım lt.suda 5 dk.kaynat,kapağı aç burnundan solu, ocağın altını ve kapağını kapat 10 dk.bekle tekrar altını aç yine solu,akıntılar olacak uçucu yağlar gitmesin diye kapağı kapalı beklet (i.s.)
            Anason balgam söktürücüdür,boğaz ağrılarını hafifletir.Akciğerleri rahatlatır, sinüzite iyi gelir,şişkinliği azaltır.Hazımsızlığa iyi gelir,bronşit tedavisinde kullanılır.
            Biberiye yağını Sinüzit,Varis,Migren,Selülit sorunlarınızda rahatça kullanabilirsiniz.(i.s.)
            Sinüzit için yapabileceğimiz şey Papatya,Kır Papatyası bir avuç,tencerede kaynıyan su içerisine atıcaksınız.Hafif hafif kaynıyor ve burnunuzdan bunu inflamasyon yapın,5 dk.sonra altını kapatın,tencerenin altını da kapatın,10 dk.bekle,10 dk.sonra ocağın altını tekrar açın,kısık ateşte yavaş yavaş kaynıyo olacak şekilde bunu burnunuzdan yine 5 dk.soluyacaksınız.Bunu her akşam günde üç defa yapıcaksınız,ne zamana kadar,taki akıntılar gelmeye başlayıncaya kadar,Sonbaharda ve İlkbahar sonrası bu sinüzit dayanılmazdır.İnsanı keyifsiz yapar,burnunuzun üzerinde bir baskı hissedersiniz böyle garip bir durum,çalışma performansınızıda düşürür.Çaresi Antibiyotik değil,doktorunuz verdiyse kullanın ama çözümü değil,çünkü Antibiyotik sinüzit "sonu -it" ile biten herşey iltihaplanmadır,yani sinüs kanallarının iltihaplanması demektir."Nefro" Böbrek demektir "Nefrit" Böbrek iltihaplanması,"Prostatit" Prostat iltihaplanması,"Tonsin" Bademcik demektir "Tonsilit" Bademcik iltihaplanması demektir.Şimdi burada sizin yapacağınız şey,özellikle sinüzitte bu Kır Papatyası kürünü uygulamak,Antibiyotik ne yapıyor? İltihabı kurutuyor,siz bir 5-10 gün rahat ediyorsunuz,o kurumuş olan iltihap tekrar nüksediyor.Ne olacak tekrar Antibiyotik,Antibiyotiklerin ne kadar ağır yan tesirleri olduğunu söylemiştik,Lavanta yağı dıştan sürülebilir,Lavanta ağrıyı alır.Ardıç yağınıda öneriyorum ağrılarda,Ardıç yağı Romatizma ve Bel Fıtığı şikayetlerinde ama Lavanta Migrene bağlı ağrılar için,Kas ağrılarında Ardıç yağı kullanabilirsiniz,mesela bel ağrısıyla uyandınız Ardıç yağı sürebilirsiniz.(i.s.)
            Sinüzit için Papatya öneriyorum,her insanda sinüzit farklı seyreder.Fakat genel olarak,eğer Kronik Sinüzitiniz varsa yerleşmiş bir Sinüzitiniz varsa,bu Papatyadan fayda görürmüsünüz? Evet mutalaka  fayda görürsünüz,ancak yerleşmiş kronik sinüzitte bir şey daha var geniz akıntısı,geniz akıntısı yapıyor siz uykudayken,Bronşiti de tetikler.Geniz akıntısı,boğaz enfeksiyonu,Faranjite de neden olur.Kronik Sinüzit şikayeti olanlar mutlak surette hem Papatyayı,hemde akşam yatmadan önce mutlaka Adaçayı gargarası yapacaklar.Ertesi gün zaten bu geniz akıntısının yavaş yavaş ortadan kalktığını göreceksiniz,Sinüzite gelince,sinüzitide Papatya ile yok ediyorsunuz.Bir avuç Papatyayı kaynayan su içerisine attığınızda,içerisindeki uçucu yağları burun yoluyla alıyorsunuz ve bütün Sinüs kanallarına nüfus etmeye başlıyor.İşte kronikse bunu en aşağı 10-15 defa belki 20 defa uygulamanız gerekecek,yani bir ay süreyle her akşam düzenli olarak bu Papatya ile inflamasyon yapıcaksınız.Burundan soluma 5 dk.yapın,10 dk.ara ver tekrar 5 dk.yapıcaksınız.10 dk.tekrar ara ver,tekrar 5 dk.yani 3 defa beşer dakika yapıcaksınız.Kronik yani yerleşmiş bir rahatsızlığı vücuttan atmak çok zordur ama bir yıllık,iki yıllık sinüzit ise,bunu kolaylıkla Papatya kürü ile yok edersiniz.Genelde kronik Sinüziti olanlarda geniz akıntısı vardır,bu da Faranjiti,Bronşiti tetikliyor.Sinüziti olanlar burun ve göz altına doğru yayılan bir baskı hissederler.Baş ağrısı yapar,sizi keyifsiz yapar,kimseyle konuşmak istemezsiniz,dolayısıyla çalışma performansınız düşüyor.Bunun için ben sinüziti olanlara hem Adaçayını,hem Papatyayı öneriyorum,Papatyayı akşamları bunun için zaman ayıracaksınız.Yoksada Antibiyotik kullanın ama Antibiyotik kullandığınızda,sinüs kanallarınızı kurutuyor fakat 10-15 gün sonra bu tekrar nüksediyor.Yani Antibiyotik burada bir çözüm değil,radikal olarak sizin sinüzitinizi ortadan kaldırmıyor.Antibiyotik kullanmaya başladığınızda rahatlıyorsunuz,sinüs kanallarındaki iltihap kuruyor.Antibiyotik kullanımı bittikten bir hafta sonra tekrar nüksediyor,yani boşu boşuna vücudumuza Antibiyotik yüklemiş oluyorsunuz,hemde Bağırsak floranızı bozuyorsunuz.(i.s.)
            Burun Polipleri: Sinüzit kürünü uygulasam burun poliplerine etki eder mi? Hayır polipleri yakıyorlar,fakat tekrar çıkıyor.Ameliyatla bunlar alınıyor tekrar çıkıyor,yani ameliyatta çözüm değil,başka çare kalmadıysa burundan nefes alıp-verme zor oluyorsa ameliyat olsun,bu kür üzerine şu an çalışılıyor.10/10/2017 Çukurova Bölgesinde yaban kavunu derler,bu salatalığa benzer,dışı Kırkağaç Kavununa benzer,hatta beneklidir,Kırkağaç Kavunu çizgilidir.Bu benekli salatalık,biraz tombul bir salatalık,boyu kısa,Cırtatan da deniyor buna,Güneyliler çok iyi bilir,bütün Akdeniz bölgesinde vardır.Hatay'dan tutun,İskenderun,Mersin,Tarsus,Antalya'ya kadar bütün sahillerde bulursunuz bunu,bunu damlatıyorlar burun poliplerine ki bu çok riskli ve tehlikeli bir şeydir.Cırtatan bu ürünün suyunu doğrudan burnunuza damlattığınızda,Allah korusun her yıl onlarca insan hastanelik oluyor ve beyin zarı iltihaplanmasını,buda çok etkili ama siz doğrudan almayacaksınız.Yaban Kavununu sıktığınızda hatta o cırt diye patlar öyle,sarı benekli tombul salatalıktır,asla doğrudan buruna damlatmıyorsunuz,bundan ne oluyor? Bunun suyu alınır,tuzlu,seyreltik suyun içerisine damlatırsınız onu,karıştırırsınız oradan damlalıkla bir tane olur,ama bunun ölçüsü var.Dolayısıyla bir hazırlama tekniği var,bu da çok ama çok etkilidir.Kesinlikle doğrudan damlatılmasın,sinüzit mevsimine girilince bunlar konuşulmaya başlanır.Cırtatan yani Yaban Kavunu dediğimiz aynı şey,bunun suyunu alıcaksınız,işte yarım çay bardağı tuzlu su hazırlayacaksınız,bir çay kaşığı tuz atın yarım çay bardağı suya,onu önce karıştırın sonra onun içerisine,bir damla cırtatan dan Yaban Kavununun suyundan damlatacaksınız.Tek damla damlat,oradan damlalıkla alıp sağ ve sol burnuna damlatıcaksınız.Baktınızki yetmiyor,bu ikinci damlayı içerisine ilave ederek,tahminen 5 damla en fazla,yaban Kavununun suyu seyreltilmiş tuzlu suda burda etkilidir.Bu da evde hazırlanabilir ama ben önermiyorum,çünkü insanlar şifa bulmak için,fazla fazla yoğun konsantre hazırlıyorlar,bu da riskli bir şey onun için ölçü çok önemlidir.(i.s.)



27****Kronik Sinüzit:
            Sinüzit için Papatya öneriyorum,her insanda sinüzit farklı seyreder.Fakat genel olarak,eğer Kronik Sinüzitiniz varsa yerleşmiş bir Sinüzitiniz varsa,bu Papatyadan fayda görürmüsünüz? Evet mutalaka  fayda görürsünüz,ancak yerleşmiş kronik sinüzitte bir şey daha var geniz akıntısı,geniz akıntısı yapıyor siz uykudayken,Bronşiti de tetikler.Geniz akıntısı,boğaz enfeksiyonu,Faranjite de neden olur.Kronik Sinüzit şikayeti olanlar mutlak surette hem Papatyayı,hemde akşam yatmadan önce mutlaka Adaçayı gargarası yapacaklar.Ertesi gün zaten bu geniz akıntısının yavaş yavaş ortadan kalktığını göreceksiniz,Sinüzite gelince,sinüzitide Papatya ile yok ediyorsunuz.Bir avuç Papatyayı kaynayan su içerisine attığınızda,içerisindeki uçucu yağları burun yoluyla alıyorsunuz ve bütün Sinüs kanallarına nüfus etmeye başlıyor.İşte kronikse bunu en aşağı 10-15 defa belki 20 defa uygulamanız gerekecek,yani bir ay süreyle her akşam düzenli olarak bu Papatya ile inflamasyon yapıcaksınız.Burundan soluma 5 dk.yapın,10 dk.ara ver tekrar 5 dk.yapıcaksınız.10 dk.tekrar ara ver,tekrar 5 dk.yani 3 defa beşer dakika yapıcaksınız.Kronik yani yerleşmiş bir rahatsızlığı vücuttan atmak çok zordur ama bir yıllık,iki yıllık sinüzit ise,bunu kolaylıkla Papatya kürü ile yok edersiniz.Genelde kronik Sinüziti olanlarda geniz akıntısı vardır,bu da Faranjiti,Bronşiti tetikliyor.Sinüziti olanlar burun ve göz altına doğru yayılan bir baskı hissederler.Baş ağrısı yapar,sizi keyifsiz yapar,kimseyle konuşmak istemezsiniz,dolayısıyla çalışma performansınız düşüyor.Bunun için ben sinüziti olanlara hem Adaçayını,hem Papatyayı öneriyorum,Papatyayı akşamları bunun için zaman ayıracaksınız.Yoksada Antibiyotik kullanın ama Antibiyotik kullandığınızda,sinüs kanallarınızı kurutuyor fakat 10-15 gün sonra bu tekrar nüksediyor.Yani Antibiyotik burada bir çözüm değil,radikal olarak sizin sinüzitinizi ortadan kaldırmıyor.Antibiyotik kullanmaya başladığınızda rahatlıyorsunuz,sinüs kanallarındaki iltihap kuruyor.Antibiyotik kullanımı bittikten bir hafta sonra tekrar nüksediyor,yani boşu boşuna vücudumuza Antibiyotik yüklemiş oluyorsunuz,hemde Bağırsak floranızı bozuyorsunuz.(i.s.)
           

28****Faranjit:
            Anneler bilir çocukları sabah kalkınca ağızları faranjitten kokar ama kahvaltı yapınca o kaybolur.Mideden de kaynaklanabilir fakat çok azı mideden kaynaklıdır. Kulak-burun-boğaz doktoruna görünsün,çoğunlukla geniz akıntısı yani faranjitten kaynaklanır.Geçici olarak koku için taze maydanoz çiğneyeceksiniz,ağız kokusunu alır. Ağız bakımı yapıldıysa koku mideden geliyordur,iyi bir gastroentrolog ile konuşacak.(i.s.)
            Adaçayı,papatya,meyan kökü çayını,sık faranjit olan çocuklar içebilir.
            Adaçayı,Faranjite karşı önleyici ve koruyucu olarak içilmelidir.Her akşamdan taze yap o akşamdan yapılan çayı sabaha da kullanabilir.Kahvaltıdan sonra gargara yap,silahlı zırh gibi Faranjite karşı korur.(i.s.)
            Faranjite Adaçayı gargarası,akşam yatmadan iki tutam adaçayı alın,8-9 dk.bir bardak suda kaynatın.Ilımaya bırakın ve 4-5 defa akşam yatmadan bunun gargarasını yapın,diğer yarısını da sabah kalktığında Adaçayı gargarası yapın.Bu şekilde faranjitten kurtulursunuz,geniz akıntısından kurtulursunuz.(i.s.)
            Sinüzit için Papatya öneriyorum,her insanda sinüzit farklı seyreder.Fakat genel olarak,eğer Kronik Sinüzitiniz varsa yerleşmiş bir Sinüzitiniz varsa,bu Papatyadan fayda görürmüsünüz? Evet mutalaka  fayda görürsünüz,ancak yerleşmiş kronik sinüzitte bir şey daha var geniz akıntısı,geniz akıntısı yapıyor siz uykudayken,Bronşiti de tetikler.Geniz akıntısı,boğaz enfeksiyonu,Faranjite de neden olur.Kronik Sinüzit şikayeti olanlar mutlak surette hem Papatyayı,hemde akşam yatmadan önce mutlaka Adaçayı gargarası yapacaklar.Ertesi gün zaten bu geniz akıntısının yavaş yavaş ortadan kalktığını göreceksiniz,Sinüzite gelince,sinüzitide Papatya ile yok ediyorsunuz.Bir avuç Papatyayı kaynayan su içerisine attığınızda,içerisindeki uçucu yağları burun yoluyla alıyorsunuz ve bütün Sinüs kanallarına nüfus etmeye başlıyor.İşte kronikse bunu en aşağı 10-15 defa belki 20 defa uygulamanız gerekecek,yani bir ay süreyle her akşam düzenli olarak bu Papatya ile inflamasyon yapıcaksınız.Burundan soluma 5 dk.yapın,10 dk.ara ver tekrar 5 dk.yapıcaksınız.10 dk.tekrar ara ver,tekrar 5 dk.yani 3 defa beşer dakika yapıcaksınız.Kronik yani yerleşmiş bir rahatsızlığı vücuttan atmak çok zordur ama bir yıllık,iki yıllık sinüzit ise,bunu kolaylıkla Papatya kürü ile yok edersiniz.Genelde kronik Sinüziti olanlarda geniz akıntısı vardır,bu da Faranjiti,Bronşiti tetikliyor.Sinüziti olanlar burun ve göz altına doğru yayılan bir baskı hissederler.Baş ağrısı yapar,sizi keyifsiz yapar,kimseyle konuşmak istemezsiniz,dolayısıyla çalışma performansınız düşüyor.Bunun için ben sinüziti olanlara hem Adaçayını,hem Papatyayı öneriyorum,Papatyayı akşamları bunun için zaman ayıracaksınız.Yoksada Antibiyotik kullanın ama Antibiyotik kullandığınızda,sinüs kanallarınızı kurutuyor fakat 10-15 gün sonra bu tekrar nüksediyor.Yani Antibiyotik burada bir çözüm değil,radikal olarak sizin sinüzitinizi ortadan kaldırmıyor.Antibiyotik kullanmaya başladığınızda rahatlıyorsunuz,sinüs kanallarındaki iltihap kuruyor.Antibiyotik kullanımı bittikten bir hafta sonra tekrar nüksediyor,yani boşu boşuna vücudumuza Antibiyotik yüklemiş oluyorsunuz,hemde Bağırsak floranızı bozuyorsunuz.(i.s.)
            İyi huylu Timör: Akciğerden beyne sıçrayabilir,Metastaz (Kanserli hücrelerin bulundukları doku dışında doğrudan ya da kan-lenf damarlarıyla başka bölgelere sıçramalarına verilen isimdir) diyoruz buna,rahimden beyne sıçrayabilir.İlla beyne sıçramaz,Karaciğerden Bağırsaklara da sıçrayabilir.İsterse primeri (bilinmeyen kanser) ilk başlangıcı beyinde olsun,Beyin Timörlerinde Taşanason muhteşem etkilidir.Timörün çapını küçültür,Taşanasonun en belirgin özelliklerinden bir tanesi ses kısıklığınız mı var birebirdir.Günde iki defa hatta üç defa 1 tatlı kaşığı alıp,kaynatıp bunu ılıkken içiceksiniz,muhteşem bir şeydir.Sesim gitti toparlayamıyorum,7-8 aydır yok,ne yaparım diyen birine bunu önerdim,üç gün sonra geldi,eski sesim yerine geldi dedi.Yani özellikle,sesini çok fazla kullanan insanlar,ses tellerindeki titreşim bu bir,nefes alıp-verirken ne yapıyorsunuz? Ses telleriniz titreşiyor,gırtlağınız titreşiyor,her defasında nefes alıp-verirken bol miktarda mikro organizmaları,bakterileri,virüsleri alıyorsunuz ve aynı zamanda dışarı veriyorsunuz.İşte bu boğaza sıvanabiliyor,orada kök salabiliyor,o zaman ne oluyor? Bunun adı Faranjit oluyor.Ses tellerinde olabiliyor,işte orada ses kısıklığına da neden olabilir.Ses telleri iltihaplanmasına da neden oluyor,işte burada ses kısıklığına karşı bulunmaz bir nimettir.(i.s.)
            Faranjit için: Kış mevsimindeyiz burada yapacağınız şey,Adaçayı gargarası,özellikle çocuklar için,yetişkinler içinde bulunmaz bir nimettir.Hem gribi önler,hem Bademcik iltihaplanmasını,hemde boğaz enfeksiyonuna karşı bulunmaz bir imkandır.Adaçayını 1-1,5 tutam yani 8-10 gr.alıcaksınız,bunu bir bardak suda 8-9 dk.kaynat kısık ateşte ve ılıdıktan sonra bunu süzüceksiniz.Eğer ileri bir boğaz enfeksiyonunuz varsa sabah-öğle-akşam,özellikle yatmadan önce içiniz.Çocuklarınızı okula gönderirken,sabah evden çıkarken gargara yapıp gönderirseniz,özellikle gribe karşı,soğuk algınlığına karşı çok büyük oranda yardımcı olacaktır.(i.s.)



29****Kronik faranjit:
            Ekinezya çayı içsin,birde hibiskus (bamya çiçeği) yani mekke gülü kurutulmuş olarak alın,kıpkırmızı rengi vardır.Bunu alın çayınıza,çocuklarınıza içirin,öksürmezler.(maranki)
            Faranjit için: Kış mevsimindeyiz burada yapacağınız şey,Adaçayı gargarası,özellikle çocuklar için,yetişkinler içinde bulunmaz bir nimettir.Hem gribi önler,hem Bademcik iltihaplanmasını,hemde boğaz enfeksiyonuna karşı bulunmaz bir imkandır.Adaçayını 1-1,5 tutam yani 8-10 gr.alıcaksınız,bunu bir bardak suda 8-9 dk.kaynat kısık ateşte ve ılıdıktan sonra bunu süzüceksiniz.Eğer ileri bir boğaz enfeksiyonunuz varsa sabah-öğle-akşam,özellikle yatmadan önce içiniz.Çocuklarınızı okula gönderirken,sabah evden çıkarken gargara yapıp gönderirseniz,özellikle gribe karşı,soğuk algınlığına karşı çok büyük oranda yardımcı olacaktır.(i.s.)



30****Bronşit:
            Beyaz uzun turpu vücutta ödem şişkinlik varsa birebirdir,astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına iyi gelir.Cilde tazelik verir,astım bronşit gibi alerjik kökenli hastalıklarda yararlıdır ve Öksürüğü azaltıcı yani kesici etkisi vardır.
            Çocuklarda kuru öksürük için siyah turp içini oy,bardak üzerine koy ve içine kestane balı doldur.Turp sapını kes,ağzını kapat beklet bardağa akacak,ılık su içine koyabilirsin.2-3 gün bu turpu kullanabilirsin,içindeki bal biterse tekrar ekle,akşamdan balı koy,sabaha yarım çay bardağı dolar.Altı aylık bebekten her yaş için kullanılabilir, günde 1 tatlı kaşığı yeter.Alerji öksürük,astım,bebeklerde gaz için,kuru öksürük, geçmeyen öksürükler,bronşiti olan,anjini olan insanlar içindir.(maranki)
            Susam kuru astımda burun içine yağı sürülür,nefes darlığı ve bronşite iyi gelir.
            Keçi boynuzu pekmezi alerjik astım,alerjik bronşitten kurtarır.Bu pekmezi bulamıyorsa doğalını bulacak,kaynatıp suyunu içecek.(i.s.)
            Anason balgam söktürücüdür,boğaz ağrılarını hafifletir.Akciğerleri rahatlatır, sinüzite iyi gelir,şişkinliği azaltır.Hazımsızlığa iyi gelir,bronşit tedavisinde kullanılır.
            Alerji: Bir kimsede yüksek derecede alerji varsa,bir defa neye karşı alerjisi olduğu,işte bir takım testler yapılır,bunlar orada ortaya konur.Sonuca göre ondan uzak duracak,sonra alerjisi olan çocuklar ki günümüzde bu alerji,alerjik astım işte,alerjik bronşit,bu tip şikayetler çok fazla,burada yapılacak olan şey,çocukların yattığı oda da halı,yün ne varsa,bunları kaldıracaksınız.Birde yaz mevsiminde pencerenizi hafif aralık bırakacaksınız,içeriye sürekli hava girecek,bunu kış aylarında da yapın,şimdi alerjiye karşı direnç kazanmak için ne yapıcaksınız? Keçiboznuzu pekmezi kullanıcaksınız.Alerjik astımı olan,sabah-akşam bir tatlı kaşığı keçiboynuzu pekmezi,birde ısırgan çayı kanı arındırır,toksinlerden arındırır ve alerjiye karşı bu iki şey direnç kazandırır.(i.s.)
            Sinüzit için Papatya öneriyorum,her insanda sinüzit farklı seyreder.Fakat genel olarak,eğer Kronik Sinüzitiniz varsa yerleşmiş bir Sinüzitiniz varsa,bu Papatyadan fayda görürmüsünüz? Evet mutalaka  fayda görürsünüz,ancak yerleşmiş kronik sinüzitte bir şey daha var geniz akıntısı,geniz akıntısı yapıyor siz uykudayken,Bronşiti de tetikler.Geniz akıntısı,boğaz enfeksiyonu,Faranjite de neden olur.Kronik Sinüzit şikayeti olanlar mutlak surette hem Papatyayı,hemde akşam yatmadan önce mutlaka Adaçayı gargarası yapacaklar.Ertesi gün zaten bu geniz akıntısının yavaş yavaş ortadan kalktığını göreceksiniz,Sinüzite gelince,sinüzitide Papatya ile yok ediyorsunuz.Bir avuç Papatyayı kaynayan su içerisine attığınızda,içerisindeki uçucu yağları burun yoluyla alıyorsunuz ve bütün Sinüs kanallarına nüfus etmeye başlıyor.İşte kronikse bunu en aşağı 10-15 defa belki 20 defa uygulamanız gerekecek,yani bir ay süreyle her akşam düzenli olarak bu Papatya ile inflamasyon yapıcaksınız.Burundan soluma 5 dk.yapın,10 dk.ara ver tekrar 5 dk.yapıcaksınız.10 dk.tekrar ara ver,tekrar 5 dk.yani 3 defa beşer dakika yapıcaksınız.Kronik yani yerleşmiş bir rahatsızlığı vücuttan atmak çok zordur ama bir yıllık,iki yıllık sinüzit ise,bunu kolaylıkla Papatya kürü ile yok edersiniz.Genelde kronik Sinüziti olanlarda geniz akıntısı vardır,bu da Faranjiti,Bronşiti tetikliyor.Sinüziti olanlar burun ve göz altına doğru yayılan bir baskı hissederler.Baş ağrısı yapar,sizi keyifsiz yapar,kimseyle konuşmak istemezsiniz,dolayısıyla çalışma performansınız düşüyor.Bunun için ben sinüziti olanlara hem Adaçayını,hem Papatyayı öneriyorum,Papatyayı akşamları bunun için zaman ayıracaksınız.Yoksada Antibiyotik kullanın ama Antibiyotik kullandığınızda,sinüs kanallarınızı kurutuyor fakat 10-15 gün sonra bu tekrar nüksediyor.Yani Antibiyotik burada bir çözüm değil,radikal olarak sizin sinüzitinizi ortadan kaldırmıyor.Antibiyotik kullanmaya başladığınızda rahatlıyorsunuz,sinüs kanallarındaki iltihap kuruyor.Antibiyotik kullanımı bittikten bir hafta sonra tekrar nüksediyor,yani boşu boşuna vücudumuza Antibiyotik yüklemiş oluyorsunuz,hemde Bağırsak floranızı bozuyorsunuz.(i.s.)
            Andız Pekmezi: Bronşitte,kronik öksürüklerde,eğer çocuğunuzda geçmeyen bir öksürük varsa inatçı,yetişkin veya çocuk hiç farketmez,Andız pekmezi mükemmel bir yardımcıdır.Öksürüğü çok kısa zamanda ortadan kaldırıyor.(i.s.)


31****Kronik bronşit:
            Yarım bardak kaynar süt içine 7-8 tane hatmi çiçeği at 5-6 dk.bitkiyi beklet iç,bunu su ilede yapabilir.Bir öğleden evvel,bir öğleden sonra bunu iç,akşam da yatmadan önce bir tatlı kaşığı andız pekmezi,devamlı öksürük kalıyor gitmiyorsa bu kronik bronşit,adaçayını 9 dk.kaynat 1,5 tutam yani 7-8 gr. ılıdıktan sonra süzün yatmasına yarım saat kala 1 çay kaşığı ağzına ver yutmaya çalışsın,boğazı kaplayacaktır ve mükemmel bir antibakteriyeldir.Bir kaç çay kaşığı adaçayı verebilir,o boğaza sıvanarak gidecektir.Birde sabahları kalktı yine aynısını yapsın ama mutlaka keçiboynuzu kaynatıp içirecek,yarım çay bardağı ya da 2 yemek kaşığı da olur.İki yemek kaşığı öğleden evvel,iki yemek kaşığı öğlen,iki yemek kaşığı akşam da verebilir.2-3 tanesini 1 bardak suda kaynat 7-8 dk.kaynat ılımaya bırak,(içine kırıp atacak) ılıyınca süzsün gün boyu bozulmadan durur ama her gün taze hazırlansın.(i.s.)
            Alerji: Bir kimsede yüksek derecede alerji varsa,bir defa neye karşı alerjisi olduğu,işte bir takım testler yapılır,bunlar orada ortaya konur.Sonuca göre ondan uzak duracak,sonra alerjisi olan çocuklar ki günümüzde bu alerji,alerjik astım işte,alerjik bronşit,bu tip şikayetler çok fazla,burada yapılacak olan şey,çocukların yattığı oda da halı,yün ne varsa,bunları kaldıracaksınız.Birde yaz mevsiminde pencerenizi hafif aralık bırakacaksınız,içeriye sürekli hava girecek,bunu kış aylarında da yapın,şimdi alerjiye karşı direnç kazanmak için ne yapıcaksınız? Keçiboznuzu pekmezi kullanıcaksınız.Alerjik astımı olan,sabah-akşam bir tatlı kaşığı keçiboynuzu pekmezi,birde ısırgan çayı kanı arındırır,toksinlerden arındırır ve alerjiye karşı bu iki şey direnç kazandırır.(i.s.)


32****Bronşektazi:
            Keçi boynuzu pekmezi eğer şeker hastası değilse,soğuk pres nefesinin açılmasında ve bunun beraberinde yapacağı şey kekik çayı içmek,10 gün soğan kürü yapın,sabah-akşam birer tatlı kaşığı soğuk pres keçi boynuzu pekmezi ve öğleden evvel-öğleden sonrada 1 tatlı kaşığı çayını içecekler.(i.s.)
            Alerji: Bir kimsede yüksek derecede alerji varsa,bir defa neye karşı alerjisi olduğu,işte bir takım testler yapılır,bunlar orada ortaya konur.Sonuca göre ondan uzak duracak,sonra alerjisi olan çocuklar ki günümüzde bu alerji,alerjik astım işte,alerjik bronşit,bu tip şikayetler çok fazla,burada yapılacak olan şey,çocukların yattığı oda da halı,yün ne varsa,bunları kaldıracaksınız.Birde yaz mevsiminde pencerenizi hafif aralık bırakacaksınız,içeriye sürekli hava girecek,bunu kış aylarında da yapın,şimdi alerjiye karşı direnç kazanmak için ne yapıcaksınız? Keçiboznuzu pekmezi kullanıcaksınız.Alerjik astımı olan,sabah-akşam bir tatlı kaşığı keçiboynuzu pekmezi,birde ısırgan çayı kanı arındırır,toksinlerden arındırır ve alerjiye karşı bu iki şey direnç kazandırır.(i.s.)


33****Migren:
            4-5 gr.biberiye 1 bardak suda 9 dk.kaynat,günde üç defa iç,çikolata,tatlı,ışık ve kahve migreni tetikler.(i.s.)
            Taze sıkılmış havuç suyu migrene iyi gelir.(i.s.)
            Migren için havucu çay bardağından biraz fazla,150 mililitre akşam yatmadan iç,kronik migren şiddetini azaltacak ve sıklaşan ağrı aralıkları gitgide açılacaktır.Öyle öyle kaybolup gidecektir.Biberiye çayı ile de destekle gündüz,öğleden evvel ve öğleden sonra içsin akşamda havuç suyu (taze sıkılmış havuç suyu cinsel performansıda artırır)(i.s.)
            Migren bir baş ağrısı olarak kendisini gösteriyor ancak çok pratik bir bilgi verelim.Eğer akşamları tatlıyı fazla kaçırırsanız,ertesi gün öğlene doğru baş ağrısı başlar yada baş ağrısı ile uyanırsınız,tatlı migreni olanlar için bir uyarıcı faktördür.Mesela çikolata açlığı başladıysa bilinki birkaç saat sonra migren kriziniz tutacaktır.Tatlıya karşı doğal vanilyayı koklayacaksınız,şekere çikolataya karşı bir açlık mı hissediyorsunuz.Özellikle bayanlar mens dönemlerinde canları çok tatlı ister yesinler.Özellikle akşamları bir porsiyon,bol tarçınlı tatlıyı tükettiğinde,ertesi sabah çok rahat uyandıklarını gergin uyanmadıklarını görecekler.Eğer canınız çok tatlı çekiyorsa hele hele migren şikayeti olanlar,tatlıya karşı aşırı istek başladığı anda bilinki bir-iki saat sonra migren başlayacak,ne yapacaklar? Vanilyayı koklayacaklar,o tatlı krizini ortadan kaldırır.Kek yaptığımız vanilyalar değil,doğal vanilya yağını koklayın.Migrene karşı ne yapabiliriz? Taze sıkılmış havuç suyu,eğer aşırı bir migreniniz yoksa rahatlıkla taze sıkılmış havuç suyunu düzenli tükettiğinizde,en fazla bir ay uygulayacaksınız.150 ml yeter,fazlada tüketmeyin,ölçüsü budur,göreceksiniz migreniniz hafif olanlara çok rahatlıkla yardımcı olacaktır.(i.s.)
            Biberiye yağını Sinüzit,Varis,Migren,Selülit sorunlarınızda rahatça kullanabilirsiniz.(i.s.)
            Şeker açlığı (Hipoglisemi): Kan şekeri düşmemiş oluyor,Hipoglisemiye düşmemiş oluyorum.Özellikle bayanlar mens dönemine başlamadan önce,müthiş bir şeker açlığı çekiyorlar.Resmen saldırıyorlar tatlıya yani dolayısıyla bunu ortadan kaldırabilirsiniz.Hiç mi o dönemde tatlı yemiyeceksiniz? Tabiki yersiniz de fakat artık gıdalar doğal olmadığı için,Buğday yedişer kromozonlu olmadığı için,yiyorsunuz ekmeğinizi şişkinlik yapıyor,vücut sindiremiyor zorlanıyor,Diyabette işte bu yüzden artıyor.Çocuklarda Tip 1 Diyabet o kadar çok arttı ki,Kanser,MS o kadar çok arttı ki,bu bitki cinsel performansı da arttırıyor.Hem şeker açlığını ortadan kaldırıyor,bunun çayını yapıcaksınız.Evvel Allah bunu için saatinize bakın,5 dk.sonra şeker açlığınız ortadan kalkacak,migrenin başlayacağı,migreni olanlar iyi bilirler,şeker açlığı başladımı,migren başlayacak demektir.İshal şikayetiniz varsa,bu çayı içebilirsiniz,sadece çiçeğinden tabi ama kabızlık yaparmı? Hayır yapmaz.Mesela Romatizma hastasısınız,Romatizma hastalarının şikayetlerinide hafifletir.Genel olarak ağız kokusunu da giderir,Karaciğer şikayetlerine de iyi bir yardımcıdır.Şiroz hastasıdır,Karaciğer yağlanmasıdır,Hepatit B C si vardır.Rahatlıkla içebilir ama ben bunu özellikle,şeker açlığı hisseden bayanlar için,erkeklerde de aynı,TV karşısına geçip bir-iki çikolata falan yiyorlar.Çikolata yenmez mi? Tabiki yenecek ama hep ölçü olacak,onun için Yasemin Çiçeği Çayı,orta yaş üstü eğer üst üste bir kaç gün çikolata tüketirseniz.4-5 gün böyle üst üste tüketin,Baklava,Şöbiyet,Kadayıf,6.gün tatlısız duramazsınız,vücut artık istiyor.Kan şekeriniz yüksekse mesela; 130-140 larda seyrediyor değil mi? Yasemin Çayı tüketin,1 tatlı kaşığı Yasemin Çiçeği alın,1 bardak suda cezve içine atın,bunu yaklaşık olarak 7-8 dk.kısık ateşte,üzerinide kapatın kaynıyo kaynamıyor gibi,çünkü içerisinde uçucu yağlar var.Aç karnına günde iki defa,bir öğlenden evvel-bir öğlenden sonra veya bir öğlenden sonra-bir akşam yatmadan içebilirsiniz.Rahatlatıcı özelliği de vardır,(Yasemin Çiçeğinin en az 7-8 farklı türü vardır) tatlıya olan ihtiyacınızı kesecektir.Şeker tüketme ihtiyacınızın frenine basıyor,birde süresini uzatıyor.Yani burdaki Ghrelin Hormonu,açlık duygusunu veren bu hormonu kontrol ederek,sizin geç acıkmanıza sebebiyet veriyor.Bu bitki yağ yakarmış,Metabolizmayı hızlandırırmış,lütfen hepsi yalan,uydurmadır.Metabolizmayı yavaşlatan ve hızlandıran bir organımız var sadece,boyun kısmında Troid,kelebek şeklindedir.O dur Metabolizmayı hızlandıran,mesela; Troidiniz hızlı çalışıyorsa,triodu hızlı çalışana bakın bunlar kilolu değildirler,zayıflardır.Yavaş çalışanlar biraz tombişleşiyorlar,kilo alıyorlar.Neden Metabolizma hızını yavaşlatıyor,tükettiğiniz gıdaları yakamıyorsunuz.Bundan dolayı önce troidiniz sağlıklı çalışıyormu,çalışmıyormu buna bakıcaksınız.(i.s.)
            Sinüzit için yapabileceğimiz şey Papatya,Kır Papatyası bir avuç,tencerede kaynıyan su içerisine atıcaksınız.Hafif hafif kaynıyor ve burnunuzdan bunu inflamasyon yapın,5 dk.sonra altını kapatın,tencerenin altını da kapatın,10 dk.bekle,10 dk.sonra ocağın altını tekrar açın,kısık ateşte yavaş yavaş kaynıyo olacak şekilde bunu burnunuzdan yine 5 dk.soluyacaksınız.Bunu her akşam günde üç defa yapıcaksınız,ne zamana kadar,taki akıntılar gelmeye başlayıncaya kadar,Sonbaharda ve İlkbahar sonrası bu sinüzit dayanılmazdır.İnsanı keyifsiz yapar,burnunuzun üzerinde bir baskı hissedersiniz böyle garip bir durum,çalışma performansınızıda düşürür.Çaresi Antibiyotik değil,doktorunuz verdiyse kullanın ama çözümü değil,çünkü Antibiyotik sinüzit "sonu -it" ile biten herşey iltihaplanmadır,yani sinüs kanallarının iltihaplanması demektir."Nefro" Böbrek demektir "Nefrit" Böbrek iltihaplanması,"Prostatit" Prostat iltihaplanması,"Tonsin" Bademcik demektir "Tonsilit" Bademcik iltihaplanması demektir.Şimdi burada sizin yapacağınız şey,özellikle sinüzitte bu Kır Papatyası kürünü uygulamak,Antibiyotik ne yapıyor? İltihabı kurutuyor,siz bir 5-10 gün rahat ediyorsunuz,o kurumuş olan iltihap tekrar nüksediyor.Ne olacak tekrar Antibiyotik,Antibiyotiklerin ne kadar ağır yan tesirleri olduğunu söylemiştik,Lavanta yağı dıştan sürülebilir,Lavanta ağrıyı alır.Ardıç yağınıda öneriyorum ağrılarda,Ardıç yağı Romatizma ve Bel Fıtığı şikayetlerinde ama Lavanta Migrene bağlı ağrılar için,Kas ağrılarında Ardıç yağı kullanabilirsiniz,mesela bel ağrısıyla uyandınız Ardıç yağı sürebilirsiniz.(i.s.)
            Havucu şeker hastalarının tüketmemesi gerek,Mide ve yemek borusu yanma sorununuz mu var? Bundan bir türk kahvesi fincanı dolusu alın,Mide yanmanızı ve yemek borusu yanmanız için bulunmaz bir nimettir.Hele hele akşam yatağa giderken,kocaman bir su bardağı değil,100-150 mililitre taze sıkılmış Havuç suyunu içtiğiniz zaman yemek borusu yanması,Reflü ve Mide yanmasına karşı nasıl bir başarılı uygulama olduğunu hayretle göreceksiniz.Migrenin çok sebebleri var,Alerji bile Migreni tetikleyebiliyor,çok değişik sinirsel olanlar var.Mesela çikolata açlığı başlıyor özellikle bayanlarda,başlayınca bilinki hemen yarım saat,bir saat sonra migren krizi başlayacak demektir.Taze sıkılmış havuç suyu,çocuklarınızda dikkat dağınıklığı var ise,dikkatini toplamakta zorlanıyorsa,lütfen taze sıkılmış havuç suyu aşırıya gitmeyin herşeyde bir ölçü var.Mesela bazı insanlar unutkanlıktan şikayet eder,unutuyorum işte unutkanlık başladı,hemen Alzheimer diye bişey düşünmeyin.Buradan İstanbul'dan Ankara'ya gideceksiniz,yarında uçak bileti aldınız bunu unutuyorsanız,hakkaten acilen bir doktora gitmeniz lazım.Ama aklıma gelmiyor,dilimin ucunda filan,işte mutfaktan salona gidip gelene kadar unutuyorum.Tamam korkmayın hemen Alzheimer değil,taze sıkılmış Havuç suyu bulunmaz bir nimettir.Erken bunamaya karşı mesela ailesinde Alzheimer olanlar varsa,Alzheimer 20 yıl,30 yıl öncesinden çok sinsi bir şekilde gelişmeye başlar.Ortaya çıktıktan sonrada artık Beyin Atrofisi başlamıştır,artık çok geçtir yani,işte bu insanlar taze sıkılmış havuç suyu içsinler,çok faydasını görürler.Deri Kanserine karşı bulunmaz bir nimettir.Bunları bu şekilde kullandığınız taktirde,Kerevizi,Havucu veya Ispanağı,bunlar fonksiyoneldir.Her bitki,her meyve,her sebze fonsiyoneldir.Yeterki onu ne zaman,ne amaçla kullanacağınızı bilin,bütün olay bu yani,şimdi tıbbın çözemediği bir problemi söyleyeyim size nedir? Anbiyon sıvısı eksikliği; Kadın hamile inan onlarcasını kurtardık,nedir sıvı kaybı var kadında,kadının annenin hayatı tehlikede,hemde bebeğin hayatı tehlikede ve gelişim bozukluğu,ne yapıcaksınız burada? Yani doktorun burada tıbbın önereceği bir şey yok,takibe alıcağız diyorlar sürekli bir kayıp varsa annenin hayatını riske atmamak adına ne yapıyor,bebeği almak zorunda kalıyor.İşte burada tıbbın çözemediği şeyi siz taze sıkılmış Havuç suyu ile çözersiniz.Bir sabah,bir akşam 200-250 mililitre taze sıkılmış Havuç suyunu içeceksiniz ve 4-5 günde gidin bakalım doktora baksın ultrasonla,sen ne yaptın diyecek,tıbbın sorusu şudur? Bu Anbiyon sıvısı niye azalıyor,bunun sebebi nedir diye araştırmaya kalkarsanız işiniz çok zor.Ama siz Havuca şu soruyu sorarsanız,sen neden Anbiyon sıvısını yükseltiyorsun,Havuca bu soruyu nasıl yönelteceksin,demek ki bir şey gözlemlemem lazım.Durup dururken Domatese sorma,Elmaya,Şeftaliye sorma,Üzüme sorma,Brokoliye sorma,Karnıbahara sorma,Havuca sor.! Pazarda Salatalıkların,Balıkların üzerine su serperler parlak görünsün diye,Havucun üstüne de serperler,Havucun üzerine bu suyu serpmezseniz kendini bırakır gevşer.Taze sıkılmış Havuç suyundan eğer bir kür yapıcaksanız,mutlak surette gevrek ve körpe olacak,böyle kolay bükülen havuçsa onu satın almayın,neden Havuç dedik gevrekleşiyor ve suyu emme kapasitesi var burada,bundan dolayı mı? E salatalıkta emiyor ama Salatalığı yediğin zaman bu iş olmuyor,yani Salatalık Anbiyon sıvısını arttırmıyor.İşte burada yol gösterici olarak Havuç,Salatalık başka bitkilerde var böyle,suyu üzerine serptiğiniz zaman işin kolay,git Havucun Kimyasına bak Segenmer Metabolik Kompozisyonları gördüğünüz zaman anlayacaksınız.Patates toprak altıdır,Havuç toprak altıdır,Kereviz toprak altıdır.Bu toprağın altında bunlar nasıl faaliyetlerini sürdürüyor.O kadar Mikrobun içinde,Ağır Metalin içinde,Mantarların içerisinde,Bakterilerin,Virüslerin içerisinde,Kurtların içerisinde bakıyorsunuz gelişiyor.Öyle bir Membran (Çatılarda ve temellerde yağmur suyunun,döşeme betonuna geçmesini önlemek amacıyla kullanılan malzemelere denilmektedir) zara sahip ki bu Ağır Metalleri,topraktaki toksinleri,Mikropları bunun içine göndermiyor,bariyer oluşturuyor.Bu nasıl bir Membran,Yasin 35.Ayette "Onlar Hurmanın zarına dahi hükmedemezler" Kıtmir o mağarada yaşayan Kefh suresindeki o uyurlar varya köpeğin adıymış? Hayır.Kur-an'da Kıtmir kelimesi bir tek Fatır suresinin 13.ayetinde geçer ve Hurma zarı anlamındadır.İsraili hayata sokmasınlar,Tevratta Kıtmirdir ama Kur-an Kıtmir demiyor,ben Kur-an'ı esas alırım.Demek ki buradaki Hurma zarı,bir zarı sana örnek veriyor.Patates içinde Suberin (Endodermis ve mantar hücrelerinin çeperlerinde biriken,su geçirmeyen ve suda erimeyen mumsu bir maddedir) var ve Kolon Kanserini önlüyor.Küçücük bir zarı var,kabuğu o kadar Ağır Metaller,Toksinler,onların hepsini filitre ediyor,almıyor içeri,bu nasıl dizayn değil mi? Bu nasıl Morfolojik (Bir nesnenin biçimiyle ilgili özelliklerinin değerlendirilmesini anlatır.Bu,dış görünüş ile ilgili olabileceği gibi,o nesnenin belli koşullar altındaki (ışık mikroskobu gibi) görünümünü de belirtebilir.Bitki ve hayvanların sınıflandırılmasında,pek çok hastalığın tanımlanmasında morfolojik inceleme vazgeçilmez bir yöntemdir) yapı,nasıl bir matrix,al işte incele değil mi? Şimdi bu terlemeyi yapan,terleyen bitkiler vardır.Mesela; Tesetere Dişli Aslan Pençesi (Alchemilla Vulgaris) bitkisi ise Hiper Tansiyona karşıdır,su damlacıklarını görürsünüz.Fizik,Kimya,Biyoloji-İlkokul,Ortaokul,Lisede öyle anlatılmalı ki temel eğitimdir bu,öğrenci düşünecek,yağmur yağmıyor ama yağmur yağmış su damlacıkları asılı duruyor? Bunun anlamı nedir biliyormusunuz,daha yağmur yağacak demektir.Eğer bu damlacıklar kaybolursa pencereden bak demir parmaklıklara,ha yağmur durmuş ama su damlaları böyle asılıysa,yağmur yarım saat sonra tekrar yağacak,yani alçak basın devam ediyor demektir.Bunun anlamı budur,biz bunu VAN DER WAALS denklemi ile Ünüversitede CLAUSİUS CLAPEYRON denkleminde izah ederiz.Van Der Waals denklemi ile buhar,sıvı,katı halde bunları anlatıyorsunuz ama bu çocuğun kafasına girmez.Hoca olarak Clausius Clapeyron denklemini,buhar basıncı denklemini anlatırken çocuk bu su damlacığına bakıp,burdan bunu çağrıştırabiliyorsa işte o çocuğu doğru yolda eğitiyorsunuz demektir.Hocalığın vazifesi çocuğun kendi yeteneğini ortaya çıkartıp,o denklemi nereden ne amaçla kullanabileceğini göstermen lazım.Testere Dişli Aslan Pençesi; Bitki terlemiş,bu halini sabah kalktığınızda görüyorsanız daha yağmurda yağmamış,bitki terlemiş veya öğlene doğru bu terlemeyi göstermiş,bilinki yağmur geliyor.Sana 3-4 saat öncesinden bunu bildiriyor,evet bu bitkinin özelliğidir.Bu terlediğine göre Virütik (Virüslerin sebep olduğu hastalıklardır) özelliği varmı,yokmu bakarsın.Bu bitkinin ve Tansiyon veya Hipertansiyona karşı Testere Dişli Aslan Pençesi,yeni buldular,yeni yayınladılar,bilimsel klinik deneyi yapılmış.Burada bu terleme ile su atıyorsunuz,ter aynı zamanda tuzuda attırır,demek ki bu bitkiyi alırsanız,bunun Kimyasına baktığınız zaman Testere Dişli Aslan Pençesi böyle 20-21 tane Sekonder Metabolitin (Bitkiler tarafından üretilen ve günümüzde birçok sektörde hammadde olarak kullanılan bitkinin temel yaşamsal işlevleri ile doğrudan ilişkisi olmayan, buna karşılık en az bitkinin yaşamsal işlevleri ile doğrudan ilişkili primer metabolitler (protein,yağ,karbonhidrat) kadar önemli olan kimyasal maddelerdir) nasıl bir Virütik bir özelliğine sahip olduğunu ama daha önceden Renin (Vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini düzenlemek için böbrekler tarafından salgılanan bir enzimdir) Enziminin görevini aldığını,yani onun yaptığını sonra Eishinbiratörü gibi bütün basamakları geçtiğini görüyorsunuz ama bu gün tek bir Preparatla (Kullanıma hazır duruma getirilmiş,hazırlanmış,endüstriyel kuruluşlarca önceden hazırlanarak eczanede bulundurulan hazır ilaç) çalıştığınız zaman bir aradan giriyorsunuz.Kaskaç şeklinde girmiyor olaya yani şurada gördüğünüz şey Clausius Clapeyron denklemidir.Bunu çocuk görecek,bunu anlatacaksınız.Ondan sonra bunu başka şeylere uygulayacak,Testere Dişli Aslan Pençesi sana 4 saat öncesinden haber veriyor.Yağmurun geleceğini Yusuf suresi 105 ayet "Biz nice ayetler,nice nimetler yarattık,her gün önünden geçer,bakar gidersiniz,tefekkür (Düşünmek demektir) bile etmezsiniz".Obsidyen diye bişey var,Obsidyen taş devrinde insanların ok yaptıkları ama cerrahlarında kullandıkları o neşter varya,neşterin ağzındaki kesen kısmı o dur,buna Obsidyen diyoruz.Nedir bu? Yanar dağlardan krater püskürüyor ya bunlar soğumaya başlar,eğer hızlı soğuma başlarsa Obsidyen olur ama yapısı camsı yapıdır.Bu genelde siyahtır,kırmızısıda var bunun yeşilide var.Hatta Anadolu'da yeşili Rize-İkizdere de,kırmızısı Bitlis-Tatvan'da başka Dünya'da örneğini göremezsiniz.Bunu çocuklarınıza gösterirsiniz,bu Obsidyeni anlatalım,yani neşter olarak kullanıyorsunuz ve Biyolojik uyumlu,şimdi çelik neşteri vurduğunuz zaman,Biyolojik Kompatibel (Uygun,uyumlu) yani Biyolojik uyumlu olmayabiliyor.Alerji yapıyor ve keside tam böyle şey değil Mikro İncori,Mikro yaralar açabiliyor.Ama siz Obsidyeni kullanırsanız bu Anadolu'nun bir şeyi camsı yapı,cam,bildiğimiz cam,dolayısıyla ne oluyor,bunlar çok daha başarılı,02 milim,01 milim kalınlığında,değdiği zaman,kestiğinin bile farkına varamıyorsunuz ve çok da pahalı 15 Dolar falan bunlar,elimizdeki nimetlerin kıymetlerini bilmek lazım.(i.s.)


34****Kronikleşmiş migren:
            Düz yapraklı aslan pençesi 12 dk.kaynat günde bir kere gece yatarken iç (i.s.)
            Kronikleşmiş migren ise; Biberiye çayı günde üç defa biberiye çayı içeceksiniz.5-6 gr.yani bir tutam,tazeside kurutulmuşu da olur,bir bardak suda 9 dk.kaynat kısık ateşte,sabah-öğle-akşam tüketiceksiniz.(i.s.)
            Biberiye yağını Sinüzit,Varis,Migren,Selülit sorunlarınızda rahatça kullanabilirsiniz.(i.s.)
            Havucu şeker hastalarının tüketmemesi gerek,Mide ve yemek borusu yanma sorununuz mu var? Bundan bir türk kahvesi fincanı dolusu alın,Mide yanmanızı ve yemek borusu yanmanız için bulunmaz bir nimettir.Hele hele akşam yatağa giderken,kocaman bir su bardağı değil,100-150 mililitre taze sıkılmış Havuç suyunu içtiğiniz zaman yemek borusu yanması,Reflü ve Mide yanmasına karşı nasıl bir başarılı uygulama olduğunu hayretle göreceksiniz.Migrenin çok sebebleri var,Alerji bile Migreni tetikleyebiliyor,çok değişik sinirsel olanlar var.Mesela çikolata açlığı başlıyor özellikle bayanlarda,başlayınca bilinki hemen yarım saat,bir saat sonra migren krizi başlayacak demektir.Taze sıkılmış havuç suyu,çocuklarınızda dikkat dağınıklığı var ise,dikkatini toplamakta zorlanıyorsa,lütfen taze sıkılmış havuç suyu aşırıya gitmeyin herşeyde bir ölçü var.Mesela bazı insanlar unutkanlıktan şikayet eder,unutuyorum işte unutkanlık başladı,hemen Alzheimer diye bişey düşünmeyin.Buradan İstanbul'dan Ankara'ya gideceksiniz,yarında uçak bileti aldınız bunu unutuyorsanız,hakkaten acilen bir doktora gitmeniz lazım.Ama aklıma gelmiyor,dilimin ucunda filan,işte mutfaktan salona gidip gelene kadar unutuyorum.Tamam korkmayın hemen Alzheimer değil,taze sıkılmış Havuç suyu bulunmaz bir nimettir.Erken bunamaya karşı mesela ailesinde Alzheimer olanlar varsa,Alzheimer 20 yıl,30 yıl öncesinden çok sinsi bir şekilde gelişmeye başlar.Ortaya çıktıktan sonrada artık Beyin Atrofisi başlamıştır,artık çok geçtir yani,işte bu insanlar taze sıkılmış havuç suyu içsinler,çok faydasını görürler.Deri Kanserine karşı bulunmaz bir nimettir.Bunları bu şekilde kullandığınız taktirde,Kerevizi,Havucu veya Ispanağı,bunlar fonksiyoneldir.Her bitki,her meyve,her sebze fonsiyoneldir.Yeterki onu ne zaman,ne amaçla kullanacağınızı bilin,bütün olay bu yani,şimdi tıbbın çözemediği bir problemi söyleyeyim size nedir? Anbiyon sıvısı eksikliği; Kadın hamile inan onlarcasını kurtardık,nedir sıvı kaybı var kadında,kadının annenin hayatı tehlikede,hemde bebeğin hayatı tehlikede ve gelişim bozukluğu,ne yapıcaksınız burada? Yani doktorun burada tıbbın önereceği bir şey yok,takibe alıcağız diyorlar sürekli bir kayıp varsa annenin hayatını riske atmamak adına ne yapıyor,bebeği almak zorunda kalıyor.İşte burada tıbbın çözemediği şeyi siz taze sıkılmış Havuç suyu ile çözersiniz.Bir sabah,bir akşam 200-250 mililitre taze sıkılmış Havuç suyunu içeceksiniz ve 4-5 günde gidin bakalım doktora baksın ultrasonla,sen ne yaptın diyecek,tıbbın sorusu şudur? Bu Anbiyon sıvısı niye azalıyor,bunun sebebi nedir diye araştırmaya kalkarsanız işiniz çok zor.Ama siz Havuca şu soruyu sorarsanız,sen neden Anbiyon sıvısını yükseltiyorsun,Havuca bu soruyu nasıl yönelteceksin,demek ki bir şey gözlemlemem lazım.Durup dururken Domatese sorma,Elmaya,Şeftaliye sorma,Üzüme sorma,Brokoliye sorma,Karnıbahara sorma,Havuca sor.! Pazarda Salatalıkların,Balıkların üzerine su serperler parlak görünsün diye,Havucun üstüne de serperler,Havucun üzerine bu suyu serpmezseniz kendini bırakır gevşer.Taze sıkılmış Havuç suyundan eğer bir kür yapıcaksanız,mutlak surette gevrek ve körpe olacak,böyle kolay bükülen havuçsa onu satın almayın,neden Havuç dedik gevrekleşiyor ve suyu emme kapasitesi var burada,bundan dolayı mı? E salatalıkta emiyor ama Salatalığı yediğin zaman bu iş olmuyor,yani Salatalık Anbiyon sıvısını arttırmıyor.İşte burada yol gösterici olarak Havuç,Salatalık başka bitkilerde var böyle,suyu üzerine serptiğiniz zaman işin kolay,git Havucun Kimyasına bak Segenmer Metabolik Kompozisyonları gördüğünüz zaman anlayacaksınız.Patates toprak altıdır,Havuç toprak altıdır,Kereviz toprak altıdır.Bu toprağın altında bunlar nasıl faaliyetlerini sürdürüyor.O kadar Mikrobun içinde,Ağır Metalin içinde,Mantarların içerisinde,Bakterilerin,Virüslerin içerisinde,Kurtların içerisinde bakıyorsunuz gelişiyor.Öyle bir Membran (Çatılarda ve temellerde yağmur suyunun,döşeme betonuna geçmesini önlemek amacıyla kullanılan malzemelere denilmektedir) zara sahip ki bu Ağır Metalleri,topraktaki toksinleri,Mikropları bunun içine göndermiyor,bariyer oluşturuyor.Bu nasıl bir Membran,Yasin 35.Ayette "Onlar Hurmanın zarına dahi hükmedemezler" Kıtmir o mağarada yaşayan Kefh suresindeki o uyurlar varya köpeğin adıymış? Hayır.Kur-an'da Kıtmir kelimesi bir tek Fatır suresinin 13.ayetinde geçer ve Hurma zarı anlamındadır.İsraili hayata sokmasınlar,Tevratta Kıtmirdir ama Kur-an Kıtmir demiyor,ben Kur-an'ı esas alırım.Demek ki buradaki Hurma zarı,bir zarı sana örnek veriyor.Patates içinde Suberin (Endodermis ve mantar hücrelerinin çeperlerinde biriken,su geçirmeyen ve suda erimeyen mumsu bir maddedir) var ve Kolon Kanserini önlüyor.Küçücük bir zarı var,kabuğu o kadar Ağır Metaller,Toksinler,onların hepsini filitre ediyor,almıyor içeri,bu nasıl dizayn değil mi? Bu nasıl Morfolojik (Bir nesnenin biçimiyle ilgili özelliklerinin değerlendirilmesini anlatır.Bu,dış görünüş ile ilgili olabileceği gibi,o nesnenin belli koşullar altındaki (ışık mikroskobu gibi) görünümünü de belirtebilir.Bitki ve hayvanların sınıflandırılmasında,pek çok hastalığın tanımlanmasında morfolojik inceleme vazgeçilmez bir yöntemdir) yapı,nasıl bir matrix,al işte incele değil mi? Şimdi bu terlemeyi yapan,terleyen bitkiler vardır.Mesela; Tesetere Dişli Aslan Pençesi (Alchemilla Vulgaris) bitkisi ise Hiper Tansiyona karşıdır,su damlacıklarını görürsünüz.Fizik,Kimya,Biyoloji-İlkokul,Ortaokul,Lisede öyle anlatılmalı ki temel eğitimdir bu,öğrenci düşünecek,yağmur yağmıyor ama yağmur yağmış su damlacıkları asılı duruyor? Bunun anlamı nedir biliyormusunuz,daha yağmur yağacak demektir.Eğer bu damlacıklar kaybolursa pencereden bak demir parmaklıklara,ha yağmur durmuş ama su damlaları böyle asılıysa,yağmur yarım saat sonra tekrar yağacak,yani alçak basın devam ediyor demektir.Bunun anlamı budur,biz bunu VAN DER WAALS denklemi ile Ünüversitede CLAUSİUS CLAPEYRON denkleminde izah ederiz.Van Der Waals denklemi ile buhar,sıvı,katı halde bunları anlatıyorsunuz ama bu çocuğun kafasına girmez.Hoca olarak Clausius Clapeyron denklemini,buhar basıncı denklemini anlatırken çocuk bu su damlacığına bakıp,burdan bunu çağrıştırabiliyorsa işte o çocuğu doğru yolda eğitiyorsunuz demektir.Hocalığın vazifesi çocuğun kendi yeteneğini ortaya çıkartıp,o denklemi nereden ne amaçla kullanabileceğini göstermen lazım.Testere Dişli Aslan Pençesi; Bitki terlemiş,bu halini sabah kalktığınızda görüyorsanız daha yağmurda yağmamış,bitki terlemiş veya öğlene doğru bu terlemeyi göstermiş,bilinki yağmur geliyor.Sana 3-4 saat öncesinden bunu bildiriyor,evet bu bitkinin özelliğidir.Bu terlediğine göre Virütik (Virüslerin sebep olduğu hastalıklardır) özelliği varmı,yokmu bakarsın.Bu bitkinin ve Tansiyon veya Hipertansiyona karşı Testere Dişli Aslan Pençesi,yeni buldular,yeni yayınladılar,bilimsel klinik deneyi yapılmış.Burada bu terleme ile su atıyorsunuz,ter aynı zamanda tuzuda attırır,demek ki bu bitkiyi alırsanız,bunun Kimyasına baktığınız zaman Testere Dişli Aslan Pençesi böyle 20-21 tane Sekonder Metabolitin (Bitkiler tarafından üretilen ve günümüzde birçok sektörde hammadde olarak kullanılan bitkinin temel yaşamsal işlevleri ile doğrudan ilişkisi olmayan, buna karşılık en az bitkinin yaşamsal işlevleri ile doğrudan ilişkili primer metabolitler (protein,yağ,karbonhidrat) kadar önemli olan kimyasal maddelerdir) nasıl bir Virütik bir özelliğine sahip olduğunu ama daha önceden Renin (Vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini düzenlemek için böbrekler tarafından salgılanan bir enzimdir) Enziminin görevini aldığını,yani onun yaptığını sonra Eishinbiratörü gibi bütün basamakları geçtiğini görüyorsunuz ama bu gün tek bir Preparatla (Kullanıma hazır duruma getirilmiş,hazırlanmış,endüstriyel kuruluşlarca önceden hazırlanarak eczanede bulundurulan hazır ilaç) çalıştığınız zaman bir aradan giriyorsunuz.Kaskaç şeklinde girmiyor olaya yani şurada gördüğünüz şey Clausius Clapeyron denklemidir.Bunu çocuk görecek,bunu anlatacaksınız.Ondan sonra bunu başka şeylere uygulayacak,Testere Dişli Aslan Pençesi sana 4 saat öncesinden haber veriyor.Yağmurun geleceğini Yusuf suresi 105 ayet "Biz nice ayetler,nice nimetler yarattık,her gün önünden geçer,bakar gidersiniz,tefekkür (Düşünmek demektir) bile etmezsiniz".Obsidyen diye bişey var,Obsidyen taş devrinde insanların ok yaptıkları ama cerrahlarında kullandıkları o neşter varya,neşterin ağzındaki kesen kısmı o dur,buna Obsidyen diyoruz.Nedir bu? Yanar dağlardan krater püskürüyor ya bunlar soğumaya başlar,eğer hızlı soğuma başlarsa Obsidyen olur ama yapısı camsı yapıdır.Bu genelde siyahtır,kırmızısıda var bunun yeşilide var.Hatta Anadolu'da yeşili Rize-İkizdere de,kırmızısı Bitlis-Tatvan'da başka Dünya'da örneğini göremezsiniz.Bunu çocuklarınıza gösterirsiniz,bu Obsidyeni anlatalım,yani neşter olarak kullanıyorsunuz ve Biyolojik uyumlu,şimdi çelik neşteri vurduğunuz zaman,Biyolojik Kompatibel (Uygun,uyumlu) yani Biyolojik uyumlu olmayabiliyor.Alerji yapıyor ve keside tam böyle şey değil Mikro İncori,Mikro yaralar açabiliyor.Ama siz Obsidyeni kullanırsanız bu Anadolu'nun bir şeyi camsı yapı,cam,bildiğimiz cam,dolayısıyla ne oluyor,bunlar çok daha başarılı,02 milim,01 milim kalınlığında,değdiği zaman,kestiğinin bile farkına varamıyorsunuz ve çok da pahalı 15 Dolar falan bunlar,elimizdeki nimetlerin kıymetlerini bilmek lazım.(i.s.)


35****Çok terleyenler:
            Koltuk altına tuz sürebilir,eskiden beri tuz doğal deodoranttır.
            Vücutta aşırı terleme için günde 2 defa adaçayı içecekler.(i.s.)
            Çok terleyenler troid bezlerine baktırsınlar,troidden kaynaklanabilir.Troid hormonları normal çalışmıyorsa çok terleme olur.(i.s.)
            Çok terleyenler için ideal bir kür var Adaçayı,onun beraberinde Kırkkilit ve Testeredişli Aslanpençesi,bu kür terlemenizi ortadan kaldırır.Siz yeterki raf ömrü dolmamış,doğru bitkiyi türlerini kullanın sonuç alırsınız.Ama çok aşırı bir terleme yoksa,terlediğinizi hissetmiyorsanız,tek başına Adaçayı yeter.Ama bazı bayanlar yazın kıyafetleri tenine yapışıyor,rahatsız ediyor diyor,o zaman bu üçlü bitkiyi kullansınlar.(i.s.)


36****Elleri ve ayakları devamlı su gibi terleyen ama kendisi terlemeyen:
            Adaçayı bu anlamda çok faydalı,yaklaşık olarak 6-7 gr.adaçayını 1,5 bardak suda 9 dk.kısık ateşte kaynatacaklar ve suyunu içecekler.Önce yarısını içsin,bir saat sonra diğer yarısını içsin


37****Kas gevşetici:
            Black corosh kas gevşeticidir,adet sancılarını azaltmaya yarar.
            Dizlerinde ağrı varsa; Günde 2 defa kuş burnu çayı içecekler.Kas gevşetici verilen hastaya,bu ağrıları alıcaksa eğer ödemi de varsa,su topluyorsa,şişme varsa,çok az suda 5 dk.ısırgan lapası yapacaksınız.Cıvık olacak tülbente sarıp şişkinliğin olduğu yere 15-20 dk.üzerinde bekleticeksiniz.Bunu iki günde bir tekrar edin,hem ödemi ısırgan lapasıyla almış olursunuz hemde kuş burnuylada ağrısını alırsınız.(i.s.)


38****Kronik uykusuzluk varsa:
            Gerginseniz Limon Melisa bu sizi rahatlatır ve gevşetir.Sinirsel uykusuzluk varsa,Karabaş çayıdır veya Lavanta çayıdır.Üçüncüsü ise; Gece dolaşıyor uyuyamıyor,saat 3'e,5'e kadar dolaşıp geliyor o yorgunlukla uyumaya çalışıyor.Çok ağır ilaçlar kullanıyorlar,bunlara önerimde Alabaş,beyaz Turpa benzer,bunu tüketicekler.Yarım Alabaş tüketin,yatağa gitmeden bir saat önce dilimleyin,aynen Turp gibi,kırmızı Turpa benzer ama dışı yeşil hafif sarımsıdır.Turp gibi keskin değildir tadı,gayet rahatlıkla tüketebilirsiniz.Evvel Allah bakın nasıl uyutuyor insanı,günlük strese bağlıysak Karabaş ama kronikleşmiş ise Alabaş tüketin.(i.s.)


39****Uykuya dalamama sorunu:
            Limon melisa çayı akşam yemekten sonra bir tane,birde yatağa gitmeden yarım saat önce tekrar bir tane içilecek yani yatağa gitmeden bir üç saat önce birde yarım saat önce iki defa limon melisa çayı içsinler.Rehavet çökecek uykunuz yavaş yavaş gelecek,çocuklarda uyku problemi varsa bir kahve fincan dolusu verebilirsiniz, sadece bir kahve fincanı yeterlidir.Limonlu limonlu kokar hatta 5 dk.kaynayacak, ılımasını beklemeyecekler.Sıcakken süzecekler en önemli şey yoksa kararıyor ve tadıda acımtırak olmuyor,sıcakken süz ılıyınca içebilir.Bitkiyi içinde bekletirse kararmaya başlıyor ve hafifde acımtırak bir tadı oluyor.(i.s.)
            Limon melisa 1-) Uykuya dalamayanlar için 1 tutam yani 4-5 gr.limon melisa çayını bir bardak suda 5 dk.kaynatın,ılımaya başladıktan sonra yudum yudum için, saatinizede bakın 20 dk.sonra size rehavet çökmeye başlayacaktır.Sedadit etkisi var, gerginliği üzerinden alıcaktır ve rahat bir uykuya gitmenize neden olacaktır.Akşamları lütfen greyfurt ve portakal suyu içmeyin uykusuz kalırsınız,uykuya bir türlü dalamazsınız.Portakal ve greyfurt suyunu alışkanlık haline getirirseniz,ikinci,üçüncü günden sonra kabus görmeyede başlarsınız.Depresyona yatkın olan kişiler,özellikle portakal ve greyfurt suyundan uzak dursunlar.(i.s.)
            Kronik uykusuzluk varsa: Gerginseniz Limon Melisa bu sizi rahatlatır ve gevşetir.Sinirsel uykusuzluk varsa,Karabaş çayıdır veya Lavanta çayıdır.Üçüncüsü ise; Gece dolaşıyor uyuyamıyor,saat 3'e,5'e kadar dolaşıp geliyor o yorgunlukla uyumaya çalışıyor.Çok ağır ilaçlar kullanıyorlar,bunlara önerimde Alabaş,beyaz Turpa benzer,bunu tüketicekler.Yarım Alabaş tüketin,yatağa gitmeden bir saat önce dilimleyin,aynen Turp gibi,kırmızı Turpa benzer ama dışı yeşil hafif sarımsıdır.Turp gibi keskin değildir tadı,gayet rahatlıkla tüketebilirsiniz.Evvel Allah bakın nasıl uyutuyor insanı,günlük strese bağlıysak Karabaş ama kronikleşmiş ise Alabaş tüketin.(i.s.)



40****Uyku abnesi (aniden uyanıp nefes alamıyor gibi oluyorsa):
            Bu bitki kan şekerini düşürmekte zorlanıyorsanız,ilacınızı kullandığınız halde düşmüyorsa,venöz yetmezliği yani ayaklarınızda toplar damarınızdaki akış yavaşlamışsa buna venöz yetmezliği denir.Kadınların başına çok gelir,ayaklarınız ağrımaya başlar yine bu bitkiyi kullanıcaksınız.Vücudunuzdan toksin atar,karaciğerinizi arındırır böyle yağlı yağlı sizi terletir.Lahana kürü uygulayacak,bu gece ani uyanmaları falan ortadan kalkacak (i.s.)


41****Sebebi bilinmeyen uykusuzluk varsa:
            Nöbetleri varsa alabaş bitkisi(turpa benzer)yarısını tükettiğinizde,kronik hale gelen uykusuzlukları olanlar tüketsin(yaprak saplarını kopar)tamamınıda yiyebilir.Yatağa gitmeden yarım saat önce tüketsin tuz-limon yok(i.s.)
            Kronik uykusuzluk varsa: Gerginseniz Limon Melisa bu sizi rahatlatır ve gevşetir.Sinirsel uykusuzluk varsa,Karabaş çayıdır veya Lavanta çayıdır.Üçüncüsü ise; Gece dolaşıyor uyuyamıyor,saat 3'e,5'e kadar dolaşıp geliyor o yorgunlukla uyumaya çalışıyor.Çok ağır ilaçlar kullanıyorlar,bunlara önerimde Alabaş,beyaz Turpa benzer,bunu tüketicekler.Yarım Alabaş tüketin,yatağa gitmeden bir saat önce dilimleyin,aynen Turp gibi,kırmızı Turpa benzer ama dışı yeşil hafif sarımsıdır.Turp gibi keskin değildir tadı,gayet rahatlıkla tüketebilirsiniz.Evvel Allah bakın nasıl uyutuyor insanı,günlük strese bağlıysak Karabaş ama kronikleşmiş ise Alabaş tüketin.(i.s.)



42****Kışın ellerinde morarma olan ve buz gibi olanlar:
            Çok az bir kansızlık vardır,ileri derece değildir.Bazı insanlar çok az kansızlığı ağır geçirirler.Normalde bayanlarda hemoglobin 12'nin altına düşmemesi lazım ama bu 11,5'sa bundan etkilenebilirler.Anemiden kurtulması lazım bunun içinde kereviz-ıspanak kürü yapacak (i.s.)


43****Dolaşım bozukluğu (venöz yetmezliği):
            Lahana kürü uygula,ayaktaki yanma büyük ihtimal dolaşım bozukluğundan olabilir,yazın ayaklarına buz koyup gezenler için (i.s.)
            Kan dolaşımı bozukluğu olan insanlara lahana bulunmaz bir nimettir.Beyaz lahana klorofil bakımından da zengin,en dış yapraklarından iki tanesini alın 2,5 bardak suda 15 dk.kaynatıp,ılıdıktan sonra içiceksiniz.15 gün uygulayın bakın dolaşım dolaşım bozukluğu diye bir şey kalıyor mu? Özellikle venöz yetmezliği olanlar,toplar damar ayaklarında dolaşım bozukluğu yaşayanlar ona venöz yetmezlik denir.Bulunmaz bir nimet bıçak keser gibi keser yani dolaşımı hızlandırır.Dolayısıyla ellerinde üşümeyi daha çok hissediyor,burada hasta çünkü bir tek anamiye bağlı olmuş olsaydı,bütün vücudunda hissederdi.Ayaklarında,ayak parmaklarında,tabanlarında,üşüme hissetmesi gerekirdi.Dolaşım bozukluğu da söz konusu olabilir.Kereviz-ıspanak kürü yeterli değilse birde lahana kürü uygulasın.(i.s.)
            Uyku abnesi (aniden uyanıp nefes alamıyor gibi oluyorsa): Bu bitki kan şekerini düşürmekte zorlanıyorsanız,ilacınızı kullandığınız halde düşmüyorsa,venöz yetmezliği yani ayaklarınızda toplar damarınızdaki akış yavaşlamışsa buna venöz yetmezliği denir.Kadınların başına çok gelir,ayaklarınız ağrımaya başlar yine bu bitkiyi kullanıcaksınız.Vücudunuzdan toksin atar,karaciğerinizi arındırır böyle yağlı yağlı sizi terletir.Lahana kürü uygulayacak,bu gece ani uyanmaları falan ortadan kalkacak (i.s.)


44****Kaşınmaktan kabaranlar:
            Yulaf samanı kaşıntıya iyi gelir,1,5 tutam yulaf samanını 5 dk.kaynat süz ve sür.Vücudunda,kolunda,bacağında,neresi kaşınırsa kaşınsın birebir.Çayınıda içebilir kaşınmaktan kabaranlara birebir.(i.s.)


45****Ses tellerini korumak:
            Akşam yatmadan önce adaçayı gargarası yapacak,4-5 kere yap yat,hem boğazın için iyi gelir.(i.s.)
            Tepelem bir tatlı kaşığı taş anasonu,bir bardak suda 8-9 dk.kaynat,günde iki-üç defa içebilirsiniz.Bunu ılıktan sıcak içiceksiniz,ses kısıklığı diye birşey kalmayacaktır.Sesini kullanan sanatçılar,sunucular,hocalar,ses telleri tahriş oluyor veya ses tellerinde nodül oluşabiliyor,taş anasonu kullansınlar.(i.s.)
            İyi huylu Timör: Akciğerden beyne sıçrayabilir,Metastaz (Kanserli hücrelerin bulundukları doku dışında doğrudan ya da kan-lenf damarlarıyla başka bölgelere sıçramalarına verilen isimdir) diyoruz buna,rahimden beyne sıçrayabilir.İlla beyne sıçramaz,Karaciğerden Bağırsaklara da sıçrayabilir.İsterse primeri (bilinmeyen kanser) ilk başlangıcı beyinde olsun,Beyin Timörlerinde Taşanason muhteşem etkilidir.Timörün çapını küçültür,Taşanasonun en belirgin özelliklerinden bir tanesi ses kısıklığınız mı var birebirdir.Günde iki defa hatta üç defa 1 tatlı kaşığı alıp,kaynatıp bunu ılıkken içiceksiniz,muhteşem bir şeydir.Sesim gitti toparlayamıyorum,7-8 aydır yok,ne yaparım diyen birine bunu önerdim,üç gün sonra geldi,eski sesim yerine geldi dedi.Yani özellikle,sesini çok fazla kullanan insanlar,ses tellerindeki titreşim bu bir,nefes alıp-verirken ne yapıyorsunuz? Ses telleriniz titreşiyor,gırtlağınız titreşiyor,her defasında nefes alıp-verirken bol miktarda mikro organizmaları,bakterileri,virüsleri alıyorsunuz ve aynı zamanda dışarı veriyorsunuz.İşte bu boğaza sıvanabiliyor,orada kök salabiliyor,o zaman ne oluyor? Bunun adı Faranjit oluyor.Ses tellerinde olabiliyor,işte orada ses kısıklığına da neden olabilir.Ses telleri iltihaplanmasına da neden oluyor,işte burada ses kısıklığına karşı bulunmaz bir nimettir.(i.s.)



46****Ses telleri iltihaplanması:
            Tepelem bir tatlı kaşığı taş anasonu,bir bardak suda 8-9 dk.kaynat,günde iki-üç defa içebilirsiniz.Bunu ılıktan sıcak içiceksiniz,ses kısıklığı diye birşey kalmayacaktır.Sesini kullanan sanatçılar,sunucular,hocalar,ses telleri tahriş oluyor veya ses tellerinde nodül oluşabiliyor,taş anasonu kullansınlar.(i.s.)
            İyi huylu Timör: Akciğerden beyne sıçrayabilir,Metastaz (Kanserli hücrelerin bulundukları doku dışında doğrudan ya da kan-lenf damarlarıyla başka bölgelere sıçramalarına verilen isimdir) diyoruz buna,rahimden beyne sıçrayabilir.İlla beyne sıçramaz,Karaciğerden Bağırsaklara da sıçrayabilir.İsterse primeri (bilinmeyen kanser) ilk başlangıcı beyinde olsun,Beyin Timörlerinde Taşanason muhteşem etkilidir.Timörün çapını küçültür,Taşanasonun en belirgin özelliklerinden bir tanesi ses kısıklığınız mı var birebirdir.Günde iki defa hatta üç defa 1 tatlı kaşığı alıp,kaynatıp bunu ılıkken içiceksiniz,muhteşem bir şeydir.Sesim gitti toparlayamıyorum,7-8 aydır yok,ne yaparım diyen birine bunu önerdim,üç gün sonra geldi,eski sesim yerine geldi dedi.Yani özellikle,sesini çok fazla kullanan insanlar,ses tellerindeki titreşim bu bir,nefes alıp-verirken ne yapıyorsunuz? Ses telleriniz titreşiyor,gırtlağınız titreşiyor,her defasında nefes alıp-verirken bol miktarda mikro organizmaları,bakterileri,virüsleri alıyorsunuz ve aynı zamanda dışarı veriyorsunuz.İşte bu boğaza sıvanabiliyor,orada kök salabiliyor,o zaman ne oluyor? Bunun adı Faranjit oluyor.Ses tellerinde olabiliyor,işte orada ses kısıklığına da neden olabilir.Ses telleri iltihaplanmasına da neden oluyor,işte burada ses kısıklığına karşı bulunmaz bir nimettir.(i.s.)



47****Ses Kısıklığı için:
            Tepelem bir tatlı kaşığı taş anasonu,bir bardak suda 8-9 dk.kaynat,günde iki-üç defa içebilirsiniz.Bunu ılıktan sıcak içiceksiniz,ses kısıklığı diye birşey kalmayacaktır.Sesini kullanan sanatçılar,sunucular,hocalar,ses telleri tahriş oluyor veya ses tellerinde nodül oluşabiliyor,taş anasonu kullansınlar.(i.s.)
            Beyin tümörleri: Beyin timörlerinde kemoterapiye bile cevap vermiyorlar,taş anason müthiş etkilidir.Bir yan faydası da ses kısılmasına bulunmaz bir nimettir.Bu taş anason kökünü (pimpinella saxifraga-latincesi) bunu kullandığınızda,ikinci üçüncü içişten sonra,sesinizin ne kadar gür çıkmak istediğini göreceksiniz.Siyasetçiler mitinglere gittiklerinde bir kaç gün önce bunu içsinler,mümkün değil sesleri kısılmaz.Spikerler,ses sanatçıları,şarkı söyleyenler,gıcığıda engeller.(i.s.)
            İyi huylu Timör: Akciğerden beyne sıçrayabilir,Metastaz (Kanserli hücrelerin bulundukları doku dışında doğrudan ya da kan-lenf damarlarıyla başka bölgelere sıçramalarına verilen isimdir) diyoruz buna,rahimden beyne sıçrayabilir.İlla beyne sıçramaz,Karaciğerden Bağırsaklara da sıçrayabilir.İsterse primeri (bilinmeyen kanser) ilk başlangıcı beyinde olsun,Beyin Timörlerinde Taşanason muhteşem etkilidir.Timörün çapını küçültür,Taşanasonun en belirgin özelliklerinden bir tanesi ses kısıklığınız mı var birebirdir.Günde iki defa hatta üç defa 1 tatlı kaşığı alıp,kaynatıp bunu ılıkken içiceksiniz,muhteşem bir şeydir.Sesim gitti toparlayamıyorum,7-8 aydır yok,ne yaparım diyen birine bunu önerdim,üç gün sonra geldi,eski sesim yerine geldi dedi.Yani özellikle,sesini çok fazla kullanan insanlar,ses tellerindeki titreşim bu bir,nefes alıp-verirken ne yapıyorsunuz? Ses telleriniz titreşiyor,gırtlağınız titreşiyor,her defasında nefes alıp-verirken bol miktarda mikro organizmaları,bakterileri,virüsleri alıyorsunuz ve aynı zamanda dışarı veriyorsunuz.İşte bu boğaza sıvanabiliyor,orada kök salabiliyor,o zaman ne oluyor? Bunun adı Faranjit oluyor.Ses tellerinde olabiliyor,işte orada ses kısıklığına da neden olabilir.Ses telleri iltihaplanmasına da neden oluyor,işte burada ses kısıklığına karşı bulunmaz bir nimettir.(i.s.)


48****Mantar:
            Protein değeri çok yüksek,karbonhidrat düşük,süt arttırır,buğdayın atasıdır. Mantarınız mı var,kansermi,vitiligonuzmu var,sedef,kırık,çıkık,ayak şişlikleri,kemik iliğinizde problem var hücre yapılımı olmuyor.Ebegümecini haşlayıp getirin o bölgenize koyun,geceleri sarın 2-3-4-5.de dışarıdan nasıl netice alıyorsunuz.Tabi içeriden bunu yiyerek,haşlayın suyunu için,Ebegümeci; Ebe ne demek doğurtan, yeniden doğmamıza sebeb olacak akılda kalması için ironidir.Pilavı ebegümeci ile yap 41 derde devası var.Ağzına al çiğne çiğne yut diş etlerinize birebir.(maranki)
            Özel bölgedeki koku için: Aynısefa bitkisiyle oturma banyosu yapabilir.3-4 tutam aynısefayı 2 bardak suda 6-7 dk.kısık ateşte kaynatacaklar.Oturma banyosu yapacağı leğende ılık su olacak,işte bunu onun içine dökecek ve karıştıracak.Özellikle mantara bağlı kokular varsa,koyu kıvamlı akıntılar varsa soğan kürü uygulayacaklar.(i.s.)
            Aynısefa ve argan kremini,yaz günleri gündüz çok rahat kullanabilirsiniz.Aynısefa mantar kremi olduğu için,özellikle yaz aylarında sıcaktan mantarların oluşmasınıda engellemiş olursunuz.(i.s.)
            Aynısefa özellikle yaz aylarında kullanın,özellikle mantar hastalıklarının çok sık görüldüğü mevsimdir.Rahatlıkla atlama yapabiliyor insanlardan,mantara karşı Aynısefa çok güçlüdür.Askerde ayak parmaklarını durulasınlar,Aynısefa yağını sürsünler.(i.s.)
            Çavuş Üzümü: Müthiş kokusu olan,nefis kokusu olan,çok lezzetli bir üzümdür.Bunu Mayıs ayının sonundan Eylül ayının sonuna kadar devamlı verir yersiniz. Safranbolu'da Çavuş Üzümü,Batı Karadeniz olduğu için Safranbolu,yağışı çok alır.15 günde iki kere yağmur yağar ama mantar olmaz,buradaki üzümün bağışıklığı kuvvetli olur ve yılda bir kere ilaç kullanılır yeterlidir.Şimdiki üzümlere bakıyoruz,her yağmurdan sonra mantar olmasın diye zirai ilaç veriyorlar,niye bağışıklığı düşük ama verilmez.Verimi çok oluyor diye bu olmaz,en fazla zirai ilaçların yılda ikiyi geçmemesi lazım.(i.s.)
            Bağırsak mantarları: Alınan gıdalar üzerinden de gelmiş olabilir.Birde uzun süreli antibiyotik kullanımın arkasından da gelişebilir.Mantar neden ortaya çıkıyor,bağışıklık sistemi zayıfladığı zaman,hemen mantar kendisini gösterebiliyor.Bunun için endişe etmeyin,tabiki doktor önerileri esastırda,burada yapılacak şey aynısefa bitkisini kullanıcaksınız,bulunmaz bir nimettir.Aynısefa bitkisine ilaveten propolis kullanıcaksınız.(i.s.)
            Genital bölge mantarlarında ne yapacaksınız; Aynısefa bitkisi,Mantar,Bağırsak mantarında da genital bölgede de,dıştansa burada Aynısefa yani Portakal nergizi,bunun oturma banyosunu yapacak her akşam 15-20 dk.bak evvel Allah mantar diye bir şey kalır mı?(i.s.)
            Kırışıklıklarınız başlamış ise Kayısı-Elma kürü onuda yok eder,cildinizi gerer doğal,Kayısı ile Elma şimdi burada iki şeye ihtiyaç var.1-) Kayısıdan gelen Tokoferoller (E vitamini aktivitesi gösteren bileşiklerin en bilinen özellikleri antioksidan aktivitesine sahip olmaları olsa da vücuttaki asıl görevleri hücre içi membran bütünlüğünün korunması ve hücre membranındaki fosfotidlerin oksidasyonunun önlenmesidir.Böylece hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlar.Sinir sisteminin faaliyetlerini düzenli bir biçimde yapmasını sağlar.Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatır,yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirir.) ve Beta Karoten (Cilt hücrelerinde pigment çoğalmasını sağlayan ve bronzlaşmaya sebep olan bir madde,Beta Karoten,A vitamininin ön maddesidir.A vitamini Ciğer,Süt ve Yumurta gibi hayvansal ürünlerde vardır.Beta Karoten ve diğer Karotenler ise sarı,turuncu ve koyu yeşil sebzeler ile bazı meyvelerde vardır.Yaygın olarak bilinenin aksine Havuçta A vitamini değil,Beta ve diğer Karotenler vardır.Vücut bundan gerekli A vitaminini yapabilir.Beta Karotenin A vitamini gibi kansere karşı koruyucu özelliği vardır,bağışıklık sistemini uyarırlar ve hücreler arası iletişimi sağlarlar.Beta Koraten tüketimi çok olanlarda,Meme Kanseri riskinin azaldığına dair birçok çalışmalar varmış.Aslında Beta Karoten ve A vitamini tek başlık altında olmalıydı çünkü ikisi de birbirine girintili olan şeyler.Pek çok hazır gıdada,gıda boyası olarak kullanılan doğal katkı maddesidir.Oldukça pahalıdır,hazır çorbalar,toz içecekler Beta Karoten'in en çok kullanıldığı gıda grubudur.) Alfa Karoten (Karotenoidler ailesinden sağlıklı bir diyette en fazla bulunan Karotenoiddir.Vücudumuz Alfa ve Beta Karoteni sağlıklı cilt,Göz ve bağışıklık sistemi için çok gerekli olan A vitaminine dönüştürür.Alfa karoten A vitaminin yapımında kullanılan bir ön vitamindir,fakat ön vitamin olarak Beta vitaminin yarısı kadar etkilidir.Ancak anti oksidan olarak Beta Karotenden daha güçlüdür.Alfa Karoten sağlıklı hücre bölünmesi için gerekli hücreler arası iletişimi sağlayarak kanseri önlemede etkili olur.) var.Beta Karoten var,bu pigment yani Alfa Karoten var,renk verir bunlar Likopen (Domatese kırmızı rengini veren Likopen bir pigmenttir.Kardeşi beta karoten gibi Likopen de Karotenoit ailesinin üyesidir.Karotenoitler meyve ve sebzelerin,turuncu ve sarı gibi renkleri olmasını sağlayan kimyasallardır.Likopen Karotenoitler içinde"ilaç benzeri etkiye sahip"en önemli besin unsurudur.Sadece,yeşil bitkiler ve bazı mikro organizmalar (Bakteri,Mantar ve Algler) Karotenoit üretirler.Hayvanlar ve insanlar ise bu hayati kimyasalları vücutlarında saklarlar.Likopen,insan plazmasında en baskın Karotenoittir.Bu durum belki de Likopenin,insanların savunma sistemlerindeki biyolojik öneminin de göstergesidir.Likopen seviyeleri,çeşitli biyolojik durumlardan ve yaşam şartlarından etkilenir.Likopen,özellikle yağdan zengin dokular olan deride,Karaciğerde,Testisler ve Prostatta bol miktarda bulunur.Sağlığımız açısından antioksidanlar vazgeçilmez öneme sahiptir,çok güçlü bir antioksidan olarak kabul edilen Likopen,Karotenoidler içinde de özel bir maddedir.Likopenin antioksidan özelliği,Beta Karotenin iki mislidir.)de bir piğmenttir.İşte kırmızı Elma da diyorsunuz Antosiyanin (Kırmızı ve mor renkli meyve ve sebzelerde bulunan renk verici bir madde olan Antosiyanin,içinde bulunduğu meyvede çok güçlü bir Antioksidan etki göstermektedir.Siyah,mavi ve koyu kırmızı renkler içeren meyvelerin Antioksidan etkileri daha fazladır.) o da bir pigment,o da rengi veriyor ona,Havuçta da var ama hepsinin bir ortak özelliği var.Antioksidan zaten,Antioksidan olmayan doğada hiç bir bitki yok,hepsinde az veya çok birşeyler var.Şimdi Kayısının besleme gücü var cildi,özellikle Membran diyoruz,yani bizim hücrelerimizin zarını Membranla esneklik kazandırıyor.Bu Kayısıdan kaynaklanıyor,Elmanın yaptığı ise de gerginlik yapıyor,geriyor cildi.Ne yapacaklar? Starking Elma kullanabilirsiniz,orta boy,kırmızı,tatlı bir Elma,(mayhoş olmaz,ekşi olmaz,sarı olmaz) mayhoş Elmada PH düşüktür,bu sefer Kimyayı bozuyorsunuz,5 dk.da olmaz da 7 dk.da olur.Bunun kabuğunu ince soyarak cezveye atacak,sonra 4 tane Kayısı alacak ama bir türk kahvesi fincanı kadar su ilave edecek ve ocağın altını açarak kısık ateşte bunun lapasını yapacak,iyice kaşıkla ezsinler.Kayısıyı çekirdeğine yakın kalın soyacak,Kayısı bir defa yumuşak olmayacak,hem Elma hemde Kayısı yumuşak olmayacak,yoksa olmaz.Sert olacak çünkü çekirdeğin etrafında Plasenta var,Domatesin Plasentası mesela; Kesin Domatesi ikiye Plasenta anne rahmi gibidir o,kes orada bebekleri görürsünüz.Ne onlar tohum,Domates tohumları,Plasentaya rahme bağlıdır.Tohumun ucu rahme bağlıdır,aynısı bunların hepsi birer örnek baktığımızda,Plasentanın alınmaması lazım.Sadece kalın çekirdeğe yakın 4 tane Kayısıyı da lapa yap,suyu azaldıkça sıcak su ekle çatalla ez,aman yakma 5-6 dk.bunu iyice eziceksin.Baktınızki ezmekte zorlanıyorsunuz,onu 5-6 dk.haşlayın sonra robottan geçir.Krem gibi olur o,çok sulandırmayın onun için 1 fincan su ile başlayacaksınız.Çok akışkan olmayacak,yüze sürüldüğünde kalacak kadar olacak akışkanlığı,Göz altı dahil,Burun,şakaklar,alın,boynunuzun altı,her tarafa güzelce masaj yaparak yedireceksiniz.1 Elma,4 Kayısı rahatlıkla iki kişiye yeter.Normal su ile de durula bu kadar,başka hiç bir şey yok,hatta bunu yapmadan önce bir resim çek,birde yaptıktan sonra bir resim çek bak,aradaki farkı göreceksiniz.Haftada 1 kere yapıcaksınız,ilk hafta belki Pazartesi yaptıysanız Perşembe,ondan sonra 10 günde bir bilemediniz haftada bir,temiz cilde yap bunu,birazda ciltte lekeler falan varsa onları da alıyor.Özellikle yaşlılık lekeleri varsa Lemkigo denir ona yaşlılık lekelerine,en az 20 dk.beklet,haftada bir 7-8 dk.sonra yavaş yavaş ciltleri gerilmeye başlayacak,işte o Elmadan besleyici güç ve kırışıklıkları giderici güçte Kayısıyla Elmanın ortak özelliğinden geliyor.Kayısının çekirdeğini kaşıklada alabilirsiniz,Plasentasıyla beraber sıyır,cildin yorgunluğu,o yaşlanmış görüntüsü ortadan kalkacak,taze hazırla her seferinde,tam Tereyağ gibi olur,ılıdıktan sonra kullan,lapayı cam küçük borcamda yapabilirsin.Bu kayısının içerisindeki hem Selüloz Elma kabuğundan gelen Ligmünle resmen geriyor cildi.Çok zengin E vitamini var müthiş besliyor cildinizi,en az 20 dk.en çok 30 dk.sulu olduysa da fön makinasıyla fönleyin,o çabucak suyuda buharlaşacaktır.Deri altında bulunan toksinleri yüzeye çekmiş oluyorsunuz,müthiş bir çekme özelliği var.Alfa Tokoferol yani E vitamini öyle bir vitamindir ki uzunluğuna baktığınızda hücre zarı varya hücre Membranı,hücre zarı tam onun genişliğindedir ama bazen hücre zarı bükülebiliyor,ezilmiş oluyor,tam istediğimiz gibi değil,istediğimiz mesafede değil,daralan yerler var.İşte bu E vitaminin vazifesi,bu çökük yerleride düzeltip,bu hücre Membranını,tam istediğimiz kaliteye getiriyor.Tam ölçülü,işte o sırada hücre Membranı çok sağlıklı Elektro Kimyasal Potansiyel dediğimiz,hücre dışıyla,hücre içi arasında,yaklaşık olarak 50 ile 70 milyon arasında değişen bir gerilim var,Elektrik Potansiyeli var.İnsanda yaklaşık olarak trilyona yakın hücre var,her bir hücrenin o 50 ile 70 milyon arasındaki gerilimi seri bir pil olarak bağlasanız,Ankara'yı aydınlatırsınız.Bu kadar büyük bir güç var hücrede,işte E vitaminin özelliği,hücre zarını aynı genişlikte tutmak ve bu sefer hücre ne oluyor? Çok sağlıklı çalışmaya başlıyor.İstediği gibi oksijen alıyor,gayet güzel difüzyonlar (Farklı yoğunlukta iki ayrı fazda bulunan iki madde moleküllerinin birbiri içine yayılması olayına Difüzyon (Yayınma) denir.Difüzyonun özelliklerine,enerji veya enzim harcanmaması,cansız ve canlı ortamlarda görülebilmesi,denge sağlanana kadar devam etmesi sayılabilir.) başlıyor,Difüzlenme (Geçişler) başlıyor.(i.s.)
            Ayaktaki Mantar için; Bir avuç Aynısefa bitkisini alıcaksınız,yarım litre suya,bir avuç bundan alın,7-8 dk.kısık ateşte kaynatıcaksınız.Sonra ocaktan indirin,ayaklarda ayak parmak arasında Mantar var ise ne yapıcaksınız? Ilıktan biraz sıcak suyu bir leğene dökün,ayağınızı örtsün,parmaklarda tamamen suyla örtülmüş olsun,sonrada o yarım litrede hazırladığınız Aynısefayı süzüp içine dökün.İşte orada 20 dk.bekleyecek,bak o Mantar nasıl gidecek,1 gün durup bir gün yapıcaksınız.Gerçekten çok etkili ama en etkilisi bol güneş altında yetişmiş olan Aynısefa bitkisidir.(i.s.)


49****Ayak mantarı:
            Aynısefa bitkisi diğer adıyla portakal nergizi bitkisini 2 avuç alarak,2 bardak yani 1 litre suda bunu 7-8 dk.kısık ateşte kaynatıcaksınız.Parmak aralarında mantar varsa,sıcak suyu küçük leğen içine dökün,içine ayağınızı koyun tabi ayağınızı yakmayacak,parmaklarınızın arasını örtecek kadar o seviye ye gelirse yeter.Sonra bu kürü onun içine döküceksiniz, bitkisiyle beraber süzmeden olabilir ve bunu 15-20 dk.bekletin.Bunu her akşam yapın veya bir gün durup bir gün tekrar yapabilirsiniz ama kurulamayacaksınız.Bitkilerini süzerseniz daha iyi olur,yarım saat suyun içinde bekletirseniz de daha iyi olur.(i.s.)
            Aynısefa özellikle yaz aylarında kullanın,özellikle mantar hastalıklarının çok sık görüldüğü mevsimdir.Rahatlıkla atlama yapabiliyor insanlardan,mantara karşı Aynısefa çok güçlüdür.Askerde ayak parmaklarını durulasınlar,Aynısefa yağını sürsünler.(i.s.)
            Ayaktaki Mantar için; Bir avuç Aynısefa bitkisini alıcaksınız,yarım litre suya,bir avuç bundan alın,7-8 dk.kısık ateşte kaynatıcaksınız.Sonra ocaktan indirin,ayaklarda ayak parmak arasında Mantar var ise ne yapıcaksınız? Ilıktan biraz sıcak suyu bir leğene dökün,ayağınızı örtsün,parmaklarda tamamen suyla örtülmüş olsun,sonrada o yarım litrede hazırladığınız Aynısefayı süzüp içine dökün.İşte orada 20 dk.bekleyecek,bak o Mantar nasıl gidecek,1 gün durup bir gün yapıcaksınız.Gerçekten çok etkili ama en etkilisi bol güneş altında yetişmiş olan Aynısefa bitkisidir.(i.s.) 


50****Ayak yanmaları (ayakları yorgan içinde yatamayanlar):
            Fabrika gibi kan üretmesinden dolayı yanma olur.Başta incir bol bol kan üretir,ne yapacak; Kan verecek o zaman rahatlar.(i.s.)


51****Ayağında ağrısı olan:
            7-8 tane kuşburnunu havanda bir defa çatlatacak şekilde hafif ezin,bir bardak suda 7-8 dk.kaynatıp günde iki defa suyunu içecek (i.s.)


52****Ayak tabanlarında çatlaklar ve kanamalar olanlar:
            Ayağınızın gireceği tencere bulun,bir avuç beyaz dut kurusunu 7-8 dk.kaynatıcaksınız.Sonra ılımaya bırakıcaksınız,ılıdıktan sıcakken ayağınızı içine sokacak yaktığını hissediceksiniz.Bu eller içinde geçerli,kanamalı egzamaya da aynısını yapabilir.3 su bardağı kaynar su içerisine dutu at,süzmesine gerek yok,içinde 15-20 dk.beklet sonra 1 saat yıkamayacak,ondan sonra yıka iki günde bir yapsın.3.ve 4.günde yok olup gidecektir,dut pekmezi yersek olmaz.(i.s.)
            Topuk çatlaklarında Hindistan Cevizi yağı ve Ebegümeci birebir,şimdi Ebegümeci çayı ile ıslatabilirsiniz.Topuk çatlaklarını ısla iyice yumuşasın,sonra topuk taşıyla bir miktar temizle,daha sonra üzerine yapacağınız şey bu Hindistan Cevizi yağını sürmektir.Cildim kuru diyenler özellikle,bileklerde,ayaklarda Hindistan Cevizi yağını,topuklarda çok rahatlıkla kullanabilirsiniz.(i.s.)


53****Ayak kokusu için:
            Üç-dört tutam adaçayını 2 bardak suda kaynat,ılıdıktan sonra ayağını sokacağı su içine dök,ayağınızı sokacak sıcaklığa gelince sok 15-20 dk.beklet durulamaya gerek yok,bir gün durup bir gün yapabilir veya hergün akşam yapabilir.Hem ayak kokusunu alır,hem ayak parmaklarındaki dolaşımı güçlendirir ve ayaklarınızı dinlendirir.(i.s.)
            Ceviz yaprağı,taze 1 adet ceviz yaprağı yeter.Bunu kırın 1,5-2 su bardağında onu bir 7-8 dk.kaynatın,sonra onu içinde ılık su olan leğen hazırlayın onun içine dökün sonra,ayaklarınızı 15-20 dk.içinde bekletin,bunu akşamları eve geldiğiniz zaman yapın yeterlidir.(i.s.)


54****Topuk çatlakları:
            Greyfurtu ikiye kes yarısını bardağa sık,posasının üzerine bir yemek kaşığı şeker yada tuz koyarak topuğu ov,bir kahve fincanı vazelin yağ ile sıktığımız greyfurt suyuna,1 çorba kaşığı limon suyu da olabilir.Ağrı kesici haplarından da bir tane koy ve nemli tülbent veya streç ile çorap giy,iki saat sonra pamuk gibi topuklar olur.
            Topuk çatlaklarında Hindistan Cevizi yağı ve Ebegümeci birebir,şimdi Ebegümeci çayı ile ıslatabilirsiniz.Topuk çatlaklarını ısla iyice yumuşasın,sonra topuk taşıyla bir miktar temizle,daha sonra üzerine yapacağınız şey bu Hindistan Cevizi yağını sürmektir.Cildim kuru diyenler özellikle,bileklerde,ayaklarda Hindistan Cevizi yağını,topuklarda çok rahatlıkla kullanabilirsiniz.(i.s.)


55****Topuktaki pullanma:
            Önce ayaklarınızı sıcak tuzlu suda bekletin,iyice kuruladıktan sonra 2-3 ağrı kesici hapı ez iyice döv,yarım limon sık,bir kahve fincanı kadar vazelin karıştırıp topuklarınıza buluyorsunuz.Sonra nemli tülbent üzerine streç sararak böyle iki saat kadar ayağa kalkmadan bekletirseniz ayaklarınız pamuk gibi olacaktır ve bir haftada 2-3 kere yapmak yeterlidir.


56****Topuk dikeni:
            Kiraz topuk dikenine iyi gelir.
            Topuk dikeni %80 bayanlarda,%20 erkeklerde görülüyor.Topuk dikenine karşı kullanılacak malzeme,2 tane kurutulmuş çekirdekli siyah üzüm,pul biber çok acı olmayacak hatta çok tatlıda olmayacak,topuk dikeninin olduğu bölgeye üç gün her akşam,işten evinize geldiğinizde bir tülbentle sarabilirsiniz.Önce havanda ezip bu pul biberi oraya yerleştiriyorsunuz ve tülbentle sarıyorsunuz.Sabaha kadar bu duruyor 3 gün uygula,4.,5.ve 6.günler ise çekirdekli siyah üzüm kurusunu havanda iyice ezeceksiniz. Çekirdekleride çatlayacak,bunu tam topuk dikeninin olduğu yere tülbent üzerine koyun ve tülbenti öyle bir bağlayın ki tam topuk dikeninin olduğu yere denk gelsin.7.,8.ve 9. günlerde ise bu ikisini havanda beraber ezecekler ve tülbente yerleştirecekler.Topuk dikeninin bulunduğu bölgeye güzelce saracaklar.Topuktan biraz öndedir o,bir bağ atıp akşamdan sabaha duracaklar başarı oranı %60-70 arasında,herkeste etkili değil 100 kişiden 60-70 kişide başarılı sonuç alınıyor.(i.s.)
            Topuk dikeninde iki tane malzeme vardır.Bunlardan bir tanesi çekirdekli siyah Üzüm,diğeride orta acılıkta Pulbiber,çok acı olmayacak,Scoville (Acılık ölçeği) değeri yaklaşık 70.000-80.000 civarında,hani uzunluk birimi Metre,ağırlık birimi Kilogram,gürültü birimi desibel,Roman birimi Saniye veya Saattir ya,acılığında biber acısının da birimi Scoville'dir.Şimdi burada yapılacak olan şey,çekirdekli siyah Üzüm,yalnız bu kuru Üzümleri kullanmadan önce çekirdeğinin tadına bakıcaksınız.Çekirdeği öyle saman gibi bir tat veriyorsa bunu kullanamazsınız,biliyorsunuz Üzüm çekirdeğinin kekremsi ve buruk bir tadı vardır,o raf ömrünü doldurmamış demektir.Yaklaşık olarak 2-3 yemek kaşığı çekirdekli siyah Üzümü havanda iyice eziceksiniz çekirdekleride ezilecek,bunu bir tülbent üzerine koyun,tam Topuk dikenin olduğu bölgeye gelecek şekilde bunu sarıcaksınız.Akşamdan sabaha bu orada duracak,üzerine bir çorap giyin dağılmasın,rahatlıkla üzerine de basabilirsiniz problem yok,üç gün bunu yapıcaksınız.1,2,3. gün,4,5,6.günlerde ise 2-3 yemek kaşığı kırmızı Pulbiber (Pulbiber biraz iri olsun) bunu havanda yağını çıkarana kadar eziceksiniz.Yine aynı şekilde Topuk dikeninin olduğu yere gelecek şekilde tülbente sarıp,bunu akşamdan sabaha bekleticeksiniz üç gün 4,5,6.gün yani,7,8,9.gün de ne yapıcaksınız? Bunun ikisini karıştıracaksınız.Hem çekirdekli siyah kuru Üzüm,beraberinde kırmızı Pulbiber (maxsimum orta acılıkta olsun) bunu beraberce ezip yine tülbentle koyup akşamdan sabaha yapıcaksınız.% 80 çok başarılı bir kürdür.(i.s.)



57****El ve ayakları ısınmayanlar:
            Deniz yosununun adı klorella,su yosununun adı ise spirulina dır.Elleri ve ayakları ısınmayanlar için (maranki)


58****Selülit:
            Selülitlerin sebebi lenflerin tıkalı olmasıdır.Tuzlu suya elinizi batırıp aşağıdan yukarıya masaj yap (maranki)
            Neler selüliti azaltır,az miktarda aşırı olmayan maden suyu,yeşil çay,beyaz çay, yasemin,mate çayı ve yemeklerden önce taze ananas azaltır.1 tatlı kaşığı susam yağı, 5-6 damla kekik yağı,3-4 damla biberiye yağı,bir kaç damla melisa yağı,8-10 damla portakal yağı sür streçi sar yürüyüşe gidebilirsin.
            Her gün 800gr-1 litre yani 4 bardağa yakın,çok rahat yeşilçay içebilirsiniz.Hatta içine biraz elma kabuğu,iki karanfil atın ve bunu için.Üç hafta içinde her saç taranmasına dökülen saçlarınız dökülmeyecektir.Ciltteki o sivilceler kalkacaktır ortadan,pırıl pırıl olacak cildiniz.Kilo vericeksiniz,bacaklarınızdaki o selülitler yok olacaktır.Bir tutam karanfil,1 tutam zerdeçal,1 tutam yeşilçay,(tarçının tozunu kullanma) bunu günde 4 defa içiyorsunuz.Bu karışımı sıcak içelim,sıcak içersen bağırsakları yumuşatır,soğuk içerseniz kabızlık etkisi yapar,tutucu olur.(maranki)
            Doğumdan sonra karnımda hamile gibi göbek kaldı: Tilya kürünü uygula,yani kış ıhlamuru+kuşburnu+altınotu vücudunuz yağ yakmaya başlayacaktır.Bunun üçünün içinde tilinozit etken maddesi var,leptin ve gerilin hormonlarını dengeleyen. Birde ahududu ile çileği karıştıracaksınız,10 tane çilek,10 tane ahududu çatalla eziceksiniz.Günde iki defa öğleden evvel ve öğleden sonra bunu tüketiceksiniz,bak o yağ nasıl yanmaya başlıyor.Bazı insanların vücutları yağ depoluyor.İşte bunu durdurmak için ne yapıyorsunuz,girelin bunu japonlar buldu,birde leptin hormonu var.Yağı dengeleyen,kontrol eden iki hormondur bu işte,bunların dengeli olması lazım.Selülitler için ve göbek yağları için bulunmaz bir şeydir.Kış ıhlamuru,kuşburnu ve altınotu bunların oranları ise eşit miktarda alınmıyor.Eşit miktarda alınan kış ıhlamuruyla kuşburnudur,onların yarı ağırlığında altınotu önce 10 gr.kış ıhlamuru,10 gr.kuşburnunu kaynatıcaksınız.Beş dakika sonra bunun üzerine 5 gr.altınotu ilave ediceksiniz.5 dakika da altınotu ile kaynat,toplam 10 dk.olacak,ılıdıktan sonra bunu süzüp çayını içeceksiniz.En az yarım litre,en çok bir litre suyun içinde hazırlayacaksınız ve gün içerisinde bunu tüketiceksiniz.O yağlar nasıl yanmaya başlıyor,yağınızı yakmak içindir bu,gerçekten yağ yakarmı yakar görecekler.Bunun bir başka mucizevi özelliği, kan şekeri 400'lerde,300'lerde dolaşan bu kürü uyguladığında 140,120'lere kadar indireceklerdir.Zaten şekerin fazlası vücutta olduğu zaman o yağa dönüşüyor.Burada leptin ve gerilin hormanlarını bu kür dengeleyeceği için,yağ depolanmadığından kan şekerinizde inmeye başlıyor.Yağ ve şeker metabolizmasını kontrol eden bir kürdür bu (i.s.)
            Biberiye yağını Sinüzit,Varis,Migren,Selülit sorunlarınızda rahatça kullanabilirsiniz.(i.s.)
            Selülitleri tetikleyen; 1-) Kahvedir,hiç mi Kahve içmeyeceğiz,günde bir tane için,hadi bilemediniz iki ama böyle 3-4 yaptığınız zaman,Kahvenin içerisindeki Kafein,yağ depolayan Hormonları tetikler,aktive eder,onun için Selülitleriniz artar.Çayda böyle bir sorun yok,Kahvede var,Selülitleri tetikleyen bir başka şey; 2-) Az su içmeleri,bayanlar erkeklere nazaran daha az su içiyorlar,halbuki onların daha çok içmeleri lazım,bu Selülitleri tetikliyor.Şimdi yapacağınız şey; Beslenmenize dikkat edin,bunun yağlı yemekle,yememekle bir alakası yok,bu büyük bir oranda beslenme kültürünüzü değiştirmiş olmanızdan kaynaklanıyor.Yılda iki defa böyle 15 gün Lahana kürü yaparsanız çok faydasını görürsünüz.Birde kür olarak yarım litre su içerisine Lahanadan 3 orta boydan atıyorsunuz,15 dk.kaynatacak,kaynadıktan sonra bir yere alıp,ılımasını bekleyeceğiz,ılıdıktan sonra süzüp,günde iki defa bu yarım litreyi sabah-akşam aç karnına şeklinde alabilirler.Bu uygulamayı 7 gün yap,7 günden sonra 3 gün ara ver,tekrardan bir 7 gün daha yapacaklar.Toplamda 14 gündür Lahanamızın süresi,arkasından Ihlamurlu Kuşburnu ve Altınotu giriyor devreye,bizim bundan da yarım litre olacak,4-5 Kuşburnu çatlat-Ihlamur ikisi aynı anda 5 dk.kaynat,Altın otunu at (Çok az atmamız lazım),bitter tat verir,yarım tutamdan daha az Altın otu,daha sonra Altın otu ile beraber bir 5 dk.daha kaynat,toplamda 10 dk.olacaktır.Sıcakken süzüp,ılıkken günde iki defa şeklinde için aç karnına,arkasından da Nar çekirdeği yağımızı,o Selülitli olan bölgeye,yalnız burayı soğuk bir duşla yıkamaları gerekiyor başta,bunu masaj yaparak uygulamaları gerekiyor.Gün aşırı Nar çekirdeği yağını kullandıktan sonra Biberiye yağı devreye giriyor.Onuda yine aynı şekilde,oraya masaj yaparak uygulamaları gerekiyor,Selülitten kurtulmuş oluyorlar.(i.s.)



59****Porselen görünümünde selüliti olanlara doğal piling:
            Bir kase deniz tuzu (normal tuz da olur),1 limon rendesi,2-3 çorba kaşığı kadar öğütülmüş lavanta,2-3 çorba kaşığı kadar öğütülmüş ardıç tohumu,2-3 çorba kaşığı kadar kekik otu,susam yağı veya alabildiği kadar sıvı yağ ile ıslat karıştır ve blender yapma süz yeterlidir.Aşağıdan yukarıya doğru sür 15-20 dk.dur ve duş al,sonra kese gibi ovarak duşta sabunlan porselen görünümünde bir görüntüye sahip olacaksınız. Duştan çıktıktan sonra krem yoksa yap,MASAJ YAĞI SELÜLİT KREMİ: 1 parça taze zencefil,1 parça limon kabuğu,1 kırmızı salçalık biber doğra,üzerini basacak kadar sıvı yağ,ayrıca vücudumuzdaki eklem yerlerindeki ağrıya da çok iyi gelir.Cam kavanozun ağzını kapat bir gece beklet,benmari usuli 40 dk.yeter,blender da yapılabilir.Çok terleyenler için koltuk altına da sürülebilir,tuz eskiden beri doğal deodoranttır.


60****Unutkanlığa karşı çay:
            2-3 yaprak ginkgo biloba (mabet ağacı) parçalarsan daha iyi aroma verir,1 tutam yani bir dal kadar adaçayı bunları 2 dk.kaynat iç


61****Kronik yorgunluk:
            Kronik yorgunluğunuz varsa hemen 9-10 tane taze üzüm tüketin ve saatinizede bakın en geç 20 dk.sonra omuzlarınız dikleşmeye,zindeleşmeye başlayacaksınız.(i.s.)


62****Sabahları yorgun kalkanlar:
            Maydanoz-limon kürü uygula 3.,4. günden itibaren zinde kalkacaklardır.(i.s.)


63****Masaj yağı,selülit kremi:
            1 parça taze zencefil,1 parça limon kabuğu,1 kırmızı salçalık biber doğra, üzerini basacak kadar sıvı yağ,ayrıca vücudumuzdaki eklem yerlerindeki ağrıya da çok iyi gelir.Cam kavanozun ağzını kapat bir gece beklet,benmari usuli 40 dk.yeter, blender da yapılabilir.Çok terleyenler için koltuk altına da sürülebilir,tuz eskiden beri doğal deodoranttır.


64****Bahar yorgunluğuna karşı çay:
            Bir tatlı kaşığı mate,1 dal adaçayı,1 tutam iyice kıyılmış veya parçalanmış meyan kökünü 4-5 dk.demle iç


65****Bahar yorgunluğuna karşı,mucizevi etkili doping bir şurup şerbet:
            Bir bardak için; 1/2 tutam meyan kökü,1/2 tatlı kaşığı nane,1/2 tatlı kaşığı kırmızı gingseng,cezvede 2 dk.kaynat taze nane yaprakları ile süsle isteyen içine hurma şurubu koyabilir.Gücüm azaldı kendimi zor hareket ettiriyorum diyenlerde bu çay müthiş enerji verecektir.Aromasını verdikten sonra içine buz koyabilirsiniz.


66****İlkbahar detoksuna yardımcı şifa dolu çay:
            Bir tutam avokado yaprağı,2 çimdik yani çok az funda yaprağı (funda yaprağının fazlası zehirler,karın ağrısı yapar) yarım çay kaşığı yeşilçay,yarım çay kaşığı kekik,yarım tatlı kaşığı biberiye,1,5 kahve kaşığı mate,4-5 dk.demlensin


67****Pişmanlık çayı:
            İki adet avokado yaprağı parçala koy (küçük yoksa bir büyük yaprak),1 tatlı kaşığı acı pul biber,4-5 tane barut ağacı kabuğu,1 tatlı kaşığı yasemin,1 kök zencefil kırarak koy,davetlerde yediniz içtiniz pişman oldunuz,bir şey olsada ben bundan 1-2 bardak içsem ve hazmı hızlandırsa şu üstümdeki kilo bana yapışmasa,şu yağları söksem metabozlizmam hızlansa diyenler için


68****Kıl dönmeleri için kür:
            Isırgan lapası (yeşil kurutulmuş ısırgan )yapılacak,taze ısırgan da olur.Bir türk kahvesi fincanı kadar su ile lapa az su ile yapılır.Kaynayınca bir avuç kurutulmuş ısırganı at kaşıkla çevire çevire cıvık lapa haline getir,ezerek 5 dk.bunu çevir suyu azalırsa az az su ilave edilerek çok da cıvık olmasın,ocaktan indir ez tülbente koyarak ,yatağın üzerine naylon ser ve hafif ılık olsun,tülbentin tek yaprağı yeterli 15 dk.üzerine uzan,3 gün de bir tekrarla veya 2 günde bir iltihabı emer.Deriyi inceltir ve orada bir delik açar,orada kılı görecekler,cımbızla çekip alacaklar,ameliyatlarda tamamen temizlenmediği için tekrar nükseder,bunu uygularsa kalıcı çözüm olacaktır.(i.s.)
            Kıl dönmesi kuyruk sokumunda olur genelde,banyodan sonra gözeneklerin açılmasıyla,dıştan kılın gözeneklerden içeri girmesidir.O bölgeyi temiz tutacak,iltihabı ısırgan bitkisiyle temizlerse,sadece o girdiği delik kalacak ve oradan çeksin alsın.(i.s.)
           

69****Sık enfeksiyon olanları rahatlatmak için doğal çay:
            Arpa,şerbetçiotu,arpanın özü,1 tutam arpa,(1 tatlı kaşığı arpayı un gibi öğüt) 1 tatlı kaşığı yaban mersini,1 tatlı kaşığı mısır püskülü,1 tatlı kaşığı zerdeçal,4-5 dk. demlensin.İdrar yollarını açan,temizleyen,ağrı kesen,idrar söktürücü çaydır.


70****Toksinler:
            Her organda farklı farklı toksinler üretiliyor,vücutta değişik olarak dağılmıyor.Karaciğerde biriken toksinler farklı,yağ dokusunda biriken toksinler farklı,akciğerde biriken toksinler farklı,böbrekte biriken toksinler farklı,detoks yaparak,genel olarak vücutta biriken toksinleri atarken,bir miktarda sizin zayıflamanıza da neden olacak,halsizlik ve kronik yorgunluğa da sebebiyet verdiği için,detoksu 4-5 gün kullandıktan sonra toksinler atılmaya başlandığında kendinizi daha zinde hissediceksiniz.(i.s.)
            Vücutta biriken toksinleri Lahana kürü ile atabiliriz,fakat Lahana mevsimi değilse çay ile atılır.Vücuttaki toksinler,zirai ilaçlar,(Tarımda,bir sezonda iki defa ilaç kullanılır,her yağmurdan sonra ürünlerim çürümesin diye,tarımda zirai ilaç kullanılmaz.) kullandığınız gıdaların içerisindeki,bunlar ne oluyor? Bütün zirai ilaçlar ve gıdaların içerisindeki koruyucu katkı maddeleri,bunların her biri protein yapısındadır.Protein özellikli bir şeyin,protein özellikli olması ne demek,yağ dokusunda depolanıyor olmasıdır.Proteinler yağda çözünür suda çözünmez,bu proteinler de yağda çözündüğü için,yağ dokunuzda depolanıyorlar.Bol bol su içerek,spor yaparak,terleyerek bu toksinleri atamazsınız.Bazı insanlar zayıflamak için diyet uyguluyorlar veya inatla zayıflamaya çalışırlar bu doğrudur.Zayıflamaya çalışan insanların bir-iki hafta sonra yüzlerine baktığınız zaman çöktüğünü,biraz 5-6 yaş yaşlandığını görürsünüz.Bu bunun doğal sonucu mu? Hayır değil,bu yağ dokusundaki toksinler vücuttan nasıl atılıyor? Tabiki siz zayıflarken,yağ metabolize olmaya yani yanmaya başlıyor.Ama toksinler kana karışıyor,işte bu toksinler sizi yaşlı gösteriyor.Lahana dediğimiz olay budur,toksin atıcı dediğimiz çay,yağda çözünmüş olan bu toksinleri suda çözünür hale getiriyor ve bu sayede terleme yoluyla ne yapıyorsunuz? İdrar yoluyla,terleme yoluyla,bunları dışarı atabiliyorsunuz.Detoks çayı günde iki defa,öğleden evvel,öğleden sonra,toksin atıcı çayı kullanabilirsiniz.Detoks çayını 5 yaşındaki çocuğa günde 1 defa olmak şartıyla kullanabilirsiniz.Kemoterapi görenlerde detoks çayını kullanabilir,fakat kemoterapi genelde 21 günde bir verilir yani üç haftada bir geneli böyledir.Ancak hafif derecedeki kemoterapiler haftada bir veriliyor,bu 21 günde bir kemoterapi veriliyorsa,kemoterapi almadan 3 gün önce kesiceksiniz,kemoterapiyi aldıktan sonra 3 gün sonra detoks çayını içebilirsiniz.(i.s.)
            Alerji: Bir kimsede yüksek derecede alerji varsa,bir defa neye karşı alerjisi olduğu,işte bir takım testler yapılır,bunlar orada ortaya konur.Sonuca göre ondan uzak duracak,sonra alerjisi olan çocuklar ki günümüzde bu alerji,alerjik astım işte,alerjik bronşit,bu tip şikayetler çok fazla,burada yapılacak olan şey,çocukların yattığı oda da halı,yün ne varsa,bunları kaldıracaksınız.Birde yaz mevsiminde pencerenizi hafif aralık bırakacaksınız,içeriye sürekli hava girecek,bunu kış aylarında da yapın,şimdi alerjiye karşı direnç kazanmak için ne yapıcaksınız? Keçiboznuzu pekmezi kullanıcaksınız.Alerjik astımı olan,sabah-akşam bir tatlı kaşığı keçiboynuzu pekmezi,birde ısırgan çayı kanı arındırır,toksinlerden arındırır ve alerjiye karşı bu iki şey direnç kazandırır.(i.s.)
            Beyaz Lahana; Vücuttan çok güzel toksin atıcıdır.Lahan kürü hafif terletir,çünkü toksinleri bu şekilde atar.Bir numaralı toksin attırıcı sebze Lahanadır,futbol topu gibi olanlar hibrit tohumludur.(i.s.)
            Detoks Çayı: Toksin atıcı dersiniz değil mi? Yani vücuttan zehir atmak,antioksidan,serbest radikaller organlara zarar verirler,vermemesi için antioksidan,mesela; C Vitamini çok iyi bir antioksidandır.Ancak burdaki detoks dediğimiz olay,yani detoksin,yani vücuttan toksini uzaklaştırmak,şimdi Karaciğerde farklı toksinler birikir,Bağırsak dokusunda farklı toksinler birikir,Böbrekte farklı,Akciğerde farklı,Dalakta farklı toksin atıcı bir tek şu vardır diyemezsiniz.Yaklaşık olarak 6-7 tane organımızdan toksinleri atacak bir çayın karışımını önerdim,evet doğrudur bu bir miktarda terletir.Zaten bunu ter yoluyla atıyorsunuz,en önemli özelliklerinden bir tanesi terlemeyle atabiliyorsunuz,birazda dışkıyla atıyorsunuz.Yağ dokusunda depolanmış toksinleri,terleyerek atamazsınız yok böyle birşey,işte yağ dokusundaki depolanmış toksinleri ne yapıyorsunuz? Bu çayla suda çözünür hale getiriyorsunuz.Metabolizma sağlıklı çalışırsa yakmaya başlıyorsunuz ve bundan dolayıda zayıflıyorsunuz.Ama siz Lahana doğrudan zayıflatıyor diye bişey düşünmeyin,bu yanlış,Lahanayı kaynatıp suyunu içiceksiniz,ertesi gün bunun nasıl terlettiğini göreceksiniz.Vücut toksinleri atıyor,toksinler atıldıkça metabolizma daha sağlıklı çalışıyor.Metabolizmanın çalışması demek,aldığınız şekerin,işte yağın,proteinin güzel bir şekilde vücut tarafından kullanılması demektir,ama toksin varsa buna engel oluyor.Günde bir defa,yemekten iki saat sonra,10 dk.ağzı kapalı bir şekilde demlenir.(i.s.)
            Tere,Roka,Nane,Maydanozu sarartmayın,toksindir,zehirdir.Sakın sararmış olanlarını tüketmeyin,yemeye kalkarsanızda şiddetli bir ishal yapar sizde,sararmış yeşilliklerden uzak durun.(i.s.)

71****Fibromiyalji:
            Çobançantası ve karabaş bitkileri kullanılıyor.Acı elma yağı ile beraber susam yağının kullanılması var.(i.s.)
            Fibromiyalji,Vitiligoda beslenme dikkat ediyorsunuz,Fibromiyalji de Çobançantası,Karabaş,bunun dışında Acı Elma yağı ile Susam yağı kullanılan malzemeler bunlardır.Başarı oranı % 85 dir.(i.s.)

72****Alerji:
            Bir kimsede yüksek derecede alerji varsa,bir defa neye karşı alerjisi olduğu,işte bir takım testler yapılır,bunlar orada ortaya konur.Sonuca göre ondan uzak duracak,sonra alerjisi olan çocuklar ki günümüzde bu alerji,alerjik astım işte,alerjik bronşit,bu tip şikayetler çok fazla,burada yapılacak olan şey,çocukların yattığı oda da halı,yün ne varsa,bunları kaldıracaksınız.Birde yaz mevsiminde pencerenizi hafif aralık bırakacaksınız,içeriye sürekli hava girecek,bunu kış aylarında da yapın,şimdi alerjiye karşı direnç kazanmak için ne yapıcaksınız? Keçiboznuzu pekmezi kullanıcaksınız.Alerjik astımı olan,sabah-akşam bir tatlı kaşığı keçiboynuzu pekmezi,birde ısırgan çayı kanı arındırır,toksinlerden arındırır ve alerjiye karşı bu iki şey direnç kazandırır.(i.s.)
            Patlıcan alerjisi meşhurdur,insanların çoğu patlıcana karşı alerji reaksiyonlar gösteriyorlar.Adana,Mersin,Tarsus,Diyarbakır,Şanlıurfa,Gaziantep bu yöreler,Patlıcanı,Patlıcan kebabını çok fazla tüketirler.Allah bu bölgeye,tam bu Alerjen sebzeye karşı,Anti Alerjen olan bir meyveyi sunmuş Karpuz,Patlıcanlı kebabı tükettiğinizde,Patlıcanlı yemeklerin üzerine buz gibi bir Karpuz yediğinizde,Karpuzda en az 13-14 tane Anti Alerjen etken madde var.Dolayısıyla bu şekilde dengelenmiş oluyor ama sakın olaki üzerine Ananas yiyeyim yok Mango yiyeyim derseniz,bunlar Tropik meyvelerdir ve oldukça güçlü Alerjendir,sizi rahatsızlandırır.(i.s.)
            Havucu şeker hastalarının tüketmemesi gerek,Mide ve yemek borusu yanma sorununuz mu var? Bundan bir türk kahvesi fincanı dolusu alın,Mide yanmanızı ve yemek borusu yanmanız için bulunmaz bir nimettir.Hele hele akşam yatağa giderken,kocaman bir su bardağı değil,100-150 mililitre taze sıkılmış Havuç suyunu içtiğiniz zaman yemek borusu yanması,Reflü ve Mide yanmasına karşı nasıl bir başarılı uygulama olduğunu hayretle göreceksiniz.Migrenin çok sebebleri var,Alerji bile Migreni tetikleyebiliyor,çok değişik sinirsel olanlar var.Mesela çikolata açlığı başlıyor özellikle bayanlarda,başlayınca bilinki hemen yarım saat,bir saat sonra migren krizi başlayacak demektir.Taze sıkılmış havuç suyu,çocuklarınızda dikkat dağınıklığı var ise,dikkatini toplamakta zorlanıyorsa,lütfen taze sıkılmış havuç suyu aşırıya gitmeyin herşeyde bir ölçü var.Mesela bazı insanlar unutkanlıktan şikayet eder,unutuyorum işte unutkanlık başladı,hemen Alzheimer diye bişey düşünmeyin.Buradan İstanbul'dan Ankara'ya gideceksiniz,yarında uçak bileti aldınız bunu unutuyorsanız,hakkaten acilen bir doktora gitmeniz lazım.Ama aklıma gelmiyor,dilimin ucunda filan,işte mutfaktan salona gidip gelene kadar unutuyorum.Tamam korkmayın hemen Alzheimer değil,taze sıkılmış Havuç suyu bulunmaz bir nimettir.Erken bunamaya karşı mesela ailesinde Alzheimer olanlar varsa,Alzheimer 20 yıl,30 yıl öncesinden çok sinsi bir şekilde gelişmeye başlar.Ortaya çıktıktan sonrada artık Beyin Atrofisi başlamıştır,artık çok geçtir yani,işte bu insanlar taze sıkılmış havuç suyu içsinler,çok faydasını görürler.Deri Kanserine karşı bulunmaz bir nimettir.Bunları bu şekilde kullandığınız taktirde,Kerevizi,Havucu veya Ispanağı,bunlar fonksiyoneldir.Her bitki,her meyve,her sebze fonsiyoneldir.Yeterki onu ne zaman,ne amaçla kullanacağınızı bilin,bütün olay bu yani,şimdi tıbbın çözemediği bir problemi söyleyeyim size nedir? Anbiyon sıvısı eksikliği; Kadın hamile inan onlarcasını kurtardık,nedir sıvı kaybı var kadında,kadının annenin hayatı tehlikede,hemde bebeğin hayatı tehlikede ve gelişim bozukluğu,ne yapıcaksınız burada? Yani doktorun burada tıbbın önereceği bir şey yok,takibe alıcağız diyorlar sürekli bir kayıp varsa annenin hayatını riske atmamak adına ne yapıyor,bebeği almak zorunda kalıyor.İşte burada tıbbın çözemediği şeyi siz taze sıkılmış Havuç suyu ile çözersiniz.Bir sabah,bir akşam 200-250 mililitre taze sıkılmış Havuç suyunu içeceksiniz ve 4-5 günde gidin bakalım doktora baksın ultrasonla,sen ne yaptın diyecek,tıbbın sorusu şudur? Bu Anbiyon sıvısı niye azalıyor,bunun sebebi nedir diye araştırmaya kalkarsanız işiniz çok zor.Ama siz Havuca şu soruyu sorarsanız,sen neden Anbiyon sıvısını yükseltiyorsun,Havuca bu soruyu nasıl yönelteceksin,demek ki bir şey gözlemlemem lazım.Durup dururken Domatese sorma,Elmaya,Şeftaliye sorma,Üzüme sorma,Brokoliye sorma,Karnıbahara sorma,Havuca sor.! Pazarda Salatalıkların,Balıkların üzerine su serperler parlak görünsün diye,Havucun üstüne de serperler,Havucun üzerine bu suyu serpmezseniz kendini bırakır gevşer.Taze sıkılmış Havuç suyundan eğer bir kür yapıcaksanız,mutlak surette gevrek ve körpe olacak,böyle kolay bükülen havuçsa onu satın almayın,neden Havuç dedik gevrekleşiyor ve suyu emme kapasitesi var burada,bundan dolayı mı? E salatalıkta emiyor ama Salatalığı yediğin zaman bu iş olmuyor,yani Salatalık Anbiyon sıvısını arttırmıyor.İşte burada yol gösterici olarak Havuç,Salatalık başka bitkilerde var böyle,suyu üzerine serptiğiniz zaman işin kolay,git Havucun Kimyasına bak Segenmer Metabolik Kompozisyonları gördüğünüz zaman anlayacaksınız.Patates toprak altıdır,Havuç toprak altıdır,Kereviz toprak altıdır.Bu toprağın altında bunlar nasıl faaliyetlerini sürdürüyor.O kadar Mikrobun içinde,Ağır Metalin içinde,Mantarların içerisinde,Bakterilerin,Virüslerin içerisinde,Kurtların içerisinde bakıyorsunuz gelişiyor.Öyle bir Membran (Çatılarda ve temellerde yağmur suyunun,döşeme betonuna geçmesini önlemek amacıyla kullanılan malzemelere denilmektedir) zara sahip ki bu Ağır Metalleri,topraktaki toksinleri,Mikropları bunun içine göndermiyor,bariyer oluşturuyor.Bu nasıl bir Membran,Yasin 35.Ayette "Onlar Hurmanın zarına dahi hükmedemezler" Kıtmir o mağarada yaşayan Kefh suresindeki o uyurlar varya köpeğin adıymış? Hayır.Kur-an'da Kıtmir kelimesi bir tek Fatır suresinin 13.ayetinde geçer ve Hurma zarı anlamındadır.İsraili hayata sokmasınlar,Tevratta Kıtmirdir ama Kur-an Kıtmir demiyor,ben Kur-an'ı esas alırım.Demek ki buradaki Hurma zarı,bir zarı sana örnek veriyor.Patates içinde Suberin (Endodermis ve mantar hücrelerinin çeperlerinde biriken,su geçirmeyen ve suda erimeyen mumsu bir maddedir) var ve Kolon Kanserini önlüyor.Küçücük bir zarı var,kabuğu o kadar Ağır Metaller,Toksinler,onların hepsini filitre ediyor,almıyor içeri,bu nasıl dizayn değil mi? Bu nasıl Morfolojik (Bir nesnenin biçimiyle ilgili özelliklerinin değerlendirilmesini anlatır.Bu,dış görünüş ile ilgili olabileceği gibi,o nesnenin belli koşullar altındaki (ışık mikroskobu gibi) görünümünü de belirtebilir.Bitki ve hayvanların sınıflandırılmasında,pek çok hastalığın tanımlanmasında morfolojik inceleme vazgeçilmez bir yöntemdir) yapı,nasıl bir matrix,al işte incele değil mi? Şimdi bu terlemeyi yapan,terleyen bitkiler vardır.Mesela; Tesetere Dişli Aslan Pençesi (Alchemilla Vulgaris) bitkisi ise Hiper Tansiyona karşıdır,su damlacıklarını görürsünüz.Fizik,Kimya,Biyoloji-İlkokul,Ortaokul,Lisede öyle anlatılmalı ki temel eğitimdir bu,öğrenci düşünecek,yağmur yağmıyor ama yağmur yağmış su damlacıkları asılı duruyor? Bunun anlamı nedir biliyormusunuz,daha yağmur yağacak demektir.Eğer bu damlacıklar kaybolursa pencereden bak demir parmaklıklara,ha yağmur durmuş ama su damlaları böyle asılıysa,yağmur yarım saat sonra tekrar yağacak,yani alçak basın devam ediyor demektir.Bunun anlamı budur,biz bunu VAN DER WAALS denklemi ile Ünüversitede CLAUSİUS CLAPEYRON denkleminde izah ederiz.Van Der Waals denklemi ile buhar,sıvı,katı halde bunları anlatıyorsunuz ama bu çocuğun kafasına girmez.Hoca olarak Clausius Clapeyron denklemini,buhar basıncı denklemini anlatırken çocuk bu su damlacığına bakıp,burdan bunu çağrıştırabiliyorsa işte o çocuğu doğru yolda eğitiyorsunuz demektir.Hocalığın vazifesi çocuğun kendi yeteneğini ortaya çıkartıp,o denklemi nereden ne amaçla kullanabileceğini göstermen lazım.Testere Dişli Aslan Pençesi; Bitki terlemiş,bu halini sabah kalktığınızda görüyorsanız daha yağmurda yağmamış,bitki terlemiş veya öğlene doğru bu terlemeyi göstermiş,bilinki yağmur geliyor.Sana 3-4 saat öncesinden bunu bildiriyor,evet bu bitkinin özelliğidir.Bu terlediğine göre Virütik (Virüslerin sebep olduğu hastalıklardır) özelliği varmı,yokmu bakarsın.Bu bitkinin ve Tansiyon veya Hipertansiyona karşı Testere Dişli Aslan Pençesi,yeni buldular,yeni yayınladılar,bilimsel klinik deneyi yapılmış.Burada bu terleme ile su atıyorsunuz,ter aynı zamanda tuzuda attırır,demek ki bu bitkiyi alırsanız,bunun Kimyasına baktığınız zaman Testere Dişli Aslan Pençesi böyle 20-21 tane Sekonder Metabolitin (Bitkiler tarafından üretilen ve günümüzde birçok sektörde hammadde olarak kullanılan bitkinin temel yaşamsal işlevleri ile doğrudan ilişkisi olmayan, buna karşılık en az bitkinin yaşamsal işlevleri ile doğrudan ilişkili primer metabolitler (protein,yağ,karbonhidrat) kadar önemli olan kimyasal maddelerdir) nasıl bir Virütik bir özelliğine sahip olduğunu ama daha önceden Renin (Vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini düzenlemek için böbrekler tarafından salgılanan bir enzimdir) Enziminin görevini aldığını,yani onun yaptığını sonra Eishinbiratörü gibi bütün basamakları geçtiğini görüyorsunuz ama bu gün tek bir Preparatla (Kullanıma hazır duruma getirilmiş,hazırlanmış,endüstriyel kuruluşlarca önceden hazırlanarak eczanede bulundurulan hazır ilaç) çalıştığınız zaman bir aradan giriyorsunuz.Kaskaç şeklinde girmiyor olaya yani şurada gördüğünüz şey Clausius Clapeyron denklemidir.Bunu çocuk görecek,bunu anlatacaksınız.Ondan sonra bunu başka şeylere uygulayacak,Testere Dişli Aslan Pençesi sana 4 saat öncesinden haber veriyor.Yağmurun geleceğini Yusuf suresi 105 ayet "Biz nice ayetler,nice nimetler yarattık,her gün önünden geçer,bakar gidersiniz,tefekkür (Düşünmek demektir) bile etmezsiniz".Obsidyen diye bişey var,Obsidyen taş devrinde insanların ok yaptıkları ama cerrahlarında kullandıkları o neşter varya,neşterin ağzındaki kesen kısmı o dur,buna Obsidyen diyoruz.Nedir bu? Yanar dağlardan krater püskürüyor ya bunlar soğumaya başlar,eğer hızlı soğuma başlarsa Obsidyen olur ama yapısı camsı yapıdır.Bu genelde siyahtır,kırmızısıda var bunun yeşilide var.Hatta Anadolu'da yeşili Rize-İkizdere de,kırmızısı Bitlis-Tatvan'da başka Dünya'da örneğini göremezsiniz.Bunu çocuklarınıza gösterirsiniz,bu Obsidyeni anlatalım,yani neşter olarak kullanıyorsunuz ve Biyolojik uyumlu,şimdi çelik neşteri vurduğunuz zaman,Biyolojik Kompatibel (Uygun,uyumlu) yani Biyolojik uyumlu olmayabiliyor.Alerji yapıyor ve keside tam böyle şey değil Mikro İncori,Mikro yaralar açabiliyor.Ama siz Obsidyeni kullanırsanız bu Anadolu'nun bir şeyi camsı yapı,cam,bildiğimiz cam,dolayısıyla ne oluyor,bunlar çok daha başarılı,02 milim,01 milim kalınlığında,değdiği zaman,kestiğinin bile farkına varamıyorsunuz ve çok da pahalı 15 Dolar falan bunlar,elimizdeki nimetlerin kıymetlerini bilmek lazım.(i.s.)



73****Güneş alerjisi:
            Güneş alerjisinde şuna dikkat edin,özellikle Çinko eksikliğiniz varsa,çok kolaylıkla güneş alerjisine yakalanıyorsunuz.Bunun için Çinko eksikliği yaşamayın,varsa doktora gidin.(i.s.)


74****Varikosel (Damar genişlemesi):
            Varikosel damar genişlemesidir.Bunun arkasında yatan en önemli sebebler,beslenmenizi değiştirmiş olmanızdan ve özellikle bu fibrit tohumların bazılarının maalesef kısırlığa neden olabiliyor.Kimyasal gıdalar bol miktarda tükettiğinizde,gıdaların içerisinde zirai ilaçlar var.Ne kadar iyi yıkasanızda zirai ilaçları bununla geçiremiyorsunuz.Bunlar bayanlarda yumurta gelişimini zayıflatıyor,yumurta çatlamasını geciktiriyor veya yumurta büyüyor,yumurta gelişmiyor.Erkeklerde varikosel sayısı düşüklüğü,laikapaksiyon sürelerinin uzaması,bütün bunlar % 95 beslenmeye bağlıdır.Yapay sentetik kimyasal içerikli beslenmeye dikkat etsinler.Varikosele karşı bişey yapılabilir mi? Varikosel 4.derecede varsa doktor tarafından ameliyat edilmesi lazım,ama herhangi bir ağrı veya sızınız yoksa,1.derecede hafif derecede varikosel için,çobançantası kürünü uygulaması büyük ölçüde yardımcıdır.(i.s.)
            Varikosel 2.,3.derece bir Varikosel ise o zaman ameliyat olması gerekir.Ama 1.derecede Varikosel ise; 1.derece Varikosel genelde sperm sayısını düşürmez yani motivide olumsuz etki yapmaz,hareketliliğin,spermin,fakat ağrı veya sızı veriyorsa,evet o zaman ameliyat edilmesi gerekiyor.(i.s.)


75****Polipler:
            Rahimde polip: Soğan kürünü her sağlıklı bireyin,eğer gastrit ve ülser şikayeti yoksa günde iki defa 15 gün süreyle soğan kürünü uygulayın.Erkeklerde Soğan kürünün faydaları nedir? Sizi prostatite karşı korur ve iyi huylu prostat büyümesi 40 yaşındaki erkeklerin en büyük problemi arasındadır.Gece sık sık idrara kalkarlar,mesanelerini tam boşaltamazlar,arada bir yanma yapar,antibiyotik kullanır rahat eder sonra tekrar nükseder.İşte prostatit ve iyi huylu prostat büyümesine karşı soğan kürü yılda 2 defa,6 ayda bir 15 gün,sağlıklı yaşama attığınız en önemli adımdır.Kansere karşı koruyucu ve önleyici potansiyeli soğanın çok yüksektir,hem antibakteriyeldir,hem antiviraldir.Bayanlarda Soğan kürünün faydaları nedir? Yaz veya kış,ilkbahar,sonbahar hiç farketmez,ancak soğan kürünü uygulayan bir çok bayan var.Menepoz şikayetleri için,Miyomlar için,Çikolata kisti için,burada soğan kürünü uygulayanların dikkatini çekiyor.Özellikle bayanlar uyguladığı için,bayanlar erkeklere nazaran çok daha duyarlılar.Ben her yıl iki-üç defa grip geçirirdim fakat bu soğan kürünü uyguladıktan sonra,ben gribe yakalanmıyorum,doğrumudur? Kesinlikle doğrudur.Kış aylarına girerken baktınız grip salgını var,hemen soğan kürü uygulayın en az bir 10 gün gribe yakalanmazsınız.Soğan kürünü uygulayan bayanlar 6 ayda bir Endemetriozis yani Çikolata kisti,Pokistik over,Yumurtalık kisti,Rahimde polip,işte Rahim iltihaplanması,bütün bunlardan ne olur uzak kalırlar.Birde kadınlar erken yaşta menepoza giriyorlar,32-33 yaşında,eğer anneniz kaç yaşında girmiş,mesela 42 yaşında,siz 6 ay erken girersiniz menepoza yani,41,5 yaşında bu genel bir kural değildir ama,genellikle anne kaç yaşında girdiyse ondan 6 ay öncesi,ancak bu kurallarda pek geçerli değil,çünkü beslenme kültürümüz tamamen değişti.(i.s.)
            Mide polipleri mukoza ile kaplı midenin iç yüzey üzerinde oluşan hücre kitleleridir.Mide ve bağırsak poliplerine önce soğan kürü günde iki defa,sonra ısırgan kürü uygula,ısırgan kürü; 4-5 gr.yani bir tatlı kaşığı ısırganı al,1 su bardağına koy ve 4 dk.kaynat,akşam yemeklerinden 2 saat sonra kullan.Bu 1 ay kullanılsın,gastrit ve ülseri olanlar kullanmasın.Önce aynısefa kürünü uygulasınlar sonra bu kürler kullanılsın.(i.s.)
            Burun Polipleri: Sinüzit kürünü uygulasam burun poliplerine etki eder mi? Hayır polipleri yakıyorlar,fakat tekrar çıkıyor.Ameliyatla bunlar alınıyor tekrar çıkıyor,yani ameliyatta çözüm değil,başka çare kalmadıysa burundan nefes alıp-verme zor oluyorsa ameliyat olsun,bu kür üzerine şu an çalışılıyor.10/10/2017 Çukurova Bölgesinde yaban kavunu derler,bu salatalığa benzer,dışı Kırkağaç Kavununa benzer,hatta beneklidir,Kırkağaç Kavunu çizgilidir.Bu benekli salatalık,biraz tombul bir salatalık,boyu kısa,Cırtatan da deniyor buna,Güneyliler çok iyi bilir,bütün Akdeniz bölgesinde vardır.Hatay'dan tutun,İskenderun,Mersin,Tarsus,Antalya'ya kadar bütün sahillerde bulursunuz bunu,bunu damlatıyorlar burun poliplerine ki bu çok riskli ve tehlikeli bir şeydir.Cırtatan bu ürünün suyunu doğrudan burnunuza damlattığınızda,Allah korusun her yıl onlarca insan hastanelik oluyor ve beyin zarı iltihaplanmasını,buda çok etkili ama siz doğrudan almayacaksınız.Yaban Kavununu sıktığınızda hatta o cırt diye patlar öyle,sarı benekli tombul salatalıktır,asla doğrudan buruna damlatmıyorsunuz,bundan ne oluyor? Bunun suyu alınır,tuzlu,seyreltik suyun içerisine damlatırsınız onu,karıştırırsınız oradan damlalıkla bir tane olur,ama bunun ölçüsü var.Dolayısıyla bir hazırlama tekniği var,bu da çok ama çok etkilidir.Kesinlikle doğrudan damlatılmasını,sinüzit mevsimine girilince bunlar konuşulmaya başlanır.Cırtatan yani Yaban Kavunu dediğimiz aynı şey,bunun suyunu alıcaksınız,işte yarım çay bardağı tuzlu su hazırlayacaksınız,bir çay kaşığı tuz atın yarım çay bardağı suya,onu önce karıştırın sonra onun içerisine,bir damla cırtatan dan Yaban Kavununun suyundan damlatacaksınız.Tek damla damlat,oradan damlalıkla alıp sağ ve sol burnuna damlatıcaksınız.Baktınızki yetmiyor,bu ikinci damlayı içerisine ilave ederek,tahminen 5 damla en fazla,yaban Kavununun suyu seyreltilmiş tuzlu suda burda etkilidir.Bu da evde hazırlanabilir ama ben önermiyorum,çünkü insanlar şifa bulmak için,fazla fazla yoğun konsantre hazırlıyorlar,bu da riskli bir şey onun için ölçü çok önemlidir.(i.s.)



76****D Vitamini düşük olanlar:
            D Vitamini düşük olanlar; Vitamin D 9 çıkmış; Yani Düşük seviyede çıkmış demektir.Vitamin D özellikle kapalı bayanların evlerine geldiklerinde kollarını,omuzlarını,yüzlerini güneşe göstersinler.Çünkü D vitaminin oluşabilmesi için mutlak suretle,güneş ışığının deriye temas etmesi lazım,yani deriyi görmesi lazım,bu sayede Vitamin D oluşur.Birde şunu yapabilirsiniz,D Vitamini eksikliğiniz varsa; Çünkü D Vitamini eksikliği doğrudan kanserlede ilintilidir.Şöyle D Vitamini sürekli çok düşük seyrederse,buda kansere yakalanma riskinizi artırır.Vitamin D yi normal seviyesine çıkarmak istiyorsanız? Yapacağınız şey 1-Güneş banyosu 2-Bildiğimiz Kürtül mantarları var beyaz,150-200 gr.bu kürtül mantarını ince ince doğrayıp soğuk suda güzelce yıkayınız,camın ön tarafına,güneş ışığı ile arasında camın olmaması lazım,yani direk güneşe bir tabakta koyucaksınız.Çünkü cam güneşten gelen Ultraviole A-B-C var,burada mühim olan Ultraviole B dir,cam onu geçirmiyor.10-15 dk.orada beklesin,sonra onu bir alt üst edin,yine bir 10-15 dk.beklesin.Ergosterol var,yani mantarın içerisindeki D vitamininin ön basamağı var.İşte güneş ışığıyla birleştiği zaman Ultraviole B ile D vitamini oluşuyor.İşte burada mantarı yumurta yapabilirsiniz,mantara yakışmayan tek sebze domatestir.Etle olur bunu denesin bayanlar,mantarlı yemeğin içerisine domates koyun tadını ekşitir yemeğin,bir birlerini pek sevmiyorlar,domatesle mantar bir araya gelmez.Mesela domatesle et olur,etle mantar olur hatta içine soğanda koyabilirsiniz tamam,ama mantarlı birşey yaptığınız zaman içine domates koymayın.B niye lazım,o derinizdeki kolesterolü D vitaminine dönüştüren o güneş ışığındaki Ultraviole B dir.Bazı insanlar benim cildim kuru,ellerim kupkuru der,bu nedendir? Bu kolesterol azdır,kolesterol nerede üretilir? Karaciğerde üretilir,vücut ihtiyacı olan kolesterolün % 75-80'ini kendisi üretiyor Karaciğerde ama biz fazla yağlı yediğimiz zaman ne oluyor? Etten,sütten,peynirden kolesterolü % 20-25 oranında almamız gerekirken,çok yüksek oranda alıyoruz,damarların içten yağlanmasına sebebiyet veriyor.Karaciğerin ürettiği bu kolesterol Karaciğerde bu 7D Hiprokolesterole dönüşür.Bu 7D hibrokolesterole dönüşür dönüşmez,bütün derimize dağılmaya başlar.Derinin üzerine Ultraviole B ışığı düştüğünde,7D Hibrokolesterol de hemenVitamin D ye dönüşüyor.Kemik yapımız için çok önemlidir,Vitamin D eksikliği Ostoporoza yani kemik erimesine neden olur,cildimizin kolay incelmesine neden olur,kırışmasına neden olur.D Vitamini takviyesini alırken dikkatli olmanız lazım,kandaki pıhtılaşmayıda bu artırabiliyor,herşeyin fazlası zarar bunu unutmayın,çünkü bu alemi Allah yaratırken bir denge,nizam,kural ve düzen üzerine kurmuştur.İşte kolesterolde böyle 220 ile 150 arasında olacak,Tansiyon 130 ile 115 veya 120 arasında olacak,vücut ısınız 36,5 derecedir,herşeyde bir ölçü var.Kandaki,böbrek fonksiyonlarını gösteren kriyetin değeri 1.1'in üstüne çıkmaması lazım,herşeyde bir sınır var,bunun üzerine çıktığınız zaman bu defa organ rahatsızlıkları,metabolizma rahatsızlıkları ortaya çıkmaya başlıyor.Onun için bu dengeyi korumaya özellikle özen göstermeliyiz.(i.s.)



77****D Vitamini güneş haricinde nasıl alınır:
            Fazla D Vitamini alırsanız zararlı olabilir,pıhtı attırabilir.Kürtül mantarından alabilirsiniz.Test sonuçlarınıza bakın ona göre doğal yolla alabilirsiniz.(i.s.)


78****Fazla D Vitamini alırsanız ne olur:
            Fazla D Vitamini alırsanız zararlı olabilir,pıhtı attırabilir.Kürtül mantarından alabilirsiniz.Test sonuçlarınıza bakın ona göre doğal yolla alabilirsiniz.(i.s.)


79****Atopik Dermatik:
            Atopik Dermatikteki kaşıntı için siyah üzüm,elma sirkesi,ısırgan ve sarımsak yağını kullan.(i.s.)


80****B12 Yükseltmek için ne yapmalıyız:
            B12 vitamini kullandığınız ilaçlara bağlı olarak düşebilir.Mesela ilk başında gelen Netformin,kişi diyabet hastasıdır,Netformin kullanmak zorundadır.Bu ilaç B12'yi düşürür,hiç farkında bile olmazsınız,dolayısıyla B12 vitamini neden düşüyor,bunların sebeblerinin bilinmesi lazım.Test yaptırın B12 vitaminine mutlaka baktıracaksınız,prospektüse mutlaka baksınlar,B12 vitaminini düşürüyormu diye,ben size çok basit bir yöntem söyleyeceğim.B12 nasıl yükseltilir; Ancak şunun bilinmesi lazım B12 vitaminini,bağırsaklarda bunu üreten bakterilerdir.Bu B12 kobalamin dediğimiz bu vitamini bağırsaklarda ne yapıyor,bunu bakteriler üretiyor.Eğer midemizde,mide çeperinizde,mide duvarınızda üretilen,İntirinsik Faktör diye bir protein var.Eğer bu üretilmiyorsa,siz ne yaparsanız yapın,B12'yi üretemezsiniz,bunlar damar yoluyla almak zorundalar.Diyelimki intirinsinfaktör proteinini midemiz üretiyor,genellikle bu üretilir.% 2, % 3 gibi oranda bazı insanların mide duvarında,mide çeperlerinde bu protein üretilmez.İntirinsinfaktör proteinini,o zaman ne oluyor? B12 açığına düşüyorlar.Bunuda dışarıdan iğne yoluyla bir şekilde almaları gerekiyor.Diyelim ki böyle bir protein eksikliğiniz yok,B12'yi doğal olarak nasıl alabilirsiniz.Bunun en güzel yolu Lahana turşusudur,bildiğimiz lahana turşusudur.Başka turşularla karşılaştırmayın,lahana çok farklıdır.Çünkü Laktik Asit üreten bakteriler,bunun yapraklarının üzerinde var,zaten bunun turşusunu yapıyorsunuz.Lahana turşusu tükettiğinde göreceksiniz ne olacak,B12 vitaminini üretilmeye başlayacaktır.Hiç ilaç gibi değil,sofranıza koyduğunuz,Fasulyenin,Nohutun yanında yediğiniz Lahana turşusu ilaç oluyor yani,işte bu B12 vitaminini Lahana turşusu üzerinden de,hem damak tadınızı artıracaktır.Birde yanlış bilinen birşey söyleyeyim,B12'yi biz etten sütten alırız,işte bu et yemeyenler,vejeteryanlar,bunlarda B12 Vitamini eksikliği olur.Protein tüketen insanların ağız salyası asidik olur,asidik olduğu zaman ağızda bulunan B12 bakterilerinin,B12 üreten bakterilerin yaşama şansı yoktur.Ama şimdi siz vegansanız yani vejeteryansınız ne olacak,ağız salyanız protein tüketmediğiniz için veya çok az proteini bitkilerden aldığınız için,vücudunuz asidik olmayacaktır.Ağız salyanızda bazik olacak,işte bu tıbbi kliniklerde bile,deneylerle kanıtlanmıştır.Ağzınızda,dişlerinizin arasında salgılanan,salyanızda B12'yi üreten ne oluyor? Bakteriler yaşamaya başlıyor,çoğalmaya başlıyor bazik ortamda,asidik ortamda bunların yaşaması mümkün değil,işte veganlarda et tüketmedikleri için ne oluyor? Ağız salyaları bazik olmaya başlıyor,bazik olan ağız salyalarında,B12 vitaminini üreten bakteriler üremeye başlıyor.(i.s.)


81****Omega3 tablet yerine doğal yolla almak istiyorsanız:
            Keten tohumu yağını Avokado ile karıştırıcaksınız,Omega3 mü almak istiyorsunuz? Tabletine falan gerek yok,bir tatlı kaşığı keten tohumunu havanda iyice ezin,bulamıyorsanız bunun yağını tüketin,gün aşırı sabah bir tatlı kaşığı yeterlidir.(i.s.)


82****Kireçlenme:
            Ağustos ayının ilk haftasında olur yani Ağustos ayı ve Temmuz ayının 15'ine gelmeden yaprakları toplamayın,çınar yapraklarının tam mevsimidir.5 derin yırtığı olacak,birde gölgede kurutulacak,günde 2 defa 1 ay süreyle sabah,akşam kireçlenme için çayı içilsin.Aşırı derecede kireçlenmesi olanlar çınar yaprağı içsin,ördek ayağı gibi olanlar değil diğeri içilecek,tazesini kullanma,kurut öyle kullan,3. ve 4. günü ağrılar artarsa ara verip,ağrılar kesildikten bittikten sonra tekrar başlayın,göreceksiniz bir hafta 10 gün uygulayabileceksiniz.Şikayet seyrine göre dönem dönem kullanabilirsiniz.2 adet çınar yaprağını kırıp 1 dk.kaynat fazla değil,ılıdıktan sonra iç yeter.Dizini bükemeyenler,yolda yürümekte zorluk çekenler bundan hatsafada faydalanacaklardır.Çınar yaprağının körpe olgunlaşmamışı olmaz,yere düşenini alıp kullanma,taze dalından koparıp kurutulacak.Toprak üzerini örtünce altta kalan bölümü nemli mantarlaşıyor fayda yerine zarar görürsünüz.(i.s.)
            Parmaklarında kireçlenme olup şişiyorsa; İki tane kurutulmuş çınar yaprağını (5 derin yırtığı olacak) bir bardak suda 1 dk.kaynatıcaksınız.Ilıdıktan sonra süzüp içiçeksiniz, günde iki defa kireçlenmeye karşı birebir.(i.s.)
            Kireçlenme için Antalya'da ardıç yağı vardır.Ağrıyan yerlerede ardıç yağını hafif masaj şeklinde sürecek,ayrıca çınar yaprağını kullansın.(i.s.)
            Kireçlenme için önerilen derin yırtıklı çınar yaprağının antidepresan etkisi var. Çınar yaprağının içinde bazı glikozikler antideprasan etkisi yapıyor.Hafif bir depresyon varsa çınar yaprağı ve sarı kantarondan fayda görürsünüz.(i.s.)
            Tinutus (kulak çınlaması): Lahana kürünü veya U vitaminini öneriyoruz.Tinutusun bir çok nedeni var; Eğer kulakta kireçlenmeye bağlı Tinutussa yapacağınız şey çınar yaprağıdır.Yaş 30-35-40 kireçlenmesi yok ne yapıcak,burada 15 gün soğan kürü uygulayacaksınız,sabah-akşam günde iki defa taze hazırlanacak,arkasından Testeredişli Aslanpençesi bir ay boyunca,o da günde iki defa,arkasından tekrar 15 gün soğan kürü uygulayacaksınız.Son kürünüzde Çobançantası,onuda günde bir defa ve bir ay,evel Allah Tinutus kulak çınlaması ortadan kalkacaktır.Tinutusu artıran nedir? Aşırı yorgunluk,uykusuzluk,stres,yüksek tansiyon,bunlar tinutusu artıran faktörlerdir.Gürültülü müzik dinlemekte artırır,kulak çınlamasında beni biri andı demek batıl bir inançtır.(i.s.)
            Kireçlenmeye kaz yağı kullan (i.s.)
            Kireçlenme; Bu kalsiyum birikmesidir,Yapılacak şey Çınar yaprağıdır.(i.s.)
            Kireçlenmeye karşı modern tıp hala bir çözüm bulamadı,Osteoartrit diyoruz buna,kireçlenmeyi Dünya'da çözebilecek bir ilaç yok,bunun çözümü Çınar yaprağıdır.Özellikle Anadolu topraklarındaki,o Bor'un bulunduğu bölgelerde yetişen Çınar yaprakları ki biz o bölgelerden toplattırıyoruz.Muhteşem etkilidir yani Çınar yaprağını kullanıpta,ben fayda görmedim diyen insan olmadı.Bazen kireçlenme o kadar şiddetlidirki kişi yürüyemiyor,dizini bükemiyordur.Kürü uygulamaya başladıktan 3.,4. gününde şikayetlerinin arttığını söylüyor.Burada yapacağınız şey çok kolay,hemen kesin kürü,2-3 gün ara verin tekrar başlayın,göreceksiniz bu şekilde kireçlenme şikayetinden tamamen kurtulacaksınız.Bir ay kullanın sabah-akşam,kireçlenmede lokal kalsiyum birikimleri vardır,bunları yok edebilmeniz içinde Adaçayı yağı ile Susam yağını karıştırıyorsunuz.1 çay kaşığı Adaçayı yağı,1 tatlı kaşığıda Susam yağından alıyorsunuz,bunu karıştırıyorsunuz.Kireçlenme bölgesine,kirecin olduğu yere bunu masaj yaparak sürün.Bunu bir ay kullanınca,bir 15 gün ara verdikten sonra tekrar uygularsa,bu geri kalan % 30 da tamamen ortadan kalkar.Çünkü her hastalığın insanlardaki seyri farklıdır.Bazıları bir kürle tedavi olurken,bazıları tekrar tekrar yapınca tedavi oluyorlar.(i.s.)
            Kireçlenmenin tıpta çaresi yok,dizini bükemeyen,yürümekte zorlananlar var.5 tane Glikozit daha fazla da var.Bu Çınar yaprağında fonksiyonel ne yapıyor,öyle bir özelliği varki bunun Asitbaz dengesini kurduruyor,yani Kireci çözmek için bir müddet Asidik,bir müddet Bazik böyle bir fonksiyonu var bunun,bu Çınar yaprağı aynı zamanda Antidepresan,bunu kireçlenmeye olan etkisini bulduktan sonra farkına vardık bu özelliğinin.Bazen bir bitkide bir kaç tane hikmet gizli olabiliyor,saklanabiliyor.Brokolide mesela Fibrokistlere karşı çözüm,aynı zamanda iyi huylu Prostat büyümesine de muhteşem bir çözüm,bir taşla iki kuş vurdutturuyor.Çınar yaprağıda aynen böyledir.(i.s.)


83****Dizlerinde ağrı varsa:
            Günde 2 defa kuş burnu çayı içecekler.Kas gevşetici verilen hastaya,bu ağrıları alıcaksa eğer ödemi de varsa,su topluyorsa şişme varsa,çok az suda 5 dk.ısırgan lapası yapacaksınız.Cıvık olacak tülbente sarıp şişkinliğin olduğu yere 15-20 dk.üzerinde bekleticeksiniz.Bunu iki günde bir tekrar edin,hem ödemi ısırgan lapasıyla almış olursunuz hemde kuş burnuylada ağrısını alırsınız.(i.s.)
            Bel fıtığı: Lomber bölgesinde L3,L4,L5 de,burada protrizyon gibi,balding gibi,parmiye gibi emar raporlarında yazar.Burada yapacağınız şey kırkkilit bitkisi YAPILIŞI: 1,5 çay bardağı suya,1 yemek kaşığı kırkkilit otu atın ve kısık ateşte 5 dk.kaynatın,sıcakken süzün,ense kökünden kuyruk sokumuna kadar sürüyorsunuz.Bunu 15-20 defa süreceksiniz,ortamın sıcak olması lazım,yani kişinin üşümemesi gerekiyor.15-20 defa hafif bastırarak bunu yedireceksiniz.Bunu sabah-akşam uygulayın,ertesi gün ise ardıç yağı süreceksiniz.Bir gün kırkkilit bitkisinin çayını sür,bir günde ardıç yağını bir ay uygulansın.Ağrı varsa hemen ağrıyı alır ama fıtığın yok olabilmesi için,permianın yok olabilmesi için bir ay uygulayacaksınız.Sürdüğünüz an sizi rahatlatır bu doğrudur ama tedavi onu ortadan kaldırılması yaklaşık olarak 20-21 gün sürer,bir ay bu işe devam edin diyoruz.(i.s.)
            Boyun fıtığı: Özellikle boyun fıtığında sektirmez.Boyun fıtığındaki problemi %99.9 çözer.Acı elma yağı yani diğer adıyla Adaçayı yağı ile susam yağını karıştırıyorsunuz.Osmanlının mutfağından eksik olmayan,osmanlı seferlere çıktığında mutlaka susam yağı vardır çünkü,herhangi ezilmelerde,çarpmalarda,travmatik durumlarda,susam yağı ile masaj yaptığınız zaman,muhteşem bir şekilde ağrınızı ve sızınızı alır.Bir yemek kaşığı susam yağı,bunun yarısı kadar yani 1 tatlı kaşığı da adaçayı yağını güzelce karıştır.Bütün boyun çevresine,özellikle ense kökü bölgesine parmak uçlarıyla sabah-akşam masaj yap,bunu bir ay uygulayacaksınız.Sağlı sollu şah damarlara da sürünüz.Bakın bakalım boyun fıtığı kalıyor mu?(i.s.)
            Ağrı için: Ardıç yağı,kol-bacak gibi yerlerde,romatizma yoksa ağrılarını alır kullanabilirsiniz.(i.s.)
            Kireçlenmenin tıpta çaresi yok,dizini bükemeyen,yürümekte zorlananlar var.5 tane Glikozit daha fazla da var.Bu Çınar yaprağında fonksiyonel ne yapıyor,öyle bir özelliği varki bunun Asitbaz dengesini kurduruyor,yani Kireci çözmek için bir müddet Asidik,bir müddet Bazik böyle bir fonksiyonu var bunun,bu Çınar yaprağı aynı zamanda Antidepresan,bunu kireçlenmeye olan etkisini bulduktan sonra farkına vardık bu özelliğinin.Bazen bir bitkide bir kaç tane hikmet gizli olabiliyor,saklanabiliyor.Brokolide mesela Fibrokistlere karşı çözüm,aynı zamanda iyi huylu Prostat büyümesine de muhteşem bir çözüm,bir taşla iki kuş vurdutturuyor.Çınar yaprağıda aynen böyledir.(i.s.)


84****Romatizma:
            Söğüt ağacı kabuğu tıp da bizim çok da iyi bildiğimiz romatizmaya karşı kullanılan ağrı kesici,bir çok insanın aldığı kan sulandırıcıdır.
            Karnıbahar romatizmada faydalıdır.
            Kuru üzüm biraz ağrı kesici ve iltihap kurutucudur,vücudunda iltihaplı romatizması şişliği olanlar için yararlıdır.
            Karabaş otunda ağrı kesici özelliği olduğu için,romatizma şikayetlerini azaltır.
            Karahindiba kanı temizler,romatizma hastalığına faydalıdır.
            Çörek otu vücudu alerjilerden korur,romatizma ağrılarına iyi gelir.
            Kireçlenme için Antalya'da ardıç yağı vardır.Ağrıyan yerlerede ardıç yağını hafif masaj şeklinde sürecek,ayrıca çınar yaprağını kullansın.Diz ağrısı romatizmaya bağlı ise; Isırgan lapası infilamasyon yani iltihap varsa ısırgan lapası,yok fiziksel hareketten dolayı sinovil güçsüzlüklerinden kaynaklanıyorsa da ne öneriyoruz.Günde iki defa kuşburnu çayı,merdiven çıkması kolaydır da zor inerler,işte orada bilinki kuşburnu çayını yapıp içeceksiniz.(i.s.)
            Söğüt: Hiç ummadığınız söğüt,bu çok bilinen suda çözüneni bile var.(Aspirin) Salisilik asit,bu söğüt ağacından,söğüt ağacının yapraklarından ve kabuğundan elde edilir.Salisilik asit ilacın kan sulandırıcı özelliği ve ağrı kesici özelliği var.Salisilit asitten veya asidik salisilik asit,bir ölçü aldığınızda ağrı kesici özelliği var,iki ölçü aldığınızda anti infilamatuardır yani infilamasyonlara karşı,daha doğrusu romatizmal şikayetlerde; Mesela çok fazla alındığında da sinüzit etkisi yapar.Bunu bitki olarak kullanmak istersen 2 yaprak yeterli olacaktır.Bu söğüt yaprağının özellikle su kenarında,akarsu kenarında yetişen kuyu başı değil,suyun mutlaka akması lazım. Nimeti hikmeti akarsu kenarında olmasıdır.Taze yaprak ise havanda veya sarımsak presinde dövün,eğer kuru ise kırın katlayın böyle siğilin üstüne koyun yarım saat sarın bekletin,o siğili yok eder.Antiviral özelliği var,söğüt yaprağı hem antibakteriyeldir hem de antivayrıl yani antivüritik,virüslere karşı etkili özelliği var özellikle siğilde etkilidir.(i.s.)
            Çiğdem çiçeği: Özellikle behçet hastalarının kullandığı Latince ismi Kolşisin, kolşisin ilaç yapılıyor ve bu bitki bizden Almanya'ya,Fransa'ya gidiyor.Kolşisin ilaç ismidir,kolşisin ilaç yapılır bundan latince ismidir.Onun ana etken maddeside odur işte,behçet hastalığında bir takım iç organ tutulumlu olanlar,romatizmanın bazı türlerinde falan bunlar kullanılıyor ama direk doğrudan bitki kullanılmıyor.İstenilirse kullanılırda,dikkatli olunması gereklidir,çünkü içerisinde toksin maddeler var.(i.s.)
            Isırgan otunun dişisi birde erkeği vardır.Kök sapları kahverengi ise erkek,kök sapları yeşil ise dişidir.Dişi ısırgan; Romatizmalarda,diz kapaklarınız ödem yapmış.Bunun kurutulmuşuda olur,tazeside olur.Çok az suda lapasını yapıp,ödemli olan yani şişmiş olan yere bunu tülbentle sarıp koyarsınız.20-25 dk.bekletin o ödemi de alır,ağrıyıda alır,çok ama çok etkilidir.Bu romatizma için lahana yaprağını 1 dk.kadar haşlayıp15-20 dk.ödemli bölgeye etki ettirin.Isırgandan çok daha etkilidir,fakat ısırgan romatizmaya bağlı ağrıyıda alır.O bölgede lahana onu yapamaz.(i.s.)
            Erkek ısırgandan yapılan lapayı yerseniz,alerjik bir vücudunuz varsa,alerjiye karşı müthiş direnç kazandırıyor.En önemli özelliğide akciğer kanserinede koruyucudur.Romatizmal şikayetlerde dişi ısırgan daha etkilidir.(i.s.)
            Romatizma hastaları bir tatlı kaşığı susam yağı kullanacaklar.(i.s.)
            AB kan grubu; Ailesinde romatizmal hastalıkları olanlar,keçi sütünü çocuklarına içirmesinler,yedirmesinler.Nasıl beslenmeli; Böbreklerine özellikle dikkat etsin,anne sütü almadığı için kemik erimesi ihtimalleri var.Keçi sütü yeterli gelmez bu konuda,bel ve boyun fıtığı,menüsküs gibi hastalıkların görülme ihtimalleri yüksektir.Sütü bol bol tüketebilir,"AB"ler ve "B"ler sütü kullanabilir,tere şifa olur ve iyi gelir.Kemik ağrıları olma itimali var,bu hastamızda kemik ağrıları varsa,sahlebi bol bol tüketmesi gerekiyor.Sahlep,kemik erimesi olan hastalarda,kemik dansitesini,yoğunluğunu artırdığı net olarak tespit edildi.Sebze ağırlıklı beslenmeli,tavuk eti yeme,oluşmamış bile olsa muhakkak kemik zayıflığı olacaktır.Diş çürükleride ondan dolayı çok olur,hatta kırıldığını bile görebilir,tere ve sahlep çok faydalı olur.(hayatı farket)
            "0" temel kandır,ilk yaratılan 0(+) pozitiftir,Adem "0" dır.Tahıl grubu ile çokça beslenen insan grubundan "A"grubu ortaya çıktı."B"grubu et ve süt tüketenlerden de "B"grubu çıktı,en uzun yaşayanlarda "B"grubudur."B"lerde et ve süt kombinasyonundan fazla zarar görmüyor."B"lerin et ve süt kombinasyonundan "0","A"ve "AB"ler çok ciddi zararlar görüyor.45 yaşında motoru çökertiyoruz,beslenmenin genetik üzerinde mutlak etkisi var.Mazotta çalışana benzin,benzinle çalışana mazot vermiyorsunuz.Öyleyse enzimlerinize göre beslenin,"A"grubunun enzimi başaktır fakat,0(+),0(-) ikiside aynı beslenirler,sadece psikolojik duruş farklılıkları olur."0"grubu herşeyi yiyebilir,dönerin yanında ayran içerek tükürüğün enzim kabiliyetini yok ediyorsunuz,ikiside hazmedilmiyor yok ediliyor."A"grubları hergün 1 kahve içebilir."0"lara pek fazla yaramaz."0"grubu taşı bile eritir ama etle birlikte ayranı içerseniz eritemezsiniz,limonlu maden suyu tüketebilirsiniz.Hafta da 2 defa maden suyu yeterlidir."A"grubu kanını "0"a verirse "0" ölür,niçin veremezsiniz enzimleri çünkü farklıdır."0"grubu için et hayattır,"0"grubu hasta olmuşsa,kendisine güzel bir haşlama yapsın patates koymadan."0"grublarına sakat at bile zarar vermiyor çünkü etçil ama ona ne zarar veriyor,ekmek,ekmeğin her türü gluten yemeyecekler."0"lar kanatlılara fazla yaklaşmayın,köy tavuğu arada yiyebilir."B"grubu kanatlıları asla yemeyecek,"A"grubu kanatlıları yesin,siyah et yemesin."0"lar için süt ve süt ürünleri problemdir,karnıbahar problemdir hazımsızlık yapar.Birde hasta ise troid varsa,hipoglisemin varsa,romatizma varsa,yeşil soğan romatizmalılara sıkıntılıdır,"0"grubuna mercimek yaramaz."B"grubu tavuk eti ve mercimek yemeğe devam ederlerse,başka hiç bir dert aramasınlar."A"grubunun etini yeşil mercimekten ve kırmızı mercimekten alacak,tavuk eti yiyebilir.Yumurta hepsine yarar,tereyağ "0" grublarına yaramaz."B"grubu tahinden,kırmızı mercimekten,tavuk etinden ve bulgurdan uzak duracaklar."A"grubu kırmızı etten uzak duracak ancak annesinden veya babasından birisi "0"veya "B"ise bu kırmızı et yiyebiliyor dana hariç.(hayatı farket)
            Romatizmalı hastalıklarda,soğan kemikteki enflamasyonu arttırıyor.Yani geleneksel tıpta tarif ettiğimiz vücudun rutubetli olması sebebiyle,soğan vücut rutubetini arttırıyor.Tıpkı romatizma hastası rutubetli ortamda kaldığı zaman ağrıları artar ise bazı gıdalarında vücuttaki rutubeti arttırıcı özelliği var.Mesela soğan kemikteki rutubeti arttırdığı için,kemik ağrılarını arttırır.Bunun tam tersi zencefilin kemikteki enflamasyonu azaltır,kemikteki rutubeti kurutur.Kuruttuğu için ağrı ve sızılarda zencefilin kullanılması hikaye sebebi bu,dolayısıyla bu gibi hastaların soğanın dokunduğu hastaların,bol miktarda zencefil,havlıcan gibi gıdaları tüketmesi iyi olur.Romatizma hastaları soğan yemesin,ağzınıza aldığınız lokmayı 16-17 kere çiğneyin,beyin analiz eder ve mideye bu besinler geliyor diye uyarı verir.Eğer vücuda yaramıyorsa mide beyine benim ona ihtiyacımız yok der ve daha lokmayı yutmadan mideniz kalkar.(hayatı farket)
            Ağrı için: Ardıç yağı,kol-bacak gibi yerlerde,romatizma yoksa ağrılarını alır kullanabilirsiniz.(i.s.)
            Romatizma da üç bitki var,kurutulmuş kiraz sapı,ısırgan,karabaş (i.s.)
            Akdeniz Ateşi : Akdeniz ateşi bağırsak romatizmasıdır.Yel kaslara girerse kas romatizması,kana gelirse iltihaplı romatizma,kemiğe gelirse kemik romatizması,kıkırdağa gelirse kıkırdak romatizması,damarlara gelirse damar romatizması olur.Yel iç organlara gelirse,onları koruyan zar romatizmasına akdeniz ateşi deniyor.İncir tüketsin,ısırgan çayı içsin (muammer yıldız)
            Akdeniz ateşi: Korşisin,Çiğdem çiçeğinin Latince adıdır,Çiğdem çiçeğinden elde edilir.Kolşisikum diye Çiğdem çiçeği Anadoluda,Anadoludan bu Fransa'ya gider,orada Kolşisin diye ilaç yapılır ve tüm Dünya'ya satılır.Kolşisin böbrek üzerinde olumsuz etkileri evet vardır,bu oradan kaynaklanıyor.FMF dediğimiz bu Akdeniz ateşi,Ailesel Akdeniz ateşi,buna karşı kurutulmuş Kiraz sapı ve Isırganda beraberinde kullanabilir,oldukça etkilidir.Romatizmal kürü olan; Kurutulmuş Kiraz sapını 25-30 tane,Isırganla beraber hazırlıyorsunuz.Bunu 5 dk.kaynatıcaksınız,Kiraz saplarını kaynamış suya atın,bir 3-4 dk.kaynatın,daha sonra üzerine Isırgan bir tutam 5-6 gr.Isırgan ilave edin,bir 4-5 dk.da en fazla 5 dk.olacak,Isırganla beraber kaynatmaya devam edin,ılıdıktan sonra suyunu içiniz.Birde akşam yatmadan 5-6 baş Karabaş bitkisi bir bardak suda,bunuda 5 dk.kaynatıyorsunuz.En fazla 7 dk.ya çıkabilirsiniz ve ılıdıktan sonra süzüp bunun suyunu için,bunu bir ay kullanın yan tesiri yok,akdeniz ateşindeki şikayetlerin büyük oranda azaldığını göreceksiniz.Hemoglobin,Demir düşük olur,Dalakta büyüyebilir,Sütten uzak durucaksınız.Çünkü Süt vücuttan Demir atar,çay vücuttan demir atar.Anemisi ve Kansızlık şikayeti olanlar,Süt,Peynir,Çay,Kahveden uzak duracaklar,FMF'de problem demirle ilgili,dolayısıyla daha çok sorun olur.Boyu uzamaz,Kemikleri gelişmezmiş süt içmezse yok öyle bir şey,Yoğurt yiyebilir problem yok,3 yaşındaki çocuk için Kereviz-Ispanak kürü,toz şeker kullanmayın,Bal da olmaz,Dut pekmezi olabilir bir çay kaşığı,o da çocuğun tadı hoşuna giderek içebilmesi içindir.(i.s.)
            Romatizma için; Kars'ın kazlarından kaz yağı,bu gün İngiltere'de hangi eczaneye gitseniz (buoz oil) diye satılır.Buoz-kaz demektir,kazdan elde edilir,kaz yağıdır.Bunu sürdüğünüzde infilamasyon,şişlik,romatizmaya bağlı ağrı varsa,mükemmel bir şekilde bunu alır.Bunu nasıl kullanıcağız? Köylüler kaz besler,hangi köylüye gitseniz 20-30 kazı vardır.Bunların etlerindeki o beyaz yağı alınır,tencere içerisine konur,sırf o beyaz yağı ısıtılır,erir,eridikten sonra dondurmaya bırakılır.Sonra bunu sabah kahvaltısında,ekmeğinizin üzerine tereyağ gibi sürersiniz.Romatizmalı bölgeye dıştan sürecek,kaz yağı iltihaplı eklem romatizmasında müthiş etkilidir.Yemek yapmada da bu yağı kullanabilirler,hem yenir hemde sürülür,iki şekilde kullanılabilir.(i.s.)
            Haşimato triodu: Haşimato triodu otoümmin hastalığıdır,vücudun kendi organını yabancı görüp,onu yok etmeye çalışmasıdır.Haşimato troid de iltihaplanma oluyor,dolayısıyla problemler başlıyor,kendi organını yabancı sayıyor.Şeker hastalığı o da otoümmin hastalığıdır,pankreasa saldırıyor.Tip 1 diyoruz çocuklarda çok sık görülmeye başladı,kendi pankreas hücrelerini yabancı hücre deyip,onları yok etmeye çalışıyor.Romatizma da otoümmin hastalıktır,dolayısıyla bunların gelişmemesi için,en çok etkilenenler %75 bayanlar,%25 erkekler,dolayısıyla yediğiniz içtiğinize dikkat ediceksiniz.Mümkün olduğu kadar doğal ne varsa ona yöneliceksiniz.Haşimato troidine yoğurt otu faydalıdır,birde dereotu faydalıdır.Haşimato hormonları dengeli çalışıyordur,problem yoktur.PSH hormonu yüksek değildir veya düşük değildir.Burda ilaçta kullanmıyorlar ancak nedir? Anti TPO'su,Anti TG leri yüksektir.Haşimatolarda burda yapılacak olan şey nedir? Yoğurt otu kullanmaktır,dereotu nodül varsa troid de,dereotu tüketerek binlerce bayan nodüllerden kurtuluyorlar.Tıp'ta bunun çaresi yok,doktor diyor ki en çok operasyonla nodülleri bunları alırız diyorlar.Ama sabırla,bir kaç ay inatla,ısrarla,dereotunu sabah-öğle-akşam tüketirlerse,öğünlerden önce birer tutam,akşamda yoğurt otunun gargarasını,geri kalanını da içecekler,bir bardakla hazırlanıyor.(i.s.)
            Depresyon nedir? Bizim dış dünyaya açılan iki tane penceremiz var,bunlardan bir tanesi kulak,ikincisi gözdür.Depresyona girmiş insanlar bazen şöyle söylerler,ya bana öyle güzel bir şey söyleki mutlu olmak istiyorum.Şimdi bu insanlar,iç dünyalarında kulakları ve gözleriyle güzel sözleri duyamıyorlar veya algılayamıyorlar yada güzellikleri göremiyorlar.İşte burada Allah'ın bir lütfudur Ispanak,Maydanoz ve Tere,Anksiyetenizmi var! Sebebi bilinmeyen korkularınız mı var! Depresifmi hissediyorsunuz! Depresyon şikayetleriniz mi var veya kendinizi böyle inaktifmi hissediyorsunuz.İşte burada yapacağınız şey sabahları Maydanoz-Ispanak,akşamlarıda Ispanak-Tere,ne yapıyorsunuz? Bir tutam 5-6 yaprak taze Ispanak,bir tutam 5-6 saplı Maydanoz,1,5 bardak suda 5 dk.kaynat,ılıdıktan sonra sabahları aç karnına süzüp bunun suyunu içiceksiniz.Akşam güneş batmasına yakın yine 5-6 yaprak ıspanak,ama bu defa 5-6 yaprak taze tere kullanılacaksınız.Onuda 1,5 bardak suda 5 dk.kaynatıcaksınız.Burdan zaten bir bardak çıkar,ılıdıktan sonra süzün ve suyunu için,unutmayın sabah Ispanak-Maydanoz,akşam Ispanak-Tere ( taze Tere bulamıyorsanız,bir tatlı kaşığı tepeleme Tere tohumu da olur),bunu aralıksız olarak bir ay kullanın,inanın dükkanını kapatan insanlar var,şiddetli depresyondan dolayı ofisini kapatan avukat var,müthiş bir kürdür,bunu özellikle tavsiye ederim.Birde ne zaman kullanın biliyormusunuz,diyelimki doktorunuzun verdiği antidepresan ilaçlarını kullanıyorsunuz.6 ay,1 yıl,1,5 yıl kullandınız,sonra doktorunuz size derki,ilacınızı artık yavaş yavaş azaltıyoruz.Hiç bir antidepresan ilaç kesinlikle birden bire bırakılmaz,yok böyle birşey,sakın böyle birşey yapmayın.Azaltarak terkedin,işte bu azaltarak terk etme esnasında,depresif olan hastalar,depresyon şikayeti olanlar,ya ben başa dönüyorum,ben hiç tedavi olmamışım derler.1,5 yıl bu ilacı kullandım,ben tekrar başa döndüm endişesi yaşarlar.Bunun tıptaki adı reseptör açlığıdır,işte burada ilacınızı,doktorunuz azaltırken ne yapıcaksınız? Sabahları Ispanak-Maydanoz,akşamlarıda Ispanak-Tereyi uygulayacaksınız.Evel Alllah bu reseptör açlığı,yani ben başa dönüyorum,hiç tedavi olmamışım,bütün 1,5 yıllık tedavim boşa gitti endişesini size yaşatmayacaktır.Doktorunuz ilacınızı azaltmaya başladıysa şunu da yapabilirsiniz.Kedi otu kökü (Valeriana) bunu kullanabilirsiniz veya Sarı Kantaron o da antidepresandır.Fakat sebebi bilinmeyen korkular var,en sevdiğiniz insanlar etrafınızdadır.Fakat o korku anı geldiğinde zannedersinizki,yıllarca bir korku tünelinin içerisine girdim,çıkamayacağım endişesi ki bu endişe bir kaç saniye sürüyor.Bu panik atağı tetikliyor,kalp atışlarınız yükseliyor falan,hiç kimse panik ataktan ölmez bunu da bilin,neden sabah Ispanak-Maydanoz da akşam Ispanak-Tere öneriyorum.Çünkü; Kortizol hormonu böbrek üstü bezlerimiz,kortizol diye bir hormon üretir.Bunun sentetiğini de romatizma hastaları kullanır falan filan,nedir onun adı; Kortizon ilacı,bunun doğal olanını vücudumuz üretiyor.Bunun adı kortizol hormonudur,böbrek üstü bezlerimiz üretir işte bu,sabah farklı,akşam farklıdır.Onun için Ispanağın yanında sabah Maydanoz,akşam Tere kullanılır sebebi budur.(i.s.)
            Şeker açlığı (Hipoglisemi): Kan şekeri düşmemiş oluyor,Hipoglisemiye düşmemiş oluyorum.Özellikle bayanlar mens dönemine başlamadan önce,müthiş bir şeker açlığı çekiyorlar.Resmen saldırıyorlar tatlıya yani dolayısıyla bunu ortadan kaldırabilirsiniz.Hiç mi o dönemde tatlı yemiyeceksiniz? Tabiki yersiniz de fakat artık gıdalar doğal olmadığı için,Buğday yedişer kromozonlu olmadığı için,yiyorsunuz ekmeğinizi şişkinlik yapıyor,vücut sindiremiyor zorlanıyor,Diyabette işte bu yüzden artıyor.Çocuklarda Tip 1 Diyabet o kadar çok arttı ki,Kanser,MS o kadar çok arttı ki,bu bitki cinsel performansı da arttırıyor.Hem şeker açlığını ortadan kaldırıyor,bunun çayını yapıcaksınız.Evvel Allah bunu için saatinize bakın,5 dk.sonra şeker açlığınız ortadan kalkacak,migrenin başlayacağı,migreni olanlar iyi bilirler,şeker açlığı başladımı,migren başlayacak demektir.İshal şikayetiniz varsa,bu çayı içebilirsiniz,sadece çiçeğinden tabi ama kabızlık yaparmı? Hayır yapmaz.Mesela Romatizma hastasısınız,Romatizma hastalarının şikayetlerinide hafifletir.Genel olarak ağız kokusunu da giderir,Karaciğer şikayetlerine de iyi bir yardımcıdır.Şiroz hastasıdır,Karaciğer yağlanmasıdır,Hepatit B C si vardır.Rahatlıkla içebilir ama ben bunu özellikle,şeker açlığı hisseden bayanlar için,erkeklerde de aynı,TV karşısına geçip bir-iki çikolata falan yiyorlar.Çikolata yenmez mi? Tabiki yenecek ama hep ölçü olacak,onun için Yasemin Çiçeği Çayı,orta yaş üstü eğer üst üste bir kaç gün çikolata tüketirseniz.4-5 gün böyle üst üste tüketin,Baklava,Şöbiyet,Kadayıf,6.gün tatlısız duramazsınız,vücut artık istiyor.Kan şekeriniz yüksekse mesela; 130-140 larda seyrediyor değil mi? Yasemin Çayı tüketin,1 tatlı kaşığı Yasemin Çiçeği alın,1 bardak suda cezve içine atın,bunu yaklaşık olarak 7-8 dk.kısık ateşte,üzerinide kapatın kaynıyo kaynamıyor gibi,çünkü içerisinde uçucu yağlar var.Aç karnına günde iki defa,bir öğlenden evvel-bir öğlenden sonra veya bir öğlenden sonra-bir akşam yatmadan içebilirsiniz.Rahatlatıcı özelliği de vardır,(Yasemin Çiçeğinin en az 7-8 farklı türü vardır) tatlıya olan ihtiyacınızı kesecektir.Şeker tüketme ihtiyacınızın frenine basıyor,birde süresini uzatıyor.Yani burdaki Ghrelin Hormonu,açlık duygusunu veren bu hormonu kontrol ederek,sizin geç acıkmanıza sebebiyet veriyor.Bu bitki yağ yakarmış,Metabolizmayı hızlandırırmış,lütfen hepsi yalan,uydurmadır.Metabolizmayı yavaşlatan ve hızlandıran bir organımız var sadece,boyun kısmında Troid,kelebek şeklindedir.O dur Metabolizmayı hızlandıran,mesela; Troidiniz hızlı çalışıyorsa,triodu hızlı çalışana bakın bunlar kilolu değildirler,zayıflardır.Yavaş çalışanlar biraz tombişleşiyorlar,kilo alıyorlar.Neden Metabolizma hızını yavaşlatıyor,tükettiğiniz gıdaları yakamıyorsunuz.Bundan dolayı önce troidiniz sağlıklı çalışıyormu,çalışmıyormu buna bakıcaksınız.(i.s.)
            Sinüzit için yapabileceğimiz şey Papatya,Kır Papatyası bir avuç,tencerede kaynıyan su içerisine atıcaksınız.Hafif hafif kaynıyor ve burnunuzdan bunu inflamasyon yapın,5 dk.sonra altını kapatın,tencerenin altını da kapatın,10 dk.bekle,10 dk.sonra ocağın altını tekrar açın,kısık ateşte yavaş yavaş kaynıyo olacak şekilde bunu burnunuzdan yine 5 dk.soluyacaksınız.Bunu her akşam günde üç defa yapıcaksınız,ne zamana kadar,taki akıntılar gelmeye başlayıncaya kadar,Sonbaharda ve İlkbahar sonrası bu sinüzit dayanılmazdır.İnsanı keyifsiz yapar,burnunuzun üzerinde bir baskı hissedersiniz böyle garip bir durum,çalışma performansınızıda düşürür.Çaresi Antibiyotik değil,doktorunuz verdiyse kullanın ama çözümü değil,çünkü Antibiyotik sinüzit "sonu -it" ile biten herşey iltihaplanmadır,yani sinüs kanallarının iltihaplanması demektir."Nefro" Böbrek demektir "Nefrit" Böbrek iltihaplanması,"Prostatit" Prostat iltihaplanması,"Tonsin" Bademcik demektir "Tonsilit" Bademcik iltihaplanması demektir.Şimdi burada sizin yapacağınız şey,özellikle sinüzitte bu Kır Papatyası kürünü uygulamak,Antibiyotik ne yapıyor? İltihabı kurutuyor,siz bir 5-10 gün rahat ediyorsunuz,o kurumuş olan iltihap tekrar nüksediyor.Ne olacak tekrar Antibiyotik,Antibiyotiklerin ne kadar ağır yan tesirleri olduğunu söylemiştik,Lavanta yağı dıştan sürülebilir,Lavanta ağrıyı alır.Ardıç yağınıda öneriyorum ağrılarda,Ardıç yağı Romatizma ve Bel Fıtığı şikayetlerinde ama Lavanta Migrene bağlı ağrılar için,Kas ağrılarında Ardıç yağı kullanabilirsiniz,mesela bel ağrısıyla uyandınız Ardıç yağı sürebilirsiniz.(i.s.)
            Kaz yağı: Romatizmal şikayetlerde,romatizmaya bağlı kaslarınızda ve eklemlerinizde ağrı varsa Kaz yağı birebir,Ördek yağıda olabilir ama Ördek yağı % 30 etkili,illa Kaz olacak ve bu Kazlarda özellikle Ağrı Bölgesi'nin Kazları olacak (i.s.)
            Çörek otu yağı neden önemli; Bir çok kronik hastalığın gelişmesinde,otoümmin hastalıkların gelişmesinde ve zayıflayan bağışıklık sistemine karşı da mükemmel bir yardımcıdır.Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek istiyorsanız,İş sadece C vitamini meselesi değil,yani fonksiyonel yağlarıda kullanmamız lazım.Çörek otu yağının içerisinde fonksiyonel yağlar var,dolayısıyla bunlar otoümmin hastalıklara karşı,Diyabete karşı,Romatizmaya karşı,müthiş önleyici ve koruyucudur.İnsülin direncinin ortadan kaldırılmasında müthiş etkilidir.(i.s.)
            Dut pekmezi: İnflamasyon için yani inflamasyonda Dut pekmezi çok etkilidir.Özellikle Romatizma hastaları,Diyabetleri yoksa çok etkilidir,birde Balgamda söktürür.(i.s.)
                Kemik erimesi: Kemik erimesinden en çok şikayet edenler bayanlar,bu bayanlarda çok sık görülür.Neden? Çünkü menepoza giren bayanlar veya menepoz dönemi yaklaşan bayanlarda Östrojen hormonu seviyesi giderek düşer,menepozda da en düşük seviyesine gelir.Erkeklerde ise Östrojen hormonu seviyesi hiç bir zaman değişmez,ölene kadar sabittir,85-90 yaşından sonra belki biraz Östrojen hormonlarında düşüklük olabilir.Ancak bu bayanlarda menepozla birlikte başlıyor Östrojen seviyesindeki düşüklük,bu da Kalsiyum dengesini bozuyor,yani kemik erimesini tetikleyen işte bu Östrojen hormonu seviyesindeki düşüklüktür.Burada Modern Tıp ne diyor? Mademki Östrojen hormonun düşüklüğüne bağlı bu kemik erimesi,o zaman hormon tedavisi yapalım.Yani kadınlara Östrojen hormonu seviyesi düştüğü için ekstra hormon verelim,ama şunu biliyoruz,Tıpta bunu kabul ediyor.Meme kanseri,Yumurtalık kanseri ve Rahim kanserinin birinci sıradaki nedeni hormon dengesizliği,şimdi hormon verilmemesi lazım o eskidendi yani 50-60'lı yıllardaydı.Günümüzde menepoza girmiş bayanlara Östrojen hormonu takviyesi yapılmamaktadır.Çok özel şartlarda o da doktor kontrolünde çünkü kanseri tetikliyor.Peki ne yapacaklar,bu işi nasıl çözecekler? İşte burada en önemli şey,bir defa Kalsiyumu almanız lazım.Kalsiyumun vücut tarafından emilebilmesi için Allah bize öyle bir bitki sunmuşki,bak diyor ya kulum bunu al tüket kemik erimesi çekme,Kalsiyumu alacak,Kalsiyumun emiliminin yapılabilmesi için Östeoblast yani Kalsiyumu kemiğe taşıyacak olan Proteinlerin zenginleşmesi lazım,Aktive olması lazım.İşte Alllah bunu öyle bir bitkiye vermişki,sen demiş hem bu Kalsiyumu taşı kemiğe,hemde Kalsiyum bakımından zenginlik vereyim.Tabi bu gökten zembille inmiyor,biz bunu araştırarak ortaya koyuyoruz.Bu hangi bitkidir? Brokoli,Brokoli gerçek bir Kalsiyum bombasıdır.Biz ne yapalım,insanların kemik erimesine karşı Kalsiyum tabletleri yutsun yok fayda etmez.Çünkü tek başına Kalsiyum alırsanız,onu kemiğe taşıyacak olan özel bir araca ihtiyacımız var.Kalsiyum deposu dediğimiz şeyler,Kalsiyum deposu yapıyor,Kalsiyum depoluyor ama bir yerden bir yere ulaştırmıyor ulaşması gereken yerlere,bir şeyde zengin Kalsiyum var demek yeterli değil,yani onun içinde taşıyıcılara da ihtiyaç var.Onun taşınmasının tetikleyecek nedir bunlar? İndole-3 Carbinol ve Diindolylmethane işte bunu ikiside Brokolide var.Hem Kalsiyum bakımından zengin,hemde bunları taşıyan İndole grupları,bakın bunları ikisi bir araya geldimi süperdir.Yaşlı insanlara,menepoza girmiş bayanlara diyorlar ki süt için,ne olacak sütün içinde Kalsiyum var bu onun için,hayır yanlış! Sütte Kalsiyum yok değil var,ancak onu kemiklere taşıyacak olan araba araç yok,araba sıkıntımız var.Fonksiyonel gruplar yok,aksine sütün içerisinde Kazein Proteinleri olduğu için Kazeinde de hem Kükürtlü Sistein ve Metionin diye iki tane Amino Asit var.Kükürt içeriyor bunlar,vücudu ne yaapıyor? Asidik yapıyor bu Protein,bir defa Asidik olunca vücudun dengesi şaşıyor,hemen denge kurmaya başlayacak baza ihtiyacı var.O bazı da neyle koruyor Kalsiyumla,hani Kalsiyum Karbonat diyoruz ya Lise Kimyasını hatırlayın,nerde var Kalsiyum kemiklerde var.Kalsiyum aksine siz süt içerek Kalsiyum depolamıyorsunuz,tam tersi kemiklerden Kalsiyum emiyorsunuz.İşte bunun için bu yaşlı insanlara diyorum ki yanlış öğretmişler size,siz şu sütü kesin gidin yerine sebze-meyve tüketin illa Brokoliyi bulamıyorsanız.Sütü kestim sebze-meyve tüketiyorum,ağrılarımda geçti diyor çünkü Ostoporoz (kemik erimesi) vücutta gezinen ağrılar yapar.Bir türlü geçiremz onu,nasıl tüketicez Brokoliyi? Kemik erimesi şikayeti bir insanda baş gösterdiyse ilk bir hafta hergün 150-200 gr. Brokoliyi küçük küçük doğrayın,1,5 bardak suda ağzı kapalı haşlayın 5 dk.fazla değil,bunun suyunu içecek Brokololileride salatasında tüketebilir.Birinci haftadan sonra bunu 7 gün yapıyor ya arka arkaya,çünkü o açığı kapatması lazım 7 gün üst üste yapılsın.Bakın bir şeyin vücutta etkili olabilmesi için,eksikse Örnek: Bir çay bardağı yavaş yavaş doluyor,siz Brokoliyi yavaş yavaş depoluyorsunuz,eksikliğiniz giderilmiyor.Bu çay bardağı taşmaya başlayınca size faydası olacak,bazılarının derinliği çok fazladır dibindedir bardağın,mesela bir ayda doluyor.Ama bazılarında çok az açıklık oluyor,bir kaç gün uygulamakla taşmaya başlar.Vücudunuzda hissedersiniz zaten bir hafta bu şekilde uygulasınlar.Ondan sonra haftada iki defa,üç defa Brokoli tüketirlerse evel Allah Ostoporoz diye birşey kalmaz.Brokoli yok ne yapacak yada Guatr hastası Brokoli kullanamıyor ne yapacak? Yani ne yapıyor içerisinde izotiyosiyanatlar olduğu için İyot bakımından,İyotun emilimini engelliyor.Dolayısıyla Troid büyümeye başlıyor,bu da Guatra neden oluyor,o zaman Brokoli tüketmemesi lazım,sütte içmesin dedin ne yapacak? Kırkkilit kullansın,Silisyum,Silikasit içeren Kırkkilittir (Eguisetum Arvense).Kırkkilit bitkisinin içerisinde Silisyum var,Silisik asit var.Bu biliyorsunuz bel fıtığında,boyun fıtığında da öneriyoruz.Kemik erimesinde Silisikasit,Kalsiyum taşıyor kemiklere,kemik erimesinde de etkilidir.Brokoli yoksa Kırkkilit sabah-akşam günde iki defa çayını içecekler.Antitümöraldir ayrıca,kansere karşı önleyici ve koruyucudur.Kanser hastaları Antimetastatiktir,yani Kırkkilit bitkisi çok yönlü bir bitki ama insanlık bunu yeni yeni keşfetmeye başladı.Brokoliyi çiğ çiğ yesekte aynı etkiyi gösterir mi? Uzun uzun çiğnemeleri lazım,ama bunun içerisinde Mirosinaz Glikosinolat enzim Substrat var.O enzimin D Aktive olması lazım,yani siz çiğneyince o ikisi karışıyor,ne oluyor? O tipik Lahana,Brokoli,Karnıbahar kokusunu veriyor,işte onun mutlaka pişirilmesi lazım.Bazı yağ asitleri çok fonksiyoneller mesela; Omega 3,Omega 6,Omega 9,"Omega 3" öyle bir yağ asidi ki ne yapıyor? O Kalsiyum taşıyor,Osmanlı sefere çıkmazdan önce önden sağlıkçıları gönderir.İlk giden yağ tıbbi malzemenin içinde Susam yağı dolayısıyla siz kemik erimesinde,bu Kırkkilit bitkisinin yanında birazda Susam yağı alırsanız,çok daha fazla etkisini görürsünüz.Susam yağı Kalsiyum emilimini ne yapıyor? Aktive ediyor,hızlandırıyor.Birde asker darbe aldığında veya bir travma yaşadığında ne oluyor? Müthiş bir ağrı kesicidir,kaslar ezilebilir işte bunu sürüyorlar.O kasların üzerine o ağrıyı alması için Susam yağı bulamıyorsanız,ağrıyı alacak şekilde yani Romatizmal şikayetlerde,bel fıtığında,boyun fıtığında ağrınız mı var,ne yapıcaksınız? Ardıç yağını süreceksiniz.(i.s.)
            Lupus tıptaki tam karşılığı sistematik Lupustur.Bu sistematik Lupus Eritematozus tam karşılığıdır,bir Romatizma türüdür.Burada kullanılacak olan şey nedir? Mısır püskülü,sabahları Isırgan ve akşam da Karabaş çayı içecekler bu bir.İkincisi Lupus hastalarının kullanabileceği başka şey daha var,büyük oranda kendilerine yardımcı olacaklardır.Lupus öyle şeyki mesela; İltihaplı eklem Romatizması diyoruz ya Lupusta bir Romatizma türüdür.Yani eklemlerinizi tutar,diz kapaklarınızı tutar,eklemlerde görülür.Ama Lupus bir bakıyorsunuz Kalbi tutmuş,bir bakıyorsunuz Böbreğini tutmuş veya Midesini tutabiliyor.Gözü bile tutuyor yani Lupus onun için biraz farklıdır.Lupus,doktor kontrollerinin ihmal edilmemesi lazım,doktor kontrolleri olacak,burada yapacağı şey Böbreğini tuttuğu için Protein kaçağı var.Orada ne yapacak,Biberiye çayı içecek (i.s.)
            Kereviz,Maydanoz,Havuç ve Rezene bunun dördü bir aile,Kereviz dediğiniz zaman Maydanoz da bu gruba giriyor,Rezene de bu gruba girer,Havuçta bu gruba girer.Yalnız Kerevizin çok enteresan bir özelliği var.Roma imparatorluğu döneminden beri onun Afrodizyak (Cinselliği artıran yiyecekler) olduğu söylenir.Böyle bir özelliği var ama tek başına değil,bunu yapabilmesi için,özellikle erkekler üzerinde ne yapacaksınız? Kerevizle Maydanozu bir araya getireceksiniz,yani her şey bir birini tamamlıyor.Bunun dışında Kereviz Şiroz hastaları için bulunmaz bir nimettir.Özellikle tüketmelerini öneririm,şimdi Otoümmin Hepatit dedğimiz bir rahatsızlık var,bakın bunun için Kereviz muhteşemdir.Özellikle Transaminaz enzimlerinin de kontrol altına alınmasında çok etkilidir.Gut hastalığına zengin hastalığı derler,ya fazla et tüketiyorsanız,balık deniz ürünleri tüketiyorsanız,Ürik Asit miktarı artar.Onun için yapacağınız şey,Kerevizi haşlayıp suyunu içeceksiniz.Ancak Yüksek Tansiyon hastasıysanız Kerevizden uzak durun.Bazı kitaplarda Kerevizi Tansiyonu düşürmek için tavsiye ediyorlar.Tam tersi Tansiyonu normal olanlar Kerevizi tükettiklerinde dikkat etsinler,3-4 saat sonra Tansiyonları yükselecektir.Yüksek Tansiyon hastaları baksınlar,ölçsünler,en az iki birim yükselticektir.Kereviz böyle birşey,Yüksek Tansiyona yatkınlığınız varsa bunu Kereviz yükseltir,beni Yüksek Tansiyon hastasımı yapar diyenlere ise asla böyle bişey yapmaz.Şimdi geliyoruz can alıcı noktaya Romatizmal,mesela iltihaplı eklem Romatizması (Romatoid Artrit) yeni başlamış ise,daha böyle başlangıç aşamasındaysa Kerevizi kaynatıp suyunu içeceksiniz.(i.s.)


85****İltihaplı eklem romatizması:
            Kereviz,Maydanoz,Havuç ve Rezene bunun dördü bir aile,Kereviz dediğiniz zaman Maydanoz da bu gruba giriyor,Rezene de bu gruba girer,Havuçta bu gruba girer.Yalnız Kerevizin çok enteresan bir özelliği var.Roma imparatorluğu döneminden beri onun Afrodizyak (Cinselliği artıran yiyecekler) olduğu söylenir.Böyle bir özelliği var ama tek başına değil,bunu yapabilmesi için,özellikle erkekler üzerinde ne yapacaksınız? Kerevizle Maydanozu bir araya getireceksiniz,yani her şey bir birini tamamlıyor.Bunun dışında Kereviz Şiroz hastaları için bulunmaz bir nimettir.Özellikle tüketmelerini öneririm,şimdi Otoümmin Hepatit dedğimiz bir rahatsızlık var,bakın bunun için Kereviz muhteşemdir.Özellikle Transaminaz enzimlerinin de kontrol altına alınmasında çok etkilidir.Gut hastalığına zengin hastalığı derler,ya fazla et tüketiyorsanız,balık deniz ürünleri tüketiyorsanız,Ürik Asit miktarı artar.Onun için yapacağınız şey,Kerevizi haşlayıp suyunu içeceksiniz.Ancak Yüksek Tansiyon hastasıysanız Kerevizden uzak durun.Bazı kitaplarda Kerevizi Tansiyonu düşürmek için tavsiye ediyorlar.Tam tersi Tansiyonu normal olanlar Kerevizi tükettiklerinde dikkat etsinler,3-4 saat sonra Tansiyonları yükselecektir.Yüksek Tansiyon hastaları baksınlar,ölçsünler,en az iki birim yükselticektir.Kereviz böyle birşey,Yüksek Tansiyona yatkınlığınız varsa bunu Kereviz yükseltir,beni Yüksek Tansiyon hastasımı yapar diyenlere ise asla böyle bişey yapmaz.Şimdi geliyoruz can alıcı noktaya Romatizmal,mesela iltihaplı eklem Romatizması (Romatoid Artrit) yeni başlamış ise,daha böyle başlangıç aşamasındaysa Kerevizi kaynatıp suyunu içeceksiniz.(i.s.)

86****Merdivenlerden zor inenler:
            Diz ağrısı romatizmaya bağlı ise; Isırgan lapası infilamasyon yani iltihap varsa ısırgan lapası,yok fiziksel hareketten dolayı sinovil güçsüzlüklerinden kaynaklanıyorsa da ne öneriyoruz.Günde iki defa kuşburnu çayı,merdiven çıkması kolaydır da zor inerler,işte orada bilinki kuşburnu çayını yapıp içeceksiniz.(i.s.)
            Diz kapağında sıvı kaybını önleyen kuşburnu demleyip için.Merdivenlerden çıkan ama inemeyenlerde sıvı kaybı oluyor ve ürik asit çoğalıyor demek,100 gr.kereviz 10 dk.kaynat günde bir kere iç (i.s.)



87****Nasır:
            Ananası 1 lira büyüklüğünde kesicek,nasırın üstüne sar yat,3-4 akşam yap nasır falan kalmaz.(i.s.)
            Soğanı ısıt nasır üzerine koy beklet,yatarkende zeytinyağ sür.(maranki)


88****Nöropatik ağrılarda:
            Karabaş çayı içsin,6-7 tane 1 bardak suda 5 dk.kaynat.Akşam yatmadan çayı içsin,1 ay uygulasın,ağrılar kalmaz.(i.s.)


89****Kapalı bayanlar:
            Kapalı bayanlarda D vitamini eksikliği oluyor,bunlara avokado destekleyicidir.D vitamini eksikliğinin yönettiği,kalsiyum metabolizmasının bozulmasına neden oluyor.(i.s.)


90****Karaciğer yağlanması:
            Bir diş sarımsak,6-7 dal maydanoz,1 tüm limon,1 bardak su,bunları 1 dk. robottan çek,3 gün sarımsaklı,3 gün sarımsaksız,3 gün sarımsaklı toplam 9 gün iç ve 5 gün ara ver.Tekrar üçer gün iç bırak,yemekten 10 dk.önce aç karnına iç ve bu uygulamayı üç kere tekrarla,damar içlerindeki yağları temizler.Bu kür karaciğer yağlanmasında da kullanılır.(i.s.)
            Ayva karaciğer için çok faydalı yani karaciğer tembelliğini giderir ve çalışmasını düzenler.Ayva tarçınlı,fazla şekerli olmayan içine pekmez yada bal veya hurma şurubu katılarak yapılan ayva kompostosu karaciğer için iyidir.Özellikle karaciğerde yağlanma olanlar ve cildi bozulmuş olanlar için fevkalade dir.
            Karaciğer yağlanmasında,3 tane karaciğer enzim var önemli olan,daha çok da ALT,AST ve GGT dir.ALT değeri genelde hep önde koşar,AST'nin önünde koşar. Zayıflamakla Hepatozteatoz dediğimiz karaciğer yağlanması %10 kaybolur.Burada spor yapın falan derler tabiki,bunlar birer destek ama karaciğer yağlanması Hepatozteatozu kökünden halledecek maydanoz-limon kürüdür.Cilt tazeliği için 16-17 tane maydanozu blenderın içine atacaksınız. Üzerine 2 yemek kaşığı dolusu taze sıkılmış limon ilave edeceksiniz ve bir bardak da su sonra robotu çalıştır.Her sabah aç karnına kahvaltıdan 10-15 dk.önce içiniz.Bu kürü kimler yapabilir,Karaciğer yağlanması olanlar,cildinizin ışıl ışıl parlamasını ve cilt tazeliğini istiyorsanız. Karaciğerinizden aynı zamanda toksinleri atıp karaciğeri arındırmak istiyorsanız bu kürü uygulayın,hele karaciğer yağlanması için bulunmaz bir nimet,kaçıncı derecede olursa olsun.Eğer 2 ve 3 ise yani biraz daha yüksekse,birinci derecede çok rahat hallediyorsunuz bunu,2.ve 3. derecede karaciğer yağlanması varsa o zaman ilaveten akşamları lavanta çayı içecekler. (i.s.)
            Karaciğer yağlanmasına Hepatozteatoz deniyor.Buna çocuğun beslenmesine dikkat edeceksiniz.Kilo aldırmamaya dikkat edin,yağ depolamaması lazım.Tilya kürü; Kış ıhlamuru,kuşburnu,altınotu,bunun kürünü uyguladıkları zaman o vücutları yağ tutmaz,yağ bağlamaz.Tilya ıhlamur demek,ıhlamurun bir yaz ıhlamuru var,birde kış ıhlamuru var.Yaz ıhlamurun yaprakları daha geniştir,kış ıhlamurunun yaprakları %40 oranında yaz ıhlamuruna göre daha küçüktür.Meyveleride çok serttir ezemezsiniz.Kış ıhlamuru + kuşburnu + altınotu,bunun belli oranda karıştırılıp çayının yapılması lazım, bunu tüketicekler.Vücudunuz yağ depolamayacak,sabahları aç karnına maydanoz-limon kürü,taze 10-12 maydanozu saplarıyla beraber,iki yemek kaşığı taze limon sıkacak,bir bardak su ile blenderdan geçirecek ve bunu sabah aç karnına içecek 15 gün uygulasın,bıraksın 5 gün ara ver.Tekrar bir 15 gün uygula fibrozdan siroza dönüştürüyor.(i.s.)
            Kronik hepatit B taşıyıcısı: Ailedeki bütün bireyler aşılanacak,aşılandık diye kontrolden geri durmayacaklar.İki yılda bir doktora gidip hepatit B aşılarının aktif olup olmadığını kontrol ettirecekler ve doktor gerekirse aşıyı yenileyecektir.Karaciğer enzimleri,ALT,AST,GGT de yükselme varmı? HBB virüsü yani viral yüktür,HBB DNA olarak geçer.Hepatit B veya C olan hastaların karaciğer yağlanmasından uzak durması gerekir.Karaciğer yağlanırsa viral yükleri HBB DNA'larıda kolayca yükseliyor. Maydanoz-limon kürü uygulamakla karaciğer yağlanmasını ortadan kaldırıyorsunuz ve HBB DNA'nızda bundan dolayı düşüyor.Lavanta çayını viral yükünü ve karaciğer enzimlerini düşürmek için lavanta çayı kullanıcaksınız.Bir tatlı kaşığı lavantayı 4-5 dk. kaynat,lavantayı akşamları yatmadan suyunu içeceksiniz.Bunu bir ay uygula o karaciğer enzimleriniz yüksek ise ALT,AST,GGT,onlarıda düşürür.(i.s.)
            Maydanoz-limon kürü karaciğer yağlanmasında,cildin tazelenmesinde,cildin parlamasında,damarın içerisindeki higriserid'dir,kolesterol'dür,bunların düşürülmesinde,kalp damarlarının içten yağ bağlanmasında etkilidir.(i.s.)
            Karaciğer yağlanması organ yağlanmasıdır.Maydanoz-Limon kürü yapılsın.(i.s.)
            Karaciğer yağlanması,günümüzde en çok sık rastlanan şikayetlerden birtanesidir.Bunun modern tıpta çözümü yok,spor yapmakla veya diyet uygulayarak,iç organ yağlanmalarını ortadan kaldıramazsınız.Yani bu ne demektir,eğer böyle birşey olsaydı neden stend taktırıyorlar,baypas oluyorlar,anju çektiriyorlar.Orada nedir; Damarlar içten yağlanmış oluyor,o zaman diyet uygulardınız,göbeğinizi erittiğiniz gibi bu yağlarıda eritebilirsiniz.Fakat hepatosteatoz dediğimiz karaciğer yağlanması veya böbrek yağlanmasını,spor yaparak,diyet uygulayarak ancak % 2'si bilemediniz maxsimum % 5'ini azaltabilirsiniz.Peki burada yapılacak olan şey nedir; Karaciğer yağlanmasında Maydanoz-Limon kürünü uygulamaktır.15-16 tane saplı maydanozu alıcaksınız,blendera atıcaksınız,üzerine tam bir limon sıkıcaksınız.150-200 ml yani 1 su bardağı su ilave ediceksiniz.Blenderı bir kaç dakika çalıştır,bir kaç dakika o yemyeşil su haline gelene kadar.Bunu sabah aç karnına kahvaltıdan 10-15 dk.önce içiceksiniz.15 gün uygula,5 gün ara ver,tekrar bir 15 gün daha,göreceksiniz karaciğer yağlanması diye birşey kalmayacaktır,cildi tazeler,sizi gençleştirir.Karaciğer yağlanması olanlar sabah yorgun kalkarlar,7-8-9 saat uyudukları halde,bir türlü o zinde kalkışı sabahları sağlayamazlar.Bunun bir numaralı sebebi işte karaciğer yağlanmasıdır.Bir başka şey daha,karaciğer yağlandıkça 1-2-3-4 o çok tehlikeli bir boyut almış demektir ki,Allah korusun fibroz ve şiroza dönüşüyor.Eskiden bu kişide şiroz var,sebebi ne? Çok alkol.Bu gün artık alkole bağımlı olmayan,karaciğer yağlanması kaynaklı,çok sayıda şiroz hastalığı gelişiyor.Bir başka şey daha,karaciğer yağlandıkça,insülin direncinizde artıyor.Karaciğer yağlandıkça,karaciğerin önemli bir fonksiyonu da nedir? Kandaki şekeri yükseldiği zaman ne yapıyor,bunu depoluyor,ihtiyat durumunda karaciğerden bunu tekrar kullanıma alıyor.İşte kandaki yüksek şekerin,yükseldikçe kan şekerini depolayan bu karaciğerdir.Yağlıysa karaciğeriniz maalesef depolanmıyor ve insülin direnci gelişiyor.Bu defa sürekli pankreasınız,şekerin depolanması için insülin üretiyor fakat depolanamıyor,bunun sebeblerin başında gelen şey karaciğer yağlanmasıdır.Bunun için,özellikle karaciğer yağlanması olanlara,şimdi çocuklarda da bu çok sık rastlanmaya başladı.10-15 yaşındaki çocuklarda maalesef karaciğer yağlanması var.(i.s.)
            Şeker açlığı (Hipoglisemi): Kan şekeri düşmemiş oluyor,Hipoglisemiye düşmemiş oluyorum.Özellikle bayanlar mens dönemine başlamadan önce,müthiş bir şeker açlığı çekiyorlar.Resmen saldırıyorlar tatlıya yani dolayısıyla bunu ortadan kaldırabilirsiniz.Hiç mi o dönemde tatlı yemiyeceksiniz? Tabiki yersiniz de fakat artık gıdalar doğal olmadığı için,Buğday yedişer kromozonlu olmadığı için,yiyorsunuz ekmeğinizi şişkinlik yapıyor,vücut sindiremiyor zorlanıyor,Diyabette işte bu yüzden artıyor.Çocuklarda Tip 1 Diyabet o kadar çok arttı ki,Kanser,MS o kadar çok arttı ki,bu bitki cinsel performansı da arttırıyor.Hem şeker açlığını ortadan kaldırıyor,bunun çayını yapıcaksınız.Evvel Allah bunu için saatinize bakın,5 dk.sonra şeker açlığınız ortadan kalkacak,migrenin başlayacağı,migreni olanlar iyi bilirler,şeker açlığı başladımı,migren başlayacak demektir.İshal şikayetiniz varsa,bu çayı içebilirsiniz,sadece çiçeğinden tabi ama kabızlık yaparmı? Hayır yapmaz.Mesela Romatizma hastasısınız,Romatizma hastalarının şikayetlerinide hafifletir.Genel olarak ağız kokusunu da giderir,Karaciğer şikayetlerine de iyi bir yardımcıdır.Şiroz hastasıdır,Karaciğer yağlanmasıdır,Hepatit B C si vardır.Rahatlıkla içebilir ama ben bunu özellikle,şeker açlığı hisseden bayanlar için,erkeklerde de aynı,TV karşısına geçip bir-iki çikolata falan yiyorlar.Çikolata yenmez mi? Tabiki yenecek ama hep ölçü olacak,onun için Yasemin Çiçeği Çayı,orta yaş üstü eğer üst üste bir kaç gün çikolata tüketirseniz.4-5 gün böyle üst üste tüketin,Baklava,Şöbiyet,Kadayıf,6.gün tatlısız duramazsınız,vücut artık istiyor.Kan şekeriniz yüksekse mesela; 130-140 larda seyrediyor değil mi? Yasemin Çayı tüketin,1 tatlı kaşığı Yasemin Çiçeği alın,1 bardak suda cezve içine atın,bunu yaklaşık olarak 7-8 dk.kısık ateşte,üzerinide kapatın kaynıyo kaynamıyor gibi,çünkü içerisinde uçucu yağlar var.Aç karnına günde iki defa,bir öğlenden evvel-bir öğlenden sonra veya bir öğlenden sonra-bir akşam yatmadan içebilirsiniz.Rahatlatıcı özelliği de vardır,(Yasemin Çiçeğinin en az 7-8 farklı türü vardır) tatlıya olan ihtiyacınızı kesecektir.Şeker tüketme ihtiyacınızın frenine basıyor,birde süresini uzatıyor.Yani burdaki Ghrelin Hormonu,açlık duygusunu veren bu hormonu kontrol ederek,sizin geç acıkmanıza sebebiyet veriyor.Bu bitki yağ yakarmış,Metabolizmayı hızlandırırmış,lütfen hepsi yalan,uydurmadır.Metabolizmayı yavaşlatan ve hızlandıran bir organımız var sadece,boyun kısmında Troid,kelebek şeklindedir.O dur Metabolizmayı hızlandıran,mesela; Troidiniz hızlı çalışıyorsa,triodu hızlı çalışana bakın bunlar kilolu değildirler,zayıflardır.Yavaş çalışanlar biraz tombişleşiyorlar,kilo alıyorlar.Neden Metabolizma hızını yavaşlatıyor,tükettiğiniz gıdaları yakamıyorsunuz.Bundan dolayı önce troidiniz sağlıklı çalışıyormu,çalışmıyormu buna bakıcaksınız.(i.s.)
            İnsülin direnci: İnsülin direncine ne önerirsiniz? Bunlardan bir tanesi Çörek otu yağı,hem kan şekerinide düşürmede ve dengelemede,insülin direnci kırmakta etkilidir.Birde Karaciğerimizin yağlı olmaması lazım,eğer Karaciğer yağlıysa ne oluyor? Sabahları yorgun kalkıyorsunuz,8-9 saat uyumanıza rağmen,hala dinlenmemiş olarak yataktan kalkıyorsunuz.İşte bu büyük ihtimalle Karaciğer yağlanmasının bir göstergesidir.Nedir Karaciğer yağlanması; Kandaki Trigliserid'in Karaciğerde birikmesidir.Dolayısıyla Karaciğer yağlandıkça,insülin direncide buna paralel olarak artıyor.Bir defa insülin direncini kırmak istiyorsanız,bir 15 gün Maydanoz-Limon kürü uygulayacaksınız ve arkasından da Yasemin çayı içiceksiniz.Tatlıya açlık olur işte burada yapacağınız şey bu Yasemin çayını içmektir.Bunun Yeşilçaylı olanıda var,Yeşilçaylı olan % 95'i Yeşilçay,% 5' Yasemindir.Fakat bu yeterli değil,doğal Yasemin çayı içeceksiniz % 100 tamamı Yasemin olacak,erkeklerde kullanabilir.Diyabet hastasıysanız,şeker hastaları özellikle Yasemin çayını kullansınlar.Hayretle görecekler,nasıl düşecek kan şekerinize yardımcıdır.Diyabet ilacını kullanmayayım Yasemini kullanayım olmaz,bir başka şey daha,bazı bayanlarda ve erkeklerde Prolaktin hormonu yüksektir.Prolaktin hormonunu düşürmekte zorlanıyorsa eğer,Yasemin çayı içiceksiniz.(i.s.)
            Karaciğer yağlanmasında; ALT yüksekse kesin Karaciğer yağlanması vardır.Tabi Hepatit B,Hepatit C'si yoksa,akşam yatmadan Lavanta çayı,gündüz Maydanoz-Limon kürü uygula,sabah aç karnına 15 gün kullan,3-5 gün ara ver tekrar 15 gün kullan,Hepatit B'nin aşısı var,Hepatit C'nin aşısı yok,burada bilinmesi gereken şu;doktorunuzun verdiği ilaçları kullanın fakat,destekleyici olarak Civanperçemi veya Lavanta çayınıda çok rahatlıkla kullanabilirsiniz.(i.s.)
            Karaciğer enzimlerim yüksek çıktı: Bu transaminaz enzimleri bunlar yüksek normalde 37'nin üzerine çıkmaması lazım.Ben öncelikle şunu söyleyelim,bu neden olabilir,bir çok sebebi vardır.Bunun Hepatit aşısı vardır,Hepatit B,Hepatit C,Viral bir enfeksiyona bağlıdır.Karaciğerin Parankim (Bir organ yada bezin görev gören dokusudur.) hücreleri yani Karaciğerin kendi hücrelerinde yıkım var demektir.Doktor kontrolünde olması lazım,bu bayanın onu söyleyelim.Şimdi burada şu var,mesela tüp bebek merkezine giden bayanlar var,işte bunları 15 gün süreyle bir takım hormonlar veriliyor.Progesteron gibi,Östrojen gibi,bazılarında bu olumlu etki yapmıyor,Karaciğer enzimlerini yükseltiyor.Burada bir ilaç mı kullanıyor,mesela modern tıbbın bir ilacını kullanmıştır,bu aşırı derecede yükseltebilir.Doktoruyla mutlaka irtibata geçicek,neden yükseldiğinin teşhisinin konulması lazım.Burada Karaciğer enzimleri gerek Hepatit B'de olsun,gerek Hepatit C'de olsun,birde ben bu kadar Karaciğer yağlanması olucağını düşünemiyorum.Çünkü Karaciğer yağlanmasında da ALT-AST'den yüksektir.Böyle 60-70 filan onlara çıkar.Böyle bir şeyin söz konusu olacağını zannetmiyorum.Panaxinseng özellikle kore menşeyli iyidir.Tüm Dünya'da kullanılır,bağışıklık sisteminin güçlendirmek içindir,faydalıdır.Karaciğer enzimleri yükselmişse Hepatit B veya C'ye bağlı olarak Lavanta çiçeği,1 tatlı kaşığı Lavantayı 7-8 dk.kaynatıp ılıdıktan sonra süzüp suyunu içeceksiniz.Akşamları yatmadan günde 1 defa yeterlidir.(i.s.)
            Karaciğer yağlanması şikayeti olanların; Taze beyaz Üzümden özellikle uzak durmaları gerekmektedir.(i.s)



91****Karaciğer kisti:
            Kibrit otu karaciğer kistine birebirdir.1 tutam yani 5-6 gr.kibrit otu,1 tatlı kaşığı çörek otu yağını bir bardak suda 5-6 dk.kısık ateşte kaynat süzüp suyunu iç,çorbaya da ilave edebilirsin.Pişmiş yemek içine koy yada salataya ekle,zeytinyağ eklesende artı olarak ekle bişey olmaz.Kürü yaparken önce suyu sonra bitkiyi ilave et,akşam yemeklerinden yarım saat önce veya akşam yemeklerinden yarım saat sonra içilebilir.Kibrit otu bulunmazsa lavanta çiçeği 8-9-10 dk.kaynat+keçiboynuzu pekmezi ile lavanta çiçeğide karaciğer kistine birebirdir.(i.s.)
            Anason balgam söktürücüdür,boğaz ağrılarını hafifletir.Akciğerleri rahatlatır, sinüzite iyi gelir,şişkinliği azaltır.Hazımsızlığa iyi gelir,bronşit tedavisinde kullanılır.



92****Karaciğer enzimlerim yüksek çıktı:
            Bu transaminaz enzimleri bunlar yüksek normalde 37'nin üzerine çıkmaması lazım.Ben öncelikle şunu söyleyelim,bu neden olabilir,bir çok sebebi vardır.Bunun Hepatit aşısı vardır,Hepatit B,Hepatit C,Viral bir enfeksiyona bağlıdır.Karaciğerin Parankim (Bir organ yada bezin görev gören dokusudur.) hücreleri yani Karaciğerin kendi hücrelerinde yıkım var demektir.Doktor kontrolünde olması lazım,bu bayanın onu söyleyelim.Şimdi burada şu var,mesela tüp bebek merkezine giden bayanlar var,işte bunları 15 gün süreyle bir takım hormonlar veriliyor.Progesteron gibi,Östrojen gibi,bazılarında bu olumlu etki yapmıyor,Karaciğer enzimlerini yükseltiyor.Burada bir ilaç mı kullanıyor,mesela modern tıbbın bir ilacını kullanmıştır,bu aşırı derecede yükseltebilir.Doktoruyla mutlaka irtibata geçicek,neden yükseldiğinin teşhisinin konulması lazım.Burada Karaciğer enzimleri gerek Hepatit B'de olsun,gerek Hepatit C'de olsun,birde ben bu kadar Karaciğer yağlanması olucağını düşünemiyorum.Çünkü Karaciğer yağlanmasında da ALT-AST'den yüksektir.Böyle 60-70 filan onlara çıkar.Böyle bir şeyin söz konusu olacağını zannetmiyorum.Panaxinseng özellikle kore menşeyli iyidir.Tüm Dünya'da kullanılır,bağışıklık sisteminin güçlendirmek içindir,faydalıdır.Karaciğer enzimleri yükselmişse Hepatit B veya C'ye bağlı olarak Lavanta çiçeği,1 tatlı kaşığı Lavantayı 7-8 dk.kaynatıp ılıdıktan sonra süzüp suyunu içeceksiniz.Akşamları yatmadan günde 1 defa yeterlidir.(i.s.)



93****Böbreklerinde zafiyet olan:
            Genetik olarak böbreklerinde zafiyet olan insanların,fazla su tüketmeleri lazım ama genetiğinde problem yoksa,bunu 2 litre ile sınırlandırabilirsiniz.(hayatı farket)


94****Böbrekte protein kaçağı:
            Böbrek protein kaçırmaya başladığında sessiz ve sinsi bir şekilde ilerliyor.Çocukta herhangi bir şikayet söz konusu değil,ne zaman ileri derecede protein kaçağı geliştiğinde şikayetler başlıyor.Kaslarda güçsüzlük başlıyor,o zaman doktora gidiliyor.Anne-Babalar çocuklarında protein kaçağı varmı-yokmu diye çok kolay tespit edebilirler.Çocuğun idrarından 1 yemek kaşığı alıcaksınız ve bunu ocakta ısıtıcaksınız.Burada bir pıhtılaşma var ise,beyaza dönük tortular,pıhtılaşmalar oluyorsa,bilinki protein kaçağı var,bir an önce doktora gitmesinde fayda var.Çocuk idrarını yaparken iri iri hapneli köpükler oluşuyorsa,buda protein kaçağıdır.Bayanlar bilirler yumurta akını çırptığında nasıl köpürüyor,yumurta akı proteindir.Isıttığınız zaman ne oluyor,aynı şekilde böbreğin kaçırdığı protein idrardaysa,ısınınca açığa çıkıyor,o pıhtıyı görürsünüz.Buna karşı yapılacak şey,maydanoz kullanıyorsunuz.Sarıballı kullan dolayısıyla altınbaşakta var,bunları uygula özelliklede yaban kekiği,bunları uyguladığında evel Allah protein kaçağı diye bir şey kalmaz.Protein kaçağı çocuklarda,gençlerde,çok ciddi bir konudur,lütfen doktor kontrollerini ihmal etmeyin.Kimyasallardan en çok etkilenen organda böbrektir.(i.s.)


95****Kortizol hormonu (Böbrek üstü bezlerimiz üretir)
            Depresyon nedir? Bizim dış dünyaya açılan iki tane penceremiz var,bunlardan bir tanesi kulak,ikincisi gözdür.Depresyona girmiş insanlar bazen şöyle söylerler,ya bana öyle güzel bir şey söyleki mutlu olmak istiyorum.Şimdi bu insanlar,iç dünyalarında kulakları ve gözleriyle güzel sözleri duyamıyorlar veya algılayamıyorlar yada güzellikleri göremiyorlar.İşte burada Allah'ın bir lütfudur Ispanak,Maydanoz ve Tere,Anksiyetenizmi var! Sebebi bilinmeyen korkularınız mı var! Depresifmi hissediyorsunuz! Depresyon şikayetleriniz mi var veya kendinizi böyle inaktifmi hissediyorsunuz.İşte burada yapacağınız şey sabahları Maydanoz-Ispanak,akşamlarıda Ispanak-Tere,ne yapıyorsunuz? Bir tutam 5-6 yaprak taze Ispanak,bir tutam 5-6 saplı Maydanoz,1,5 bardak suda 5 dk.kaynat,ılıdıktan sonra sabahları aç karnına süzüp bunun suyunu içiceksiniz.Akşam güneş batmasına yakın yine 5-6 yaprak ıspanak,ama bu defa 5-6 yaprak taze tere kullanılacaksınız.Onuda 1,5 bardak suda 5 dk.kaynatıcaksınız.Burdan zaten bir bardak çıkar,ılıdıktan sonra süzün ve suyunu için,unutmayın sabah Ispanak-Maydanoz,akşam Ispanak-Tere ( taze Tere bulamıyorsanız,bir tatlı kaşığı tepeleme Tere tohumu da olur),bunu aralıksız olarak bir ay kullanın,inanın dükkanını kapatan insanlar var,şiddetli depresyondan dolayı ofisini kapatan avukat var,müthiş bir kürdür,bunu özellikle tavsiye ederim.Birde ne zaman kullanın biliyormusunuz,diyelimki doktorunuzun verdiği antidepresan ilaçlarını kullanıyorsunuz.6 ay,1 yıl,1,5 yıl kullandınız,sonra doktorunuz size derki,ilacınızı artık yavaş yavaş azaltıyoruz.Hiç bir antidepresan ilaç kesinlikle birden bire bırakılmaz,yok böyle birşey,sakın böyle birşey yapmayın.Azaltarak terkedin,işte bu azaltarak terk etme esnasında,depresif olan hastalar,depresyon şikayeti olanlar,ya ben başa dönüyorum,ben hiç tedavi olmamışım derler.1,5 yıl bu ilacı kullandım,ben tekrar başa döndüm endişesi yaşarlar.Bunun tıptaki adı reseptör açlığıdır,işte burada ilacınızı,doktorunuz azaltırken ne yapıcaksınız? Sabahları Ispanak-Maydanoz,akşamlarıda Ispanak-Tereyi uygulayacaksınız.Evel Alllah bu reseptör açlığı,yani ben başa dönüyorum,hiç tedavi olmamışım,bütün 1,5 yıllık tedavim boşa gitti endişesini size yaşatmayacaktır.Doktorunuz ilacınızı azaltmaya başladıysa şunu da yapabilirsiniz.Kedi otu kökü (Valeriana) bunu kullanabilirsiniz veya Sarı Kantaron o da antidepresandır.Fakat sebebi bilinmeyen korkular var,en sevdiğiniz insanlar etrafınızdadır.Fakat o korku anı geldiğinde zannedersinizki,yıllarca bir korku tünelinin içerisine girdim,çıkamayacağım endişesi ki bu endişe bir kaç saniye sürüyor.Bu panik atağı tetikliyor,kalp atışlarınız yükseliyor falan,hiç kimse panik ataktan ölmez bunu da bilin,neden sabah Ispanak-Maydanoz da akşam Ispanak-Tere öneriyorum.Çünkü; Kortizol hormonu böbrek üstü bezlerimiz,kortizol diye bir hormon üretir.Bunun sentetiğini de romatizma hastaları kullanır falan filan,nedir onun adı; Kortizon ilacı,bunun doğal olanını vücudumuz üretiyor.Bunun adı kortizol hormonudur,böbrek üstü bezlerimiz üretir işte bu,sabah farklı,akşam farklıdır.Onun için Ispanağın yanında sabah Maydanoz,akşam Tere kullanılır sebebi budur.(i.s.)
            Böbrek üstü bezleri,Kortizon üretiyor ve kilo veremiyorum.Kortizol bildiğimiz Kortizon,Steroid üretiyor Böbrek üstü bezleri,fazla ürettiğinde,Kortizolu fazla üretirse,Cushing Sendromu oluyor.Kortizol stres hormonudur,Cushing hastalığına Hipofiz bezinin fazla büyümesi yada bir Tümör neden olur.Cushing,Kortizol hormonunun aşırı ve kontrolsüz salgılanması nedeniyle ortaya çıkar.Böbrek üstü bezi fazla üretiyor,şimdi bunun için ne yapıcaksınız? Doktorunuzla konuşun,Parat hormonuna dikkat edin,Parat hormonuna bir yerde Kalsiyumla irintilidir ama birde genelde D vitamini eksikliğiyle karşı karşıya kalabiliyorlar.Kortizol Hormonunu,Böbrek üstü bezinden salgıulanmasını inhibe edecek bir şey var mı? Evet var,onun inhibitör etkisini gösteren yani Kortizol Hormonu Sekrasyonunu inhibe eden baskılayan bitki var.(i.s.)



96****Böbrek taşı olanlar:
            Kalsiyum süt ürünlerinden uzak durun denilirse yanlış bilgidir.Olan taşlar tam tersine büyür,neden büyür; Tam tersi kalsiyumdan zengin gıdaları tükettiğinizde taş büyüyeceğine küçülür.Düşürmek içinde avokado yaprağı uygula,sık sık kum döküyorsanız böbrek taşı oluşumunu engellemek için pirinçsiz pırasa yemeğine ağırlık verin,böbrek taşı olanlar tekrar tekrar nüksedenler kalsiyum bakımından zengin gıdalar tüketsin,brokoli bunun için bir numara,süt ve süt ürünleri bol tüketsilsin.Maydanoz yesin ve limonata içsinler.(i.s.)
            Böbrekteki taşlar için avokado yaprağı çok iyi bir taş düşürücüdür.Eğer taş büyükse kırkkilit bitkisi çayını bir ay içecekler,taşıda çatlatma özelliği var.5-6 gr.alıp ilk bir hafta günde 2 defa sabah-akşam içsinler,sonra günde bire düşürecekler.21 günde öyle devam edecekler,tabi taş büyük ve çatlaması gerekiyorsa,taş küçükse avokado yaprağı yeterli olacaktır.(i.s.)
            Kereviz böbrek taşını düşürmeye yardımcı olur.
            Böbrek taşını yapan sebebi ortadan kaldıralım,süt içiyorlarsa süt içmesinler, yoğurt tüketebilirler.Kişniş maydanozun amcasının oğlu,biraz tahta kurusu gibi kokar onu yesin,sonra meyan kökü şerbeti içsin.(maranki)



97****Safra taşı:
            Safra kesesi taşı,çok çay içenlerde oluşur.Doktor safrada çamurlaşma var dediyse ve o esnada antibiyotik kullanıyorsanız.O çamur taşa dönüşür,ürik asit tükettiğinizde oluşur.Birde mesela çok fazla et tüketmek safra kesesi taşını tetikliyor.Böbrek taşı değil safra taşı için yapılacak olan şey iğde; İğde kabuğunu soy süt gibi beyaz çıkması lazım,eğer kahverengi çıkarsa onun faydası olmaz.5-6 adet iğdeyi bir bardak suda kaynat hafif kabuklarını yırtın kullanın.(i.s.)
            Safra taşı için: 5-6 tane iğdeyi 1 bardak suda 7-8 dk.kaynatıp suyunu içecek,sonra sabah iğdeyi akşamda kırkkilit uygula,kırkkilit bitkisinden bir tutam al,5-6 dk.kaynat iç.(i.s.)
            Menepoz döneminde çok çok iyi gelen gıda kalsiyumdur.Menepoz döneminde kalsiyum verilir.Menepoız döneminde veya erken menepozda asıl problem,paratroid hormonunun az çalışması veya aktivetisinin bozulması demektir.Bu dönemde kalsiyum verdiğimiz zaman kalsiyum emilimi vucut tarafından yapılamıyor.Siz aldığınız kalsiyumu sadece safrada biriktirip taşa,çamura dönüştürüyorsunuz.Burada hastaların menepoz döneminde paratroid tahlilleri,troid tahlilleri kesinlikle yapılması gerekiyor.Ondan sonra tavsiyeler daha doğru olur,ama genel olarak hormonel tahliller yapıldıktan sonra bir problem yok ise,sadece bu FSH'ın yükselmesi diye bildiğimiz menepoz sürecine geçme,normal menepoz ise burada pek artık tüketilmeyen ama Türkiye'de çok yaygın bulunan gıda çemen,çemen menepoz döneminde en güzel tüketilmesi gereken bir gıdadır.Buna bir şifalı bir bitki ilave edecek olursak civan perçemidir.Kadınların başının tacı diyebileceğimiz civan perçemidir.Civan perçemi (açelya) menepoz sıkıntılarını giderici ve ayrıca adet düzensizliğini giderir,ağrılı adeti giderir,adet dönemindeki şişkinliği alır.Bayanlar için en ideal çay olarak demle iç,bu süreci desteklemek için bir gıda takviyesidir.1 avuç civan perçemini al,1 litre su içerisine kaynat iç,o gün içerisinde tüketilmesi gereklidir.(hayatı farket)


98****Kolanjit:
            Kolanjit için Kimyon tohumu kaynatıp,1 tatlı kaşığı Kimyon tohumu 6-7 dk.kaynat,bunun suyunu içeceksiniz.(i.s.)


99****Prolaktin yüksekliği için:
            Üzüm,kuru üzümden uzak dur.Prolaktin yüksekse hamile kalamaz,değeri 24'ü geçmeyecek,düşürmek için 1 tutam testeredişli aslanpençesi atın,süz günde 2 defa bir su bardağı iç (i.s.)
            İnsülin direnci: İnsülin direncine ne önerirsiniz? Bunlardan bir tanesi Çörek otu yağı,hem kan şekerinide düşürmede ve dengelemede,insülin direnci kırmakta etkilidir.Birde Karaciğerimizin yağlı olmaması lazım,eğer Karaciğer yağlıysa ne oluyor? Sabahları yorgun kalkıyorsunuz,8-9 saat uyumanıza rağmen,hala dinlenmemiş olarak yataktan kalkıyorsunuz.İşte bu büyük ihtimalle Karaciğer yağlanmasının bir göstergesidir.Nedir Karaciğer yağlanması; Kandaki Trigliserid'in Karaciğerde birikmesidir.Dolayısıyla Karaciğer yağlandıkça,insülin direncide buna paralel olarak artıyor.Bir defa insülin direncini kırmak istiyorsanız,bir 15 gün Maydanoz-Limon kürü uygulayacaksınız ve arkasından da Yasemin çayı içiceksiniz.Tatlıya açlık olur işte burada yapacağınız şey bu Yasemin çayını içmektir.Bunun Yeşilçaylı olanıda var,Yeşilçaylı olan % 95'i Yeşilçay,% 5' Yasemindir.Fakat bu yeterli değil,doğal Yasemin çayı içeceksiniz % 100 tamamı Yasemin olacak,erkeklerde kullanabilir.Diyabet hastasıysanız,şeker hastaları özellikle Yasemin çayını kullansınlar.Hayretle görecekler,nasıl düşecek kan şekerinize yardımcıdır.Diyabet ilacını kullanmayayım Yasemini kullanayım olmaz,bir başka şey daha,bazı bayanlarda ve erkeklerde Prolaktin hormonu yüksektir.Prolaktin hormonunu düşürmekte zorlanıyorsa eğer,Yasemin çayı içiceksiniz.(i.s.)



100***Helikobakter (Helicobacter Pylori):
            Brokoli kürü uygula hatta,tanelerini de tüket (i.s.)
            22 yaşındayım Kronik Gastrit ve Helicobacter Pylori bakterisi var,ne yapmalıyım? Bu Helicobacter Pylori (Ülsere yol açan bakteri,Mide çeperinin direncini azaltarak Mide asitlerinden etkilenmesini sağlayan bakteri,ayrıca Mide Kanserine de yol açmaktadır.Midenin PH'ında bile yaşayabilen bir bakteri olduğundan tedavi için güçlü antibiyotikler kullanılmalıdır.) ya Mide bu kadar asidik olmasına rağmen nasıl yaşıyor değil mi bu,Limon diyorsun,Maydanoz,Zeytindir şu bu,bunların üzerinde bakteri dolu,o kadar çok bakteri var ki sen istediğin kadar suyla yıkadım de yani havada da uçuşuyorlar.Fakat Mide asidi,Mide de üretilen o güçlü Hidroklorik Asit ne yapıyor? Bütün bakterileri yok ediyor,asidik ortamda ama bu Helikobakter Pylori akıllı Amonyak üretiyor,bazik yapıyor kendini etrafını böyle,Mide asidinden kendisini koruyor ve tabiki bu klinik deneylerle de kanıtlandı.Adama bunu kanıtlamasından dolayı NOBEL ÖDÜL'ü verildi.Mide Kanserine sebebiyet veriyor,onun için Helicobacter Pylori çok uzun yıllar tedavi edilmeden Mide de kalırsa,böyle hem Gastritinizi,hem Ülserinizi azdırıyor,hem de Mide kanserine yakalanma riskinizi artırıyor.Şimdi burada Helicobacter Pylori'ye karşı yapacağınız şey; 1-) Bunun üçlü bir antibiyotiği var,işte bunu kullandıkları halde tekrar ediyor ama Brokoli bulunmaz bir nimet,şimdi Gastrit ve Ülseri de var diyorsunuz.Aynısefa bitkisi bunun çayını içecek günde iki defa,öğlen ve akşam aç karnına,sırf Brokoliyi uygulayarak Helicobacter Pylori'den kurtulmuş çok insan var.Burada yapılacak şey Aynısefa bitkisinin çayını içmektir,Brokoliyi de haşlayıp suyunu içecekler.Propoliste kullanın o da çok etkilidir,bir ay kullansın,ondan sonra rahatlıkla,şimdi Helicobacter Pyloriyi kontrol etmek için; Var mı? Yok mu? diye yani,nefes testinden baktırabilirsiniz,işte bazılarına hortum indirmek Midelerine,işte ondan çekiniyorlar,bazıları yutamıyor.Endişe etmeyin solunum testiyle bunu yaptırabilirsiniz, veya Gaita da yani dışkı dan da bakarlar.Helicobacter Pylorinin varlığı devam ediyormu? etmiyor mu? Bu şekilde kontrol edilmiş olur.(i.s.)



101***Yakı:
            Ceviz,kırmızıpulbiber ile doğal yakı yapılabilir.



102***Doğal çamaşır suyu:
            Bir litre su içerisine,1 tam limon,eczaneden 2 kutu oksijenli su,bu karışımı normal çamaşır suyu bekleme süresi kadar bekletilebilir.Güneş görmeyen kapalı dolapta muhafaza ediniz.



103***Tezgah ve evye temizlemek için:
            Arap sabunu,sirke,tuz karıştır.Arap sabunu temizlemek için,sirke dezenfekte etmek için,tuz ise kirleri ovmak içindir.



104***Yağ lekeri için:
            Lekenin içine yerleşmesine izin vermeyin,hastalıkta olduğu gibi erken müdahale hayat kurtarır.Hemen sadece su ile bile lekelerden kurtulursunuz,su mu yok tükürüğünüz bile çok iyi bir leke sökücü olabilir.Bulunduğunuz yerde lekeyi anında içine çekebilecek malzemeler var.Yağ damlarsa ne yaparız,tuzu alır yağın üzerine döker ovalarız.Yağı tuz çekmez sadece,şeker,nişasta,un da bunu yapabilir.Lekeyi kendi içerisine absorme edebilecek her türlü malzemeyi anında kullanın,anında silemeye bakın,çünkü çabuk sildiğimiz takdirde bazen o hiç çıkmayan zorlu mürekkep lekeleri bile,sadece su ile çıkabiliyor.Çocuktur yapar yada misafirin yanında yapmayalım ayıp olur diye düşünmeyin,o zaman gerçekten çok azılı bir rakibiniz orada yerleşip kalacaktır.Leke oldu anında müdahale edemedik,leke çıkartıcınında bize,evimize,doğaya zarar vermeyecek ürünlerden olması lazım.Bu yağ lekeleri en çok mutfakta oluyor,kızartma yapılırken üstümüze sıçrıyor,tezgahlara sıçrıyor yada bir şekilde yemeklerden kaynaklanan yağ lekelerini çözmenin yolu,en iyi yağ çözücü mutlaka bulaşık deterjanıdır.Çünkü onlar yağ çözmek üzere formüle edildiği için anında bulaşık deterjanı ile müdahale edebilirsiniz.Yağ lekelerini sıcak su da çok güzel çözer.Bir kabın içerisine biraz sıcak su koyuyoruz,sonra bir parça doğal bulaşık deterjanı koyuyoruz.Yağ oldu anında tuz,şeker,nişasta,un ne varsa üzerine koyarak yağın fazlasını emdiriyoruz.Sonra sıcak su içerisine koyduğumuz bulaşık deterjanlı suyla,lekeyi küçük küçük çitileyerek çok kolaylıkla çıktığını görebileceksiniz.Çıkmıyor çok derinlerine işlemiş ise o zaman sirke-karbonat kardeşliğine ihtiyacımız oluyor.BİRAZ KARBONAT,ÜZERİNE İKİ KATI,SİRKE KOYARAK AKTİVE EDİYORUZ.Sirke ve karbonat karışımının yağ çözme özelliğide gerçekten çok üstündür.Yağlar en çok,en zor,en pişmiş,seramik hale gelmiş yağ fırının içerisinde oluyor.Çünkü fırında,fırın yemekleri yaptığımızda o yemekler sağa sola sıçrıyor,duvarlarına camına sıçrıyor ve orada fırının ısısıyla adeta pişiyor.Seramik fırını gibi orada,yağlardan yemek gibi oluyor,bazende yanıyor üzerinde kalıyor.Bu o kadar ağır bir kirdir ki fırın yağı çözücüleri diye ayrı bir kategori yapmışlar.Bu ürünle siz o yağları çözdüğünüzde,yağların üst kısmından kurtuluyorsunuz ama bu sefer bunları öyle kolay kolay arındırmak mümkün değil,bu kez bir sonraki yemeğinizde bir parça kimyasal malzeme de yiyebilirsiniz.Karbonat ve sirke kardeşliğinden ortaya çıkan bu karışım,ağır kirler dediğimiz fırın kirlerinde,hatta dibi tutmuş tencerelere kadar son derece etkilidir.Karbonat ilave edilerek krem kıvamına geldiği zaman,yağ çözücü özelliğini uzun bir vadeye yaymak mümkün.Şimdi fırını temizlerken,fırını hafif ılık hale getirin ısınsın,nasıl o kirler ağır kirler haline gelirken sıcak yüzünden olduysa,yeniden ısıtalım ki kirler bir parça yumuşasın.Sonra elinizi yakmayacak derecede ısınmış fırının yüzeyine,bu hazırlamış olduğumuz sirke karbonat karışımını bir güzel sıvayın,üzerinde kalsın acele etmeyin,ne kadar uzun süre kalırsa temizliği o kadar iyi olacaktır.Daha sonra kirlerle birleşen bu krem kıvamına gelmiş sirke ve karbonat,fırının içerisindeki en ağır kirleri bile büyük bir kolaylıkla çıkartacaktır.Islak bir bez ile sildiğimizde herhangi bir şekilde kimyasal bir madde olmadığı için,kolaylıkla o iğrenç kirlerin nasıl çıktığını göreceksiniz.Gerçekten dibi tutmuş tencerelerde de bu son derece etkilidir.Eskiden krem temizleyiciler vardı,karbonatla yada çamaşır sodasını hafif nemlendirerek doğal ve zararsız bir şekilde yapmamız mümkündür.(Erkan Şamcı)


105***Çok ağır lekeler için:
            Çok ağır lekelerde suya bastırır eskiler,grileşmiş tül perdeleri akşamdan suya bastırıldığında o ağır lekeler,su ortamında kumaş dokuları,yumuşar ve gevşer bir parça daha açılır ve leke çok daha kolay çıkar.LEĞEN İÇERİSİNE AŞAĞI YUKARI,BEŞ BARDAK YANİ BİR SÜRAHİ SU KOYUYORUZ.BUNUN İÇERİSİNE İKİ YEMEK KAŞIĞI DOĞAL DETERJAN KOYUP KARIŞTIRIYORUZ.İçerisine çok özel,çok faydalı bir leke çözücü olan SİRKEYİ NEREDEYSE SUYUN YARISI KADAR KOYUYORUZ.Üç temel malzeme su,deterjan,sirke koyup karıştırdık,anında hemen köpüğü kontrollü özel bir leke çözücü karışımımız oldu.Bunun içerisine lekeli bütün elbiselerinizi,giysinizi,eğer bir gece tutar ertesi gün makinada yıkarsanız,en ağır kirlerin bile söküldüğünü görüceksiniz.Halı,koltuk gibi yerlerin lekelendiğinde ise bu karışımla silmeniz yeterli olacaktır.(Erkan Şamcı)


106***Su lekeleri:
            Suyun lekesi mi olur? Olur.Neden olur? Suyun içerisindeki kireçten olur.Hani duş yaptıktan sonra duşakabinlerin etrafı böyle nokta nokta su lekesi olmaz mı! Yada aynalar,camlar su lekesi olmaz mı! İşte suyun içerisindeki kalsiyum,suyun içerisindeki o mineral maddeler,su süzüldükten sonra kalıntılar camların içerisinde kalıyor.O zaman her banyoda durması gereken bir ürün yapıyoruz.BİR FISFIS İÇERİSİNE,FISFISIN YARISI KADAR SİRKE KOYUYORUZ saf sirke başkada birşey koymuyoruz.SİRKENİN KOKUSUNDAN RAHATSIZ OLUYORSANIZ,BİR ÇAY KAŞIĞI PORTAKAL YAĞI DAMLAT hem yakışır aynı zamanda su lekelerine karşıda etkilidir.Portakal yağı baskın bir koku olduğu için,sirkenin kokusunuda giderir.İsteyen koku için PORTAKAL YAĞI YERİNE,LİMON YAĞIDA DAMLATABİLİR.Sirke asidik bir yapıda olduğu için,şimdi elinizde birinci sınıf bir kireç sökücü oldu.Çamaşır makinanızda yumuşatıcı olarak,bulaşık makinanızda parlatıcı olarak kullanıldığı gibi,aynı zamanda su lekelerine karşıda sirkeyi güvenle kullanabilirsiniz. (Erkan Şamcı)


107***Kireç sökücü:
            Suyun lekesi mi olur? Olur.Neden olur? Suyun içerisindeki kireçten olur.Hani duş yaptıktan sonra duşakabinlerin etrafı böyle nokta nokta su lekesi olmaz mı! Yada aynalar,camlar su lekesi olmaz mı! İşte suyun içerisindeki kalsiyum,suyun içerisindeki o mineral maddeler,su süzüldükten sonra kalıntılar camların içerisinde kalıyor.O zaman her banyoda durması gereken bir ürün yapıyoruz.BİR FISFIS İÇERİSİNE,FISFISIN YARISI KADAR SİRKE KOYUYORUZ saf sirke başkada birşey koymuyoruz.SİRKENİN KOKUSUNDAN RAHATSIZ OLUYORSANIZ,BİR ÇAY KAŞIĞI PORTAKAL YAĞI DAMLAT hem yakışır aynı zamanda su lekelerine karşıda etkilidir.Portakal yağı baskın bir koku olduğu için,sirkenin kokusunuda giderir.İsteyen koku için PORTAKAL YAĞI YERİNE,LİMON YAĞIDA DAMLATABİLİR.Sirke asidik bir yapıda olduğu için,şimdi elinizde birinci sınıf bir kireç sökücü oldu.Çamaşır makinanızda yumuşatıcı olarak,bulaşık makinanızda parlatıcı olarak kullanıldığı gibi,aynı zamanda su lekelerine karşıda sirkeyi güvenle kullanabilirsiniz. (Erkan Şamcı)


108***Bulaşık makinası parlatıcısı:
            Suyun lekesi mi olur? Olur.Neden olur? Suyun içerisindeki kireçten olur.Hani duş yaptıktan sonra duşakabinlerin etrafı böyle nokta nokta su lekesi olmaz mı! Yada aynalar,camlar su lekesi olmaz mı! İşte suyun içerisindeki kalsiyum,suyun içerisindeki o mineral maddeler,su süzüldükten sonra kalıntılar camların içerisinde kalıyor.O zaman her banyoda durması gereken bir ürün yapıyoruz.BİR FISFIS İÇERİSİNE,FISFISIN YARISI KADAR SİRKE KOYUYORUZ saf sirke başkada birşey koymuyoruz.SİRKENİN KOKUSUNDAN RAHATSIZ OLUYORSANIZ,BİR ÇAY KAŞIĞI PORTAKAL YAĞI DAMLAT hem yakışır aynı zamanda su lekelerine karşıda etkilidir.Portakal yağı baskın bir koku olduğu için,sirkenin kokusunuda giderir.İsteyen koku için PORTAKAL YAĞI YERİNE,LİMON YAĞIDA DAMLATABİLİR.Sirke asidik bir yapıda olduğu için,şimdi elinizde birinci sınıf bir kireç sökücü oldu.Çamaşır makinanızda yumuşatıcı olarak,bulaşık makinanızda parlatıcı olarak kullanıldığı gibi,aynı zamanda su lekelerine karşıda sirkeyi güvenle kullanabilirsiniz. (Erkan Şamcı)


109***Çamaşır makinası yumuşatıcısı:
            Suyun lekesi mi olur? Olur.Neden olur? Suyun içerisindeki kireçten olur.Hani duş yaptıktan sonra duşakabinlerin etrafı böyle nokta nokta su lekesi olmaz mı! Yada aynalar,camlar su lekesi olmaz mı! İşte suyun içerisindeki kalsiyum,suyun içerisindeki o mineral maddeler,su süzüldükten sonra kalıntılar camların içerisinde kalıyor.O zaman her banyoda durması gereken bir ürün yapıyoruz.BİR FISFIS İÇERİSİNE,FISFISIN YARISI KADAR SİRKE KOYUYORUZ saf sirke başkada birşey koymuyoruz.SİRKENİN KOKUSUNDAN RAHATSIZ OLUYORSANIZ,BİR ÇAY KAŞIĞI PORTAKAL YAĞI DAMLAT hem yakışır aynı zamanda su lekelerine karşıda etkilidir.Portakal yağı baskın bir koku olduğu için,sirkenin kokusunuda giderir.İsteyen koku için PORTAKAL YAĞI YERİNE,LİMON YAĞIDA DAMLATABİLİR.Sirke asidik bir yapıda olduğu için,şimdi elinizde birinci sınıf bir kireç sökücü oldu.Çamaşır makinanızda yumuşatıcı olarak,bulaşık makinanızda parlatıcı olarak kullanıldığı gibi,aynı zamanda su lekelerine karşıda sirkeyi güvenle kullanabilirsiniz. (Erkan Şamcı)

           
110***Fırın yağlarını temizlemek için:
            Lekenin içine yerleşmesine izin vermeyin,hastalıkta olduğu gibi erken müdahale hayat kurtarır.Hemen sadece su ile bile lekelerden kurtulursunuz,su mu yok tükürüğünüz bile çok iyi bir leke sökücü olabilir.Bulunduğunuz yerde lekeyi anında içine çekebilecek malzemeler var.Yağ damlarsa ne yaparız,tuzu alır yağın üzerine döker ovalarız.Yağı tuz çekmez sadece,şeker,nişasta,un da bunu yapabilir.Lekeyi kendi içerisine absorme edebilecek her türlü malzemeyi anında kullanın,anında silemeye bakın,çünkü çabuk sildiğimiz takdirde bazen o hiç çıkmayan zorlu mürekkep lekeleri bile,sadece su ile çıkabiliyor.Çocuktur yapar yada misafirin yanında yapmayalım ayıp olur diye düşünmeyin,o zaman gerçekten çok azılı bir rakibiniz orada yerleşip kalacaktır.Leke oldu anında müdahale edemedik,leke çıkartıcınında bize,evimize,doğaya zarar vermeyecek ürünlerden olması lazım.Bu yağ lekeleri en çok mutfakta oluyor,kızartma yapılırken üstümüze sıçrıyor,tezgahlara sıçrıyor yada bir şekilde yemeklerden kaynaklanan yağ lekelerini çözmenin yolu,en iyi yağ çözücü mutlaka bulaşık deterjanıdır.Çünkü onlar yağ çözmek üzere formüle edildiği için anında bulaşık deterjanı ile müdahale edebilirsiniz.Yağ lekelerini sıcak su da çok güzel çözer.Bir kabın içerisine biraz sıcak su koyuyoruz,sonra bir parça doğal bulaşık deterjanı koyuyoruz.Yağ oldu anında tuz,şeker,nişasta,un ne varsa üzerine koyarak yağın fazlasını emdiriyoruz.Sonra sıcak su içerisine koyduğumuz bulaşık deterjanlı suyla,lekeyi küçük küçük çitileyerek çok kolaylıkla çıktığını görebileceksiniz.Çıkmıyor çok derinlerine işlemiş ise o zaman sirke-karbonat kardeşliğine ihtiyacımız oluyor.BİRAZ KARBONAT,ÜZERİNE İKİ KATI,SİRKE KOYARAK AKTİVE EDİYORUZ.Sirke ve karbonat karışımının yağ çözme özelliğide gerçekten çok üstündür.Yağlar en çok,en zor,en pişmiş,seramik hale gelmiş yağ fırının içerisinde oluyor.Çünkü fırında,fırın yemekleri yaptığımızda o yemekler sağa sola sıçrıyor,duvarlarına camına sıçrıyor ve orada fırının ısısıyla adeta pişiyor.Seramik fırını gibi orada,yağlardan yemek gibi oluyor,bazende yanıyor üzerinde kalıyor.Bu o kadar ağır bir kirdir ki fırın yağı çözücüleri diye ayrı bir kategori yapmışlar.Bu ürünle siz o yağları çözdüğünüzde,yağların üst kısmından kurtuluyorsunuz ama bu sefer bunları öyle kolay kolay arındırmak mümkün değil,bu kez bir sonraki yemeğinizde bir parça kimyasal malzeme de yiyebilirsiniz.Karbonat ve sirke kardeşliğinden ortaya çıkan bu karışım,ağır kirler dediğimiz fırın kirlerinde,hatta dibi tutmuş tencerelere kadar son derece etkilidir.Karbonat ilave edilerek krem kıvamına geldiği zaman,yağ çözücü özelliğini uzun bir vadeye yaymak mümkün.Şimdi fırını temizlerken,fırını hafif ılık hale getirin ısınsın,nasıl o kirler ağır kirler haline gelirken sıcak yüzünden olduysa,yeniden ısıtalım ki kirler bir parça yumuşasın.Sonra elinizi yakmayacak derecede ısınmış fırının yüzeyine,bu hazırlamış olduğumuz sirke karbonat karışımını bir güzel sıvayın,üzerinde kalsın acele etmeyin,ne kadar uzun süre kalırsa temizliği o kadar iyi olacaktır.Daha sonra kirlerle birleşen bu krem kıvamına gelmiş sirke ve karbonat,fırının içerisindeki en ağır kirleri bile büyük bir kolaylıkla çıkartacaktır.Islak bir bez ile sildiğimizde herhangi bir şekilde kimyasal bir madde olmadığı için,kolaylıkla o iğrenç kirlerin nasıl çıktığını göreceksiniz.Gerçekten dibi tutmuş tencerelerde de bu son derece etkilidir.Eskiden krem temizleyiciler vardı,karbonatla yada çamaşır sodasını hafif nemlendirerek doğal ve zararsız bir şekilde yapmamız mümkündür.(Erkan Şamcı)


111***Dibi tutmuş tencereler için:
            Lekenin içine yerleşmesine izin vermeyin,hastalıkta olduğu gibi erken müdahale hayat kurtarır.Hemen sadece su ile bile lekelerden kurtulursunuz,su mu yok tükürüğünüz bile çok iyi bir leke sökücü olabilir.Bulunduğunuz yerde lekeyi anında içine çekebilecek malzemeler var.Yağ damlarsa ne yaparız,tuzu alır yağın üzerine döker ovalarız.Yağı tuz çekmez sadece,şeker,nişasta,un da bunu yapabilir.Lekeyi kendi içerisine absorme edebilecek her türlü malzemeyi anında kullanın,anında silemeye bakın,çünkü çabuk sildiğimiz takdirde bazen o hiç çıkmayan zorlu mürekkep lekeleri bile,sadece su ile çıkabiliyor.Çocuktur yapar yada misafirin yanında yapmayalım ayıp olur diye düşünmeyin,o zaman gerçekten çok azılı bir rakibiniz orada yerleşip kalacaktır.Leke oldu anında müdahale edemedik,leke çıkartıcınında bize,evimize,doğaya zarar vermeyecek ürünlerden olması lazım.Bu yağ lekeleri en çok mutfakta oluyor,kızartma yapılırken üstümüze sıçrıyor,tezgahlara sıçrıyor yada bir şekilde yemeklerden kaynaklanan yağ lekelerini çözmenin yolu,en iyi yağ çözücü mutlaka bulaşık deterjanıdır.Çünkü onlar yağ çözmek üzere formüle edildiği için anında bulaşık deterjanı ile müdahale edebilirsiniz.Yağ lekelerini sıcak su da çok güzel çözer.Bir kabın içerisine biraz sıcak su koyuyoruz,sonra bir parça doğal bulaşık deterjanı koyuyoruz.Yağ oldu anında tuz,şeker,nişasta,un ne varsa üzerine koyarak yağın fazlasını emdiriyoruz.Sonra sıcak su içerisine koyduğumuz bulaşık deterjanlı suyla,lekeyi küçük küçük çitileyerek çok kolaylıkla çıktığını görebileceksiniz.Çıkmıyor çok derinlerine işlemiş ise o zaman sirke-karbonat kardeşliğine ihtiyacımız oluyor.BİRAZ KARBONAT,ÜZERİNE İKİ KATI,SİRKE KOYARAK AKTİVE EDİYORUZ.Sirke ve karbonat karışımının yağ çözme özelliğide gerçekten çok üstündür.Yağlar en çok,en zor,en pişmiş,seramik hale gelmiş yağ fırının içerisinde oluyor.Çünkü fırında,fırın yemekleri yaptığımızda o yemekler sağa sola sıçrıyor,duvarlarına camına sıçrıyor ve orada fırının ısısıyla adeta pişiyor.Seramik fırını gibi orada,yağlardan yemek gibi oluyor,bazende yanıyor üzerinde kalıyor.Bu o kadar ağır bir kirdir ki fırın yağı çözücüleri diye ayrı bir kategori yapmışlar.Bu ürünle siz o yağları çözdüğünüzde,yağların üst kısmından kurtuluyorsunuz ama bu sefer bunları öyle kolay kolay arındırmak mümkün değil,bu kez bir sonraki yemeğinizde bir parça kimyasal malzeme de yiyebilirsiniz.Karbonat ve sirke kardeşliğinden ortaya çıkan bu karışım,ağır kirler dediğimiz fırın kirlerinde,hatta dibi tutmuş tencerelere kadar son derece etkilidir.Karbonat ilave edilerek krem kıvamına geldiği zaman,yağ çözücü özelliğini uzun bir vadeye yaymak mümkün.Şimdi fırını temizlerken,fırını hafif ılık hale getirin ısınsın,nasıl o kirler ağır kirler haline gelirken sıcak yüzünden olduysa,yeniden ısıtalım ki kirler bir parça yumuşasın.Sonra elinizi yakmayacak derecede ısınmış fırının yüzeyine,bu hazırlamış olduğumuz sirke karbonat karışımını bir güzel sıvayın,üzerinde kalsın acele etmeyin,ne kadar uzun süre kalırsa temizliği o kadar iyi olacaktır.Daha sonra kirlerle birleşen bu krem kıvamına gelmiş sirke ve karbonat,fırının içerisindeki en ağır kirleri bile büyük bir kolaylıkla çıkartacaktır.Islak bir bez ile sildiğimizde herhangi bir şekilde kimyasal bir madde olmadığı için,kolaylıkla o iğrenç kirlerin nasıl çıktığını göreceksiniz.Gerçekten dibi tutmuş tencerelerde de bu son derece etkilidir.Eskiden krem temizleyiciler vardı,karbonatla yada çamaşır sodasını hafif nemlendirerek doğal ve zararsız bir şekilde yapmamız mümkündür.(Erkan Şamcı)


112***Doğal leke çıkarıcı:
            Bir yemek kaşığı arap sabunu,bir çay kaşığı gliserin,bir çay kaşığı limon yağı bu karışımı 20 dk.bekletmek yeterlidir.(gliserin çok eski lekeri yumuşatır yeni yaparak çıkmasını kolaylaştırır,gliserini lekeye direkte uygulayabilirsiniz).(Erkan Şamcı)

           
113***Küflü Evi temizlemek için:
            Siyah bazlı lekeler olur,bu lekeler aslında canlı küf lekeleri küf mantarlarının lekesidir.Bunlar sadece orada bir çirkinlik olarak durmaz,aynı zamanda sağlığımızı da tehdit eden lekelerdir.Çünkü küf mantarları ,insanların özellikle küçük çocukların nefes alma yada alerji problemlerinde çok tetikleyicidirler.O bakımdan orayı bir estetik bir leke olarak görmeyin,anında müdahale edin,ondan kurtulmanın yoluna bakın.Bunun en temel yolu su sızıntısını kesmediğiniz sürece ne yaparsanız yapın,oradaki o küf mantarları yeniden üremeye başlayacaktır.Onlar orada milyarlarca oluyor ki böyle küften adeta bir tabaka meydana geliyor siyahlık işte tamda o dur.Bu bazen üstümüzde başımızda,eşyalarda bile oluyor.Hava almayan dolapların içindeki giysilerden tutun,mobilyalara kadar,hani küf kokusu gelir ya işte gerçekten hayatı ve sağlığı tehdit eden bir unsurdur.Önce küf mantarlarını bir öldürmemiz lazım,daha sonra temizleyip boyamamız lazım.BİR FISFIS İÇERİSİNE,2-3 YEMEK KAŞIĞI ORTALAMA YARIM ÇAY BARDAĞI OKSİJENLİ SU koyuyoruz.Eczanelerde satılıyor,yaraların temizlenmesinde kullanıldığı gibi duvarları da hijyen yapabilir.Bunun en önemli özelliklerinden bir taneside,çamaşırsuyu gibi olmasada aynı şekilde ağartıcı özelliği olan,işte oksijen bazlı bir temizleyicidir.Bunun içerisine 2-3 YEMEK KAŞIĞI ORTALAMA YARIM ÇAY BARDAĞI SİRKE EKLİYEREK BU İKİLİ KARIŞIMIN ÜZERİNİ SU İLE DOLDURUP ÇALKALIYORUZ.Evlerimiz sağlıklı değilse bizlerinde sağlıklı olması çokta mümkün değil,sağlık için sağlıklı bir evde oturmak lazım.Bu özel bir hijyen yapıcı karışımdır.Oradaki mantarları öldürdüğü gibi aynı zamanda temizlik ve ağartma ürünüdür.Bunu kullandığınızda işte o küflerden de kurtulabilirsiniz,sadece duvardaki değil,gardırop içerisinde küf kokan giysileriniz mi var yada küflenmiş koku veren koltuklarınız mı var,bu karışımı onlarda da kullanabilirsiniz.Çünkü o mantarları öldürmeden,yoketmeden,hayatınızdan çıkartmadan o kokuyla başa çıkamazsınız.İkinci önlemde havalandırmak,çünkü normal hava spikilasyonu olan ortamlarda küf-mantar olmaz.Kışın kapı pencere açamıyor nasıl yapacak,vantilatörü küflü ortama yarım veya bir saat sürede tutup hava spikilasyonuyla mantar ve küflerden kurtulabilirsiniz.Güneş ışığı eskilerin dediği gibi,güneş girmeyen eve doktor girer derler ya aynen öyle,eviniz güneş ışığı alıyorsa sağlıklı ev sınıfına rahatlıkla girer.Ev alırken yada kiralarken havalanan bir evmidir? Yeterli güneş ışığı alıyormu? İşte ancak öyle evlerde sağlıklı yaşamak mümkündür.(Erkan Şamcı)


114***Protein Lekeleri:
            Bu tarz lekelerin püf noktası asla sıcak su ile pişirmeyin,bazen sadece soğuk su ile müdahale ettiğinde dahi,protein lekelerinden kurtulmak mümkün ama tek koşulu,o kirin yerleşmemesi için asla sıcak su kullanmıyoruz.Sirke gibi asidik şeyleri protein lekelerinde kullanmıyoruz,çoğu zaman sadece su ve sabunla protein lekelerinden kurtulmak son derece kolay,bazende ellerimizde sebzeleri soyarken oluşan lekelerin çözümü,her zaman olduğu gibi sirke,sirkeyle eğer ellerimizi ovalarsak,o lekelerden kurtuluyoruz,ama bazı lekelerde çok daha ağır olabiliyor.O zaman ellerimizde olan ağır lekelerden kurtulmak için,bir limon üzerine biraz tuz döküyoruz.Tuzla limon bir araya geldiğinde çok ekolojik ama çok ağır lekeleri bile çıkartabilen bir özellik kazanıyor.Eğer ellerinizi tuza bandırılmaz sadece limonla ovarsanız,ellerinizde olan lekeleride çok kolayca çıktığını görürsünüz.Bizim kendimizde de leke çıkarıcımız var nedir o "kendi tükürüğümüz" Allah öyle insanları yaratırken kusursuz yaratmışki,gerçekten tükürüğümüz sağlığımız için çok önemlidir.Tükürüğün içerisinde bine yakın protein var,bir sürü enzimler,koruyucular,mikrop öldürücüler,mantarlardan korucular var.Hatta tükürüğümüz içerisinde virüslerden bile engelleyici malzemeler var.Bu malzemeler yediğimiz içtiğimiz gıdaları ayrıştırdığı gibi,lekeleride ayrıştırma özelliğine sahiptir.İçerisinde bir enzim var o karbonhidratları ayrıştırıyor,işte bu enzimler leke çözmede de gerçekten çok iyidir.Bilirsiniz hayvanlar kendilerini yalayarak temizlerler,hatta sadece temizlemezler kendi yaralarını da iğleştirirler.Artık bilim adamları bu gün,insan tükürüğünden kanser ilaçlarına varıncaya kadar bir sürü ilaçlar yapma yoluna girdiler.Elimiz falan kesildiğinde,elimizi direk ağzımıza götürürüz yani tükürüğümüze götürürüz.Tükürüğümüz antiseptik özelliktedir,o yüzden ağız ve diş sağlığımız ancak sağlıklı tükürükle söz konusu olabilir.Onun bozulmaması da diş sağlığı,diş eti sağlığı,tükürük bezlerinin sağlığı,eğer yerindeyse tükürüğümüz başlı başına bir şifa kaynağı,hatta böyle küçücük sivilceleri bile tükürük ile iğleştirmek mümkündür.(Erkan Şamcı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder